Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Öcalan’ın avukatlarından ‘manipülasyon’ ve ‘dezenformasyon’ uyarısı

Öcalan'ın avukatlarından 'manipülasyon' ve 'dezenformasyon' uyarısı


Artı Gerçek – 14 Mayıs seçimleri yaklaşırken PKK lideri Abdullah Öcalan’la ilgili yorum ve açıklamalar üzerine avukatları bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden sonra hiçbir haber alamadıklarını hatırlatan avukatlar, “Seçim sürecinde siyasi merkezler, Öcalan üzerinden propaganda yarışına girmiş durumundadırlar. Bu koşullar altında, tüm topluma haber alamama durumunun ve ağır tecrit koşullarının sürdüğünü, tüm bu tartışmaların Öcalan’ın bilgisi, katkısı ve katılımı olmadan sürdüğünü belirtmek isteriz” dedi. Avukatlar acilen görüşme imkanı sağlanması gerektiğini vurguladı.

Asrın Hukuk Bürosu’nun açıklamasında şöyle denildi:

‘DEZENFORMASYONLARA KONU EDİLDİ’

Türkiye halkları açısından son derece kritik bir seçim sürecine girmiş bulunuyoruz. Bu seçim hepimizin, tüm toplumun geleceğine etki edecek önemde görünmektedir. Bizim beklentimiz ve umudumuz seçimin demokratik bir geleceğe ve barışa hizmet edecek şekilde sonuçlanmasıdır. Seçim süreci sona yaklaştıkça oy hesapları adına tarafların ciddi bir şekilde manipülasyonlara başvurduğu tarafımızca gözlemlenmektedir. Mutlak tecrit koşullarında tutulan ve 25 aydır kendisinden haber alamadığımız Sn.Öcalan’ın durumunun kabul sınırlarını zorlayan şekilde dezenformasyonlara konu edilmesi, durumun ilk elden muhatapları olan biz avukatları tarafından bazı hususları kamuoyunun bilgisine sunmayı zorunlu kılmıştır.

• Öcalan’dan ve yanında tutulan diğer 3 müvekkilimizden 25 Mart 2021 tarihinden sonra HİÇBİR ŞEKİLDE haber alamıyoruz. Bu tarihte kardeşiyle gerçekleştirdiği telefon görüşmesi yarıda kesilmiş olup görüşmeye devam edilememiştir. Bu kesintinin nedeni tarafımızca bilinmemektedir.

• Bu tarihten sonra İmralı’da tutulan müvekkillerimizin tutulma koşulları, maruz kaldıkları muamele ve sağlık durumları hakkında hiçbir bilgiye sahip değiliz.

• Kamuoyuna sunulduğu gibi disiplin cezaları seçim sürecine özgü olmayıp tecrit sisteminin belirgin araçlarındandır. 2016 öncesinde hava muhalefeti, koster bozuk gibi gerekçelerle sürdürülen mutlak tecrit, 21 Temmuz 2016 tarihinden 14 Eylül 2018 tarihine kadar OHAL kararları ile bu tarihten sonra da aralıksız hem disiplin cezaları hem de İnfaz Hakimliğinin kısıtlama kararları devreye konularak sürdürülmüştür.

• 5275 sayılı yasanın 66/3 maddesi gereğince “hükümlüler altsoy, üstsoy, eş ve kardeşlerinin ölüm, ağır hastalık, salgın hastalık veya doğal afet hållerinde, kuruma ait telefon ve faks cihazından derhal yararlandırılırlar.” Buna rağmen Öcalan ve diğer müvekkillerimiz aile bireylerinin değil hastalıkları, vefatları durumunda dahi bu haktan yoksun tutulmuş, 6 Şubat tarihinde yaşanan depremde bile bu yasak hali esnetilmemiştir.

* 14 yıl boyunca yalnızca tek kanallı radyo kullanmasına izin verilen Öcalan bütün mahpusların kullanımında olan televizyona ancak 2013 yılında erişim sağlayabilmiştir. Ve fakat televizyon kanallarında kısıtlama yapıldığı ve gazetelerin 40 gün gecikmeyle verildiği Mayıs 2018 tarihli il cezaevi izleme kurulu raporlarına da yansımıştır.

‘TECRİT SİSTEMİNİN BU DENLİ MAGAZİNSEL ELE ALINMASI KABUL EDİLEMEZ’

Öcalan 16 Şubat 1999 tarihinden 17 Kasım 2009 tarihine değin geçen 10 yıl 9 ay boyunca Ada Hapishanesinde tek başına tutulmuş; bu tarihten sonra İmralı Hapishanesine beş müvekkilimiz daha sevk edilmiştir. Daha sonra bu mahpuslar değişmiş olsa da gelinen son aşamada CPT’nin 2016 ve 2019 raporlarına yansıdığı üzere haftada yalnızca 6 saat bir araya gelen müvekkillerimiz, geriye kalan zamanın tümünü hücrelerinde yalnız geçirmektedirler.

Kuruluşundan itibaren gerek ruhen gerek bedenen zamana yayılı bir çürütmeyi hedefleyen, tutulma koşullarının işkence oluşturduğu AİHM kararları ve CPT raporları ile de teyit edilen İmralı Tecrit Sisteminin bu denli magazinsel ele alınmasının kabulü mümkün değildir. Tekraren vurgulamak durumundayız ki 25 Mart 2021 tarihinden bu yana Öcalan’dan haber alamamaktayız. Avukatları ve ailesinin tüm başvurularına ve çabalarına karşı Öcalan ve İmralı’da bulunan diğer üç müvekkilimizin yaşam koşullarından ve sağlık durumundan haberdar değiliz. Bu durum bizleri ve tüm toplumu tedirgin etmektedir.

‘SPEKÜLATİF TARTIŞMALAR DOĞRU DEĞİL’

Seçim sürecinde siyasi merkezler, Öcalan üzerinden propaganda yarışına girmiş durumundadırlar. Bu koşullar altında, tüm topluma haber alamama durumunun ve ağır tecrit koşullarının sürdüğünü, tüm bu tartışmaların Öcalan’ın bilgisi, katkısı ve katılımı olmadan sürdüğünü belirtmek isteriz. Doğru ve olması gereken, Öcalan’ın avukatlarıyla acilen görüşme olanağının sağlanmasıdır. Hukuk ve asgari bir etik anlayışı da bunu gerektirmektedir. Öcalan’ın kendisini ifade etme olanaklarının bulunmadığı bu koşullarda, tecrit ve haber alamama gerçeğini göz ardı etme veya perdeleme anlamına gelecek spekülatif tartışmaların doğru olmadığını düşünüyoruz.

Herkesin bu hassasiyeti gözeterek gereken duyarlılığı sergileyeceğine inanıyoruz. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız

CPT GEÇEN YIL GÖRÜŞTÜ

Strasbourg merkezli Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) 20-29 Eylül 2022 tarihlerinde İmralı’ya gitmiş ve Öcalan’la görüşmüştü. İmralı’da Öcalan dahil dört mahkumun kendi aralarındaki aktiviteleri ve dış dünyayla temaslarının ele alındığı incelemeler sonucunda bir ön rapor hazırlanarak Türk hükümetine iletildi. Ankara’ dan konuyla ilgili henüz bir yanıt gelmedi. CPT kuralları gereği “gizli” niteliğe sahip bu raporlar, CPT sözleşmesine taraf devletlerin onayı olmadan yayınlanamıyor.

AKŞENER ‘HÜKÜMET İMRALI’YA ADAM GÖNDERDİ’ DEMİŞTİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener iki gün önce yaptığı açıklamada, hükümetin seçim öncesi “İmralı’ya adam gönderip yardım istediğini” iddia etmişti. Akşener, 28 Mart’ta gerçekleştiğini öne sürdüğü görüşmeyle ilgili ‘yargıdan biri’nin gittiğini iddia etti. Akşener, “Daha yeni İmralı’ya adam gönderdiler, yardım istediler. Kimin gönderildiğini biliyorum. Siyasetçi olsa adını hemen söylerim. Yargıdan birini gönderdiler” ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ AĞBABA: ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜYORLAR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da 2 Mayıs’ta, Malatya’da İl Koordinasyon Merkezi’nde yaptığı açıklamada, “Öcalan’ı serbest mi bırakacaklar’ gibi saçma sapan, akla hayale gelmeyecek yalanlar söylüyorlar. Bugün Öcalan ile İmralı’da görüşen AKP’nin görevlendirdiği insanlar var. Sayın Akşener, ‘Üst düzey yargı mensupları’ diyor. Biz biliyoruz ki her gün Öcalan ile görüşerek kendilerine oy devşirmeye çalışan bir siyasi iktidar var. Bunlar Öcalan ile hala bugün görüşüyorlar. Öcalan’dan destek almaya çalışıyorlar. Biz, hukuk ne diyorsa onu yapacağız” dedi.

DEMİRTAŞ: ERDOĞAN, İMRALI’YA HEYET GÖNDERDİ

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Nisan sonunda Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tutuklu bulunduğu İmralı’ya heyet gönderdiği iddialarının kaynakları tarafından doğrulandığını söylemişti.

DEVA Partisi kurucularından Ahmet Faruk Ünsal, bu açıklamalar üzerine Öcalan’ın avukatları ve siyasilerle görüşebilmesi yolunun açılması çağrısı yaptı.

Ünsal, Twitter hesabından, “Hem @meral_aksener hem @hdpdemirtas’tan anlaşılıyor ki, Erdoğan adaya heyet göndermiş, Öcalan yazılı anlaşmada ısrar ettiği için sonuca ulaşılamamış. Madem İmralı çözümün adresi, öyle ise avukatlara da muhalefete de adanın yolunu açın belki çözüme 1 yol bulunur” dedi. (HABER MERKEZİ)


Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version