Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar aynı göreve seçilmesi sonrasında Berlin’deki siyasi kulislerde en çok tartışılan konulardan biri, Almanya-Türkiye ilişkilerinin yeni dönemde nasıl şekilleneceği.
Başbakan Olaf Scholz’un seçimin hemen ertesinde Erdoğan’ı tebrik için telefonla araması ve NATO ile Türkiye-AB ilişkileri gibi konuları ele almak üzere Berlin’e davet etmesi bu bağlamda ileriye yönelik bir işaret ve önemli bir jest olarak tanımlanıyor.
Nitekim muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi’nin son seçimdeki başbakan adayı Armin Laschet, “Önümüzde önemli ortak ödevlerimiz var. Mümkün olan en kısa sürede Erdoğan’la konuşarak İsveç’in NATO üyeliği konusunda ikna etmemiz gerekiyor. Bu da, Alman dış politikasının bir görevi. Scholz da doğrusunu yaparak Erdoğan’ı Berlin’e davet etti. Bu büyük bir jest” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da, İsveç’in NATO üyeliğine onayın Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkide belirleyici bir faktör olacağı şeklinde yorumlanan bir açıklama yaptı.
NATO dışişleri bakanları toplantısına katıldığı Norveç’in başkenti Oslo’da gündeme dair açıklamalarda bulunan Baerbock, yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a, İsveç’in NATO üyeliğine hızlı bir şekilde onay verilmesi çağrısında bulundu.
Temmuz ayında Litvanya’da düzenlenecek NATO Zirvesi’nde, “İsveç’i de nihayet üye olarak ağırlamanın” büyük önem taşıdığını söyleyen bakan, Türkiye dışında diğer NATO üyelerinin Finlandiya ve İsveç’in ittifaka dahil edilmeleri konusuna destek verdiklerini hatırlattı. Baerbock’un önümüzdeki ay yapılacak zirveye vurgu yapması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve öncesinde Berlin’e davet edilebileceği şeklinde yorumlandı.