Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

BM Raportöründen dijital yenilikte ‘ırkçılık ve ayrımcılık’ uyarısı


CENEVRE – BM Sağlık Hakkı’na Dair Özel Raportör Tlaleng Mofokeng, İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğu raporda, dijital teknolojilerin sağlık hizmetlerine erişimde rolü ve potansiyel risklerine dikkat çekti ve bu alanda yaşanan ayrımcılığa karşı uyardı.

 

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 53’üncü oturumunda Sağlık Hakkına Dair Özel Raportör Tlaleng Mofokeng, “Dijital İnovasyon, Teknoloji ve Sağlık Hakkı” temalı üçüncü raporunu sundu. Mofokeng, konuşmasına 10 Aralık’ta 75. yılını kutlayacak olan İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin önemini vurgulayarak başladı. Mofokeng, BM Genel Sekreteri’nin dijital teknolojilerin evrensel sağlık hizmetlerini ilerletebileceğini ve böylece herkesin sağlık hakkını gerçekleştirmekte önemli bir rol oynayabileceğini kabul ettiğini hatırlattı. 

 

DİJİTAL İNOVASYON VE SAĞLIK HAKKI

 

Mofokeng’in sunumunda, dijital inovasyonun sağlık hakkını hızla yeniden tanımladığını ve şekillendirdiğini söyledi. Mofokeng, bazı hükümetlerin sağlık tesisleri, mal ve hizmetlerin herkes için uygun ve kaliteli olmasını sağlayarak bu hakkı koruma, saygı ve gerçekleştirme kabiliyetlerini güçlendirdiğini ifade etti.

 

DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN COVID-19 PANDEMİSİYLE MÜCADELESİ

 

Covid-19 pandemisiyle gelen sağlık ihtiyaçlarının yönetilmesinde dijital teknolojilerin geniş ölçüde kullanıldığını hatırlatan Mofokeng, tele sağlık ve diğer dijital sağlık hizmetleri çözümleri, fiziksel erişilebilirlik konusunda büyümeyi ve mobil teşhis, sağlık çalışanları için tarama ve tavsiye, terapötik teslimat gibi hizmetlere erişimi iyileştirmeyi mümkün kıldığını söyledi. Mofokeng, ekonomik erişilebilirlik açısından, uzaktan sağlık hizmetlerinin çoğu zaman yüz yüze sağlık hizmetlerinden daha ucuz olduğu ve klinik ziyaretlerin, seyahatlerin veya ücretli hasta izinlerinin doğrudan ve dolaylı maliyetlerini düşürebileceğini dile getirdi.

 

DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN RİSKLERİ

 

Mofokeng, teknolojilerin kabulünün, özellikle kırsal bölgelerde yaşayanlar, göçmenler, LGBTİAQ+ ve cinsiyet çeşitliliği olan kişiler, yerli halklar ve yaşlılar gibi savunmasız durumdaki kişilere hizmet veren sağlık tesisleri ve hizmetlerde yatırım eksikliğine yol açmaması gerektiğini vurguladı.

 

Dijital araçlar, kod, tasarım ve uygulamada ırkçılığı, cinsiyet ayrımcılığını, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığı destekleyen bir biçim de alınabilineceğine vurgu yapan Mofokeng, teknolojinin, çeşitli ve kapsayıcı süreçler aracılığıyla çeşitli yerel ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmasını destekleyen “tasarım adaleti” çağrısına dikkat çekti.

 

İYİ UYGULAMALAR VE GELECEK ADIMLAR

 

Mofokeng, raporunda dijital sağlık alanındaki yönetimi güçlendirmek için küresel ve ulusal çabalara da yer verildiğini belirterek, dijital teknolojilerin sağlık hakkının uygulanmasında bir varlık olduğunu ve karmaşık deneyimler sunduğunu ifade etti. Mofokeng, bu önemli konularda işbirliği yapmanın önemine dikkat çekti.

 

Dijital sağlık yönetiminde sivil toplumun ve toplulukların katılımının da sağlanması gerektiğine vurgu yapan Mofokeng, ayrıca, kişisel verilerin suç soruşturmaları amacıyla yetkililere teslim edilmesine ilişkin endişelerini de dile getirdi. Mofokeng, dijital inovasyon ve teknolojilerin dünya genelinde milyarlarca insanın fiziksel ve ruhsal sağlık açısından en yüksek standartlara ulaşma hakkı sağlaması için önemli çalışmalar ve çabaların olduğunu sözlerine ekledi.

 

MA/ Rüştü Demirkaya

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version