Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Öldürülen Sinan Ateş’in ablası: İçeride torbacılar var, arkada kimlerin eli var bilmiyoruz

Türkeş'in kızından Sinan Ateş tepkisi: Babamın kemikleri sızlıyor


Artı Gerçek – Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin ablası Selma Ateş ilk kez konuştu. Selma Ateş, cinayetten önce Ateş’e üç saldırı girişimi olduğunu ve kardeşinin tehdit aldığını söyledi. Ateş, “Saldırı bekliyorduk ama böyle bir şeyi beklemiyorduk. Kimsenin cesaret edeceğini düşünmedik. Düşünmediğimiz için torbacılara yaptırdılar” dedi.

Selma Ateş, suikast öncesi ve sonrası yaşananları sözcü’den İsmail Saymaz’a anlattı. Saymaz’ın sorularına yanıtlyan Selma Ateş şunları söyledi:

Ateş, ölümünden önce tehdit aldı mı?

Ankara’da kalabalık bir grup ofisinin önüne geliyor. Saldırmak için zaman kolluyor. Sinan arkadaşlarıyla birlikte indiği için kaçıyor.

Bir kere mi?

İki kez. Sonrasında Bursa’da Üftade Camisi etrafında teşebbüs etmeye çalışıyorlar. Başarılı olamıyorlar.

Tehdit?

Arkadaşlarına da kendisine de sürekli tehdit mesajı geliyordu. Birtakım şeyleri yapacaklarını söylüyorlardı.

Saldırı bekliyordu yani.

Bekliyorduk ama böyle bir şeyi beklemiyorduk. Böyle bir şeye kimsenin cesaret edeceğini düşünmedik. Düşünmediğimiz için torbacılara yaptırdılar.

30 Aralık günü ne oldu?

İzmir’deydim. Her okul tatilinde baba evinde buluşuruz. “Abla geleceksin değil mi?” diye sordu. Öğleden önce aradım. “Ablacığım, geleceğiz, merak etme” dedim. “Cuma namazına gireceğim” dedi. İş yerime gittim. İçime sıkıntı düştü. Sinan’ı aradım namaz sonrası. Israrla arıyorum, açmıyor. Bursa’dan yeğenim aradı, “Abimi vurmuşlar” dedi. (Ağlıyor) O andan sonra hayatımız durdu. “Yaşıyor mu?” dedim. “Yaşıyor” dediler, “Ankara’ya gel.” Çıktım Ankara yoluna. Dediler ki “Bursa’ya getiriyoruz abimi.” O cümleyi hiç duymak istemedim. Öldüğüne inanmak istemedim. Eşini aradım. Dedim, “Ayşe ne yapıyorsun?”

Haberi yok. “Ne oldu abla, bir şey mi oldu?” “Yok ablacığım” dedim. Nasıl söyleyebilirim?

Ateş’in o günü nasıl geçmiş?

Ofisten çıkıyor, camiye gidiyor. Yanında olan yeğenim Selman Bozkurt, “O kadar rahattı ki telefonuna bakıyordu. Camiden çıktık, yürüdük” diyor. Bir anda Selman acı hissediyor, çöküyor. İlk Selman vuruluyor. Omzundan alıyor kurşunu. Sonra Sinan’ı vuruyor. İki sağ bacağına, diğer bacağına, boşluğuna, sonra kafasına sıkıyorlar. Beş kurşun. Bir metre mesafeden ateş etmiş.

Kimler öldürttü?

Cevabını veremiyorum. Kim öldürttü, kim işin içindeyse inşallah hesabı sorulur. İçeride 22 tutuklu var.

Azmettiriciler onlar arasında mı?

Bence değil. Azmettiricilerin dışarıda olduğunu düşünüyorum. Bir hapçıya, torbacıya 100 lira verseniz istediğiniz her şeyi yaptırırsınız. Dışarıda azmettiricileri dolaşırken, kardeşimin ruhu rahat değil. 22 kişi görünen kısımdaysa görünmeyen kısımda kaç kişi var?

Azmettiriciler arasında siyasi ve bürokratik kişilikler var mı?

İçinde siyasetçiler, milletvekilleri, torbacıların olduğu şebeke mi diyeyim, hepsini bir araya toplayabilecek güç nedir? Arkasında kimler var? Sinan’a neden böyle bir şeyi layık gördüler? Cevabını vermesi gereken, azmettiriciler.(Kaynak)

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version