– İsrailli yerleşimciler işgal altındaki Batı Şeria’da birkaç yeni yerleşim yeri daha inşa etti. Olay bölgede artan şiddetin ortasında ve bu tür projeleri durdurmaya yönelik uluslararası çağrılara karşı çıkarak Yahudi yerleşimlerinin genişlemesinin hızlandığının sinyalini verdi.
İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada perşembe gününden bu yana Batı Şeria’da İsrailli yetkililer tarafından izin verilmeyen çok sayıda yerleşim yeri keşfedildiğini söyledi. Ayrıntıya girmeden “uygulama önceliklerine göre” yıkılacaklarını söyledi.
BEN-GVİR: ARKANIZDAYIZ, ARAZİYE YERLEŞİN
İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi, perşembe gününden bu yana hükümetin bilgisi dahilinde ise Batı Şeria’da en az yedi yeni yerleşim inşa edildiğini duyurdu. Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, cuma günü bir yerleşim yerine yaptığı ziyarette, “Arkanızdayız, tepelere koşun, araziye yerleşin” dedi.
Bu kaçak yerleşimler, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan mevcut yerleşim yerlerinin genişletilmesi politikası çerçevesinde kurulurken, bazılarının ise geriye dönük “yasallaştırılması” süreci hızlandırıldı. Yerleşim inşası amacıyla arazi tahsisi sürecinde, şimdiye kadar Savunma Bakanlığından birçok onay gerekirken, yeni düzenleme sonucunda Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e verilen yetkiyle süreç tek bir onaya indirildi. İsrail hükümeti, 18 Haziran’da aldığı karar doğrultusunda Batı Şeria yerleşimlerinde inşaat için planlama onayını yasa dışı yerleşim politikasının aşırı destekçisi Smotrich’e vermişti.
Çoğu ülke, İsrail’in 1967 savaşında işgal ettiği topraklar üzerine inşa edilen Yahudi yerleşimlerini yasa dışı kabul ediyor. Yerleşimlerin genişlemesi İsrail ile uluslararası toplum ve Filistinliler arasındaki en tartışmalı konulardan biri.
BATI ŞERİA’DAKİ ŞİDDET OLAYLARI TIRMANIYOR
Yeni yerleşim yerlerinin inşaatı, çarşamba günü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun silahlı Filistinlilerin dört İsrailliyi öldürmesine yanıt olarak Eli yerleşim yerinde 1000 yeni konut inşa etme planlarını duyurmasının ardından geldi.
İsrailli gözlemci kuruluş Peace Now’a göre yasa dışı Yahudi yerleşim yeri Eli 1984 yılında inşa edildi ve burada yaklaşık 4 bin 600 Yahudi yerleşimci yaşıyor. Bölgedeki Filistinliler, yerleşimin yıllar içinde genişlemesine izin verildiğini ve topraklarından mahrum bırakıldıklarını söylüyorlar.
Salı günkü silahlı saldırı, İsrail’in Cenin’e yaptığı ve Filistinliler ile savaş helikopteri destekli İsrail güçleri arasında saatlerce süren silahlı çatışmaya yol açan baskından bir gün sonra gelmişti. Cenin’deki çatışmada yedi Filistinli ölmüş, 90’dan fazla kişi yaralanmış ayrıca yedi İsrailli personel yaralanmıştı.
20 YABANCI MİSYON TEMSİLCİSİ, YERLEŞİMCİLERİN SALDIRDIĞI TURMASAYA BELDESİNİ ZİYARET ETTİ
Saldırıya misilleme olarak ise yüzlerce İsrailli yerleşimci Batı Şeria’daki Filistin kasabası Turmasaya’ya şiddetli bir saldırıda bulundu. Yerleşimciler 25 yaşındaki bir Filistinliyi öldürdü ve düzinelerce ev ve arabayı ateşe verdi. 12 Filistinli gerçek mermiyle yaralandı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, ordunun önleyemediği “ağır bir olay” olduğunu savunduğu saldırılara karıştıklarından şüphelenilen üç kişiyi polisin tutukladığını söyledi.
Filistin’de görev yapan, Amerika, Asya ve Avrupa bölgelerinden büyükelçiler ve diplomatik temsilciler, Yahudi yerleşimcilerin şiddetli saldırılarına maruz kalan işgal altındaki Batı Şeria’nın Turmusaya beldesini ziyaret ederek, yerleşimci saldırılarını kınadı.
Avrupa Birliği (AB), ABD, Kanada ve Japonya’nın yanı sıra Güney Amerika ülkelerinden büyükelçilerin de aralarında bulunduğu 20 yabancı misyon temsilcisi, son günlerde Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalan Ramallah’ın kuzeyindeki Batı Şeria’nın Turmusaya beldesine gitti. AB Orta Doğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Sven Koopmans, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada Batı Şeria’nın işgal altında olduğunu vurguladı. Koopmans, “Bu toprak işgal altındadır. A, B veya C hangi bölgede olursanız olsun fark etmez, nerede olursanız olun işgal altındaki bir bölgedesiniz. Herhangi bir tarafa bağlı değil, ihtilaflı da değil, işgal altında dedi.
Yerleşimci saldırılarına ilişkin Koopmans, şu ifadeleri kullandı: “İsrail, işgal gücü sıfatıyla yerleşimci saldırılarına engel olmalıdır. Uluslararası hukuka ve anlaşmalara göre görevi budur. Filistinlileri korumalı, onlara ve mülklerine saldıranları adalet önüne çıkarmalıdır.” Koopmans, ziyaretin Filistin halkıyla dayanışma amacıyla yapıldığını belirterek, “Filistinlilere yalnız olmadıklarını söylüyoruz. Biz, sizin acılarınızı ülkelerimize anlatmak için buradayız.” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de İsrail’e, Batı Şeria’daki şiddeti bir an önce durdurma çağrısı yaptı. Türk, yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail, Batı Şeria’daki politika ve eylemlerini, acilen yaşam hakkını korumayı ve buna saygı duymayı da kapsayın uluslararası insan hakları standartlarına uygun şekilde yeniden düzenlemelidir” ifadesini kullandı.
Batı Şeria’daki şiddetin bitmesi için işgalin de bitmesi gerektiğini belirten Türk, “Tüm taraflardaki siyasi güç sahibi insanlar bunu biliyor ve bunu gerçekleştirmek için bir an önce gerekli adımı atmalıdır” dedi. Türk, Batı Şeria’da bu hafta yaşanan şiddet olaylarının “kontrolden çıkma riskinin” yüksek olduğu uyasında bulunarak “Son dönemde yaşanan ölümler ve şiddet, kışkırtıcı söylemle birleşince sadece İsrailli ve Filistinlileri cehennemin daha dibine sürüklemeye yarıyor” eleştirisinde bulundu.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor. İsrail’in Batı Şeria’daki kanlı baskınları ve abluka altındaki Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırıları ile yılbaşından bu yana öldürdüğü Filistinli sayısı 175’e yükseldi. Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e, güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin idare ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı. (DIŞ HABERLER)
On Friday, the United Nations high commissioner for human rights said the violence in the West Bank “risks spiralling out of control” and called on Israel to “bring its actions into line with international law”.
But Ben-Gvir called for tougher action in the West Bank.
“We must launch a military operation, bring down buildings, eliminate terrorists, not one or two but dozens and hundreds and if necessary thousands. Because, ultimately, it is the only way we will seize this place, strengthen our hold and restore security to the residents,” he said.
The Palestinian foreign ministry condemned Israel’s new settlement projects, which it said were part of its plan to de facto annex the West Bank.
Israel is “permanently closing the door to any opportunity for a political solution to the conflict,” it said.
Israel cites biblical, historical and political ties to the West Bank as its justification for claiming the land, and says construction there follows a building permit process.
Since taking office in January, Netanyahu’s religious-nationalist coalition has approved the promotion of more than 7,000 new housing units, most deep in the West Bank. It also amended a law to clear the way for settlers to return to four settlements that had previously been evacuated.
According to the United Nations, some 700,000 settlers live in 279 settlements across the West Bank and East Jerusalem, up from 520,000 in 2012.
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***