Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Yeşildağ’ın itirafları, Erdoğan’ın mal varlığına el koyduracak

Yeşildağ’ın itirafları, Erdoğan’ın mal varlığına el koyduracak


YORUM | M. AHMET KARABAY

Ali Yeşildağ’ın veya Muhammet Yakut’un itiraflarını, “Amma götürmüşler ha!” ya da “Tayyip gerçekten bu kadar işin içinde mi?” şaşkınlığıyla izledik, izlemeye devam ediyoruz. Oysa itirafların hiç üzerinde durulmayan bir başka yönü daha var.

Muhammet Yakut, bir aya yakın zamandan bu yana Erdoğan’ın içinde yer aldığı kirli ilişkileri anlatıyor. Anlattıklarında detay vermese de olup bitenlerin boyutlarına ilişkin önemli bir çerçeve çiziyor. 

Muhammet Yakut, ikinci dünür Özdemir Bayraktar’ın, oğullarının Erdoğan fedailiğine soyunmaya kalkmaları üzerine, bir yorum yapıp babalarının, Erdoğan’dan nasıl nefret ettiğini söylemişti. 

İki dünürün aralarının iyi olmadığına ilişkin kamuoyunda birtakım iddialar vardı. Muhammet Yakut, açıklamasında negatif ilişkinin nefret boyuna vardığını söyleyip ayrıntı vermeyince ben de bunun detaylarını anlatmıştım. Tam da Selçuk Bayraktar ile Sümeyye Erdoğan’ın nişanının olacağı akşam, Dünür Özdemir Bayraktar’ın kalp krizi geçirdiğini, hastanede ziyaretine gelmemesini istemediği halde, Erdoğan’ın ancak uyurken odasına girebildiğine ilişkin detaylar paylaşmıştım. ziyaret sırasında Özdemir Bey’in uyandığını ve ayak ucunda oturan Erdoğan’ı gördüğünde, Aman Allahım! Ben öldüm de bana zebani olarak bu adamı mı gönderdindediğini yazmıştım.

Bu ayrıntıları yakın zamana kadar, aile dışında çok az kişi biliyordu. Muhtemelen TR724 okuyucularının önemli bir kısmı da inanmakta zorlanmıştır. 

Muhammet Yakut, ertesi gün yayınladığı videoda, yazdıklarımı teyit ederek, “Benim bildiklerimi eksiksiz, noktasız, virgülsüz anlattı” diyerek teşekkür etti. Ben de kendisine teşekkür ediyorum.

ALİ YEŞİLDAĞ’IN ANLATTIKLARI, İŞİ BAŞKA BOYUTA TAŞIDI

Yeşildağ ailesinden, Erdoğan’ın Fedaisi Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ’ın “içeriden” anlattıkları, işi başka bir boyuta taşıdı. Ali Yeşildağ, Erdoğan’ın cezaevi yıllarında korumalığını yapan, şimdilerde büyük işadamı ve Türk Medya Grubu’nun sahibi olan Hasan Yeşildağ’ın kardeşi ve ortağı. 

Yeşildağ, Gazeteci Cevheri Güven’in Youtube kanalında yayınlanan ilk videosunda, Antalya Havalimanı’nın işletme ihalesi için Erdoğan’ın aldığı 1 milyar dolar rüşveti, ikinci videosunda ise dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker ile birlikte bakanlığı nasıl 3,5 milyar dolar soyduklarını ayrıntılarıyla anlattı.

Muhammet Yakut’un ve Ali Yeşildağ’ın bu videoları niçin yayınladıklarını yazılarımda zaman zaman anlattım. Gazeteci Said Sefa, benim farklı yazılarda dile getirdiğim konuları, kendi yaklaşımıyla ele alıp değerlendirmiş. Özellikle “bırakır-bırakmaz” tartışmaları ile ilgili söyledikleri, (21. dakikadan itibaren) benim sizinle paylaştıklarımla birebir örtüşüyor.

ERDOĞAN’IN MAL VARLIĞINA YASA GEREĞİ EL KONULACAK

Türkiye’yi, medeni dünyaya entegre etme yolunda AK Parti 2002’de iktidara gelmeden önce önemli adımlar atıldı. Bu adımların en önemlileri, şüphesiz finansal alanda oldu. Daha sonra Avrupa Birliğine üyelik yolunda ilerleme bağlamında AK Parti döneminde de yasal düzenlemeler yapıldı. Hem de azımsanmayacak ve küçümsenmeyecek adımlardı bunlar…

Kara paranın piyasaya girmesinin önüne geçmek amacıyla dünyada, 1990’lı yıllarda önemli adımlar atıldı. Özellikle Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan oligarkların yasa dışı yollarla elde ettikleri paralarını Batı finans kurumlarına aktarmasının önüne geçmek amacıyla atılan bu adımlar, sonradan genişletildi. 

Avrupa Konseyi’nin 8 Kasım 1990’da imzaya açtığı ‘Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, El Konulması ve Müsadere Edilmesine İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne Türkiye, 27 Eylül 2001 tarihinde onay verdi. 

Türkiye Cumhuriyeti, bu imza ile her türlü suç faaliyetinden elde edilen geliri “kara para” olarak kabul etti. Bu anlaşma Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, 16 Haziran 2004’te yürürlüğe girdi.

2015 yılından itibaren Gülen Cemaati mensuplarının para ve şirketlerine, şimdiye kadar bu uluslararası sözleşme dayanak yapılarak hazırlanan kanun ve yönetmelikler doğrultusunda el konuldu. Bugüne kadar hiçbir suça bulaşmamış, pek çoğu polis karakolundan bile içeri girmemiş insanlar, oluşturulan hayali bir terör örgütü kapsamında bu yapıya üye gösterilip terörist sayıldı. Ardından da bildik uygulamalara girişildi.

ŞİMDİ SIRA ERDOĞAN VE YANDAŞLARINDA

Esas itibariyle “Suçtan elde edilen mal varlığı veya gelirlerine el konulma” uluslararası evrensel hukukun gereği. 

Sedat Peker ile başlayan, Muhammet Yakut ve Ali Yeşildağ ile devam eden bu “içeriden” verilen bilgiler, kısa süre sonra hazırlanacak iddianamelere temel teşkil edecek. 

Aslında bu iddianamelerin hazırlanmakta olduğunu bilmenizi isterim. Buna ilişkin yürütülen çalışmaları, 23 Temmuz 2022’deki Ülkücü savcılar ‘after day’e hazırlanıyorbaşlıklı yazımda detaylı bir şekilde sizlerle paylaşmıştım. Bir hafta sonra 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimler bir şekilde atlatılıp hukuk geri dönerse, bu ülkede pek çok alanda değişimin önü açılacak. 

Türkiye’de belli dönemlerde servet değişimleri yaşandı. Bunu ayrı bir yazı konusuna bırakıp ne bu döneme ilişkin “Havuz-Yavuz” davalarının çıkacağını hep birlikte göreceğiz. Muhtemelen adı yolsuzluklara bulaşmış ne üst düzey isimlerle karşılaşacağız. Cumhuriyet döneminin ilk Bahriye Vekillerinden (Denizcilik Bakanı) olan İhsan Bey (İhsan Eryavuz. Görev süresi 1924-1928) aldığı rüşvetlerle anılmaya başladıktan sonra adı “Havuz-Yavuz” diye anıldı.

Muhtemelen önümüzdeki dönemde yolsuzlukların merkezindeki üst düzey isimler, İhsan Bey’in yaptığına benzer savunmalar içine girecekler ve “Bana neden soruyorsunuz? Hepiniz, başta reisimiz olmak üzere, ‘zenginleşmek lâzımdır, demokrasi zenginliğe dayanıyor’ demiyor muydunuz? Hepiniz aynı şekilde işlere girmediniz mi?” şeklinde savunmalar yapacaklar.

O gün işledikleri suçlar yüzünden yargı karşısına çıkan her sanığın tek bir kişiyi işaret edeceğinden hiç şüpheniz olmasın. Her kirli işin odağındaki şahsın doğrudan ve dolaylı sahip olduğu mallara “suçtan elde edilen mal veya gelir” olduğu gerekçesiyle el konulacak. Uluslararası hukuk ve Türk hukuku bunun altyapısını hazırlamış durumda.

14 Mayıs Seçimleri bir kazaya kurban gitmezse o günlerin yakın olduğunu göreceğiz.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version