ANKARA – JİTEM Davası’nda 11 yıllık süreçte yaşananlara değinen katledilen Abdülmecit Baskın’ın oğlu Avukat Eren Baskın, “Hesap sormaya, katillere katil demeye devam edeceğiz. Umutluyuz ve cesaretliyiz” dedi.
Ankara ve çevre kentlerinde 1993-1996 yılları arasında Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da aralarında olduğu 19 kişinin ölümüyle ilgili açılan “JİTEM” davasının 7’nci duruşmasında tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi.
Katledilen Baskın’ın oğlu Avukat Eren Baskın, karara tepki gösterdi. Sanal medya hesabından açıklama yapan Baskın, “Ankara 1. Ağır C. M görülen ve katledilenler arasında Babam Mecit Baskın’ın da bulunduğu ‘Faili meçhul cinayetler’ davasında tüm delillere rağmen sanık Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve özel harekat polisleri hakkında bu gün yine beraat kararı çıktı! Çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
11 YILDA 41 HAKİM DEĞİŞİKLİĞİ
Mahkeme sürecinin 11 yıldır devam ettiğini hatırlatan Baskın, “Mahkemede onlarca delil ve tanıklık olmasına rağmen bir hukuk katliamı işlenerek tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi. 11 yılda tam 41 hakimin değiştiği, 16 savcının görev aldığı mahkeme sürecinde ‘yüz yüzelik, alenilik’ normları hiçe sayıldı. Sanıklarla yüz yüze gelip soru sorma hakkımız elimizden alındı. Savcı çok ilginç bir biçimde tüm sanıkların vareste tutulması için talepte bulundu ve bu kabul gördü. Evet yanlış duymadınız; Bunu sanıklar değil savcı talep etti” bilgilerini paylaştı.
UZİ MARKA SİLAHLAR
Fikri Sağlar, Kutlu Savaş, Tuncay Özkan, Mehmet Eymür, Uğur Dündar ve bir çok ilgilinin vermiş olduğu ifadelerde ; bu cinayetlerin gerçek olduğu ve devlet içinde devlet adına bu cinayetleri işleyenlerin var olduğunu beyan ettilerini de anımsatan Baskın, “İsrail’den alınan UZİ VE GLOCK marka silahlar envantere kaydedilmeden Antalya’da İbrahim Şahin ve Korkut Ekene teslim edildi. Bu silahlardan 10 tanesi kaybedildi. Bu davadaki maktullerin bir çoğunun vücudundan çıkan mermi çekirdekleri incelendiğinde atışların UZİ VE GLOCK marka silahlardan çıktığı belirlendi. Yine kaybolan bir silah Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın üzerinden çıktı” diyebelirti.
MEHMET AĞAR’IN YARGILANMA SÜRECİ
Baskın, devamında şunlara yer verdi: “Türkiye’nin ilk telefon dinleme tapelerinden elde edilen ses kayıtlarında cesedi bulunamayan Tarık Ümit ile Korkut Eken, katledilen insanlarınızın üzerinden çıkan değerli eşyalar için kavga ediyordu. Mehmet Ağar’ın daha önce de suç işlemek için kurulan silahlı örgüt faliyetleri sebebi ile cezası Yargıtayda kesinleşmiş ve cezaevine girmişti. Normal şartlarda denetim ile dışarı çıkan Mehmet Ağar hakkında 2011 yılında yeni bir soruşturma açılınca ve konusu da aynı suç tipi olunca denetimi bozulduğundan tutuklanması gerekirken eski suçu hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapılmış ve ilk suçu hakkında inanılmaz bir biçimde beraat kararı alınmıştı.
AĞAR’A ÖZEL CELSE
11 yıllık mahkeme süresince Mehmet Ağar’ı mahkeme salonuna getiremedik. Hiç bir zaman kendisine soru soramadık. Bir pazar günü adliye kendisine özel olarak açıldı. Bir ara karar ile kendisine özel bir celse açıldı ve üç satırlık bir savunma alındı. Pek tabi biz maktul yakınlarına ve avukatlarına haber verilmedi.
UMUTLUYUZ VE CESARETLİYİZ
Bizler uzun zamandır adalet talep ediyoruz. Her ne kadar bugün tüm deliller ve daha sayamadığım yüzlerce hukuksuz uygulamaya rağmen beraat kararı verilsede bizim adalet mücadelemiz daha yeni başlıyor. Sokaklarda failimeçhul cinayete giden sevdiklerimizin hesabını sormaya ve bu katillere katil demeye devam edeceğiz. Umutluyuz ve cesaretliyiz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***