Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İmamoğlu’ndan Bayrampaşa’daki provokasyona ilişkin açıklama: ‘O aldatılmış bir insan’

İmamoğlu'ndan Bayrampaşa'daki provokasyona ilişkin açıklama: 'O aldatılmış bir insan'


Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Habertürk canlı yayınında konuşuyor.

İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle: 

“Devletin bütün imkanları, bizim vergilerimizin kasasına girdiği devletin bütün imkanları ki bugün TRT’nin kasasına giren kesimin haklarının korunmadığı ortam. Sistemin yarattıığı arızalar var. Bugün artık bakan milletvekili adayı olmuş, olmamış, bakanlığı düşüyor mu düşmüyor mu, saldım çayıra Mevlam kayıra bir düzenle. Bu seçimin sistem tercihi seçimi olduğunu her yerde söyledik. Böyle bir atmosfer. Millet İttifakı’nın ortaya koyduğu 4 yıla yakın performans düzlemi var. Başta 11 büyükşehir belediyesi olmak üzere. Başta sayın Cumhurbaşkanı adayımız sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere bana Mansur Bey’e, Meral Hanım’a diğerlerine ağza alınmayacak şekilde terörist yakıştırmasıyla ve kanallardan aktörlerinden bilinçli üsluplarla karalama lekeleme düzlemine geçti mesele. Birinci turda bu kadar etkili olacağını düşünmemiştim.

“BAYRAMPAŞA’DAKİ PROVOKASYON”

Pazarcı girer girmez ‘PKK’lı çık dışarı, sen PKK’lısın’ dedi. Ben dinledim sabırla. Kendisine en son ‘Sensin PKK’lı’ dedim. Bakın gariban insanın düştüğü duruma bakın. O aldatılmış bir insan. Kim aldattı? Başta cumhurbaşkanı. Kalbine mühür vurdular. Ekrem İmamoğlu’nu terör örgütü üyesi yaptı. Şikayetçi oldum, gözaltına alındığını öğrendim. Siyasetin geldiği nokta bu.

“GENÇLERİN BÜYÜK KISMI BİZE OY VERECEK”

2023’de 25 bin dolar demişler kişi başına. Peki neredeyiz? Üçte biri. Hedef 500 milyar dolar ihracat denmiş. İthalatın ihracatın neredeyse yüzde 50 üste olduğu süreç yaşatıyorsunuz. Güzelim cumhuriyemizi fasoncu ülke yaptınız. ‘Yoksul aile kalmayacak’ diyorsunuz. Çekmeköy’de pazarda kadın 5 liraya 5 tane emekli aldım dedi. Türkiye’yi 16. sırada aldınız, 2017’de sistem değişti, 23’e gidiyoruz. Artık G-20 ülkesi değiliz. Ülkenin gençlerinin mutsuzluğunu, sıkıntılarını gözlerinden okuyorum. Gençlerin yüzrde 30’unun oy vermesini bile fazla buldum. Bu iktidar gençlere umut veremez ancak kandırır. Sayın Oğan’ın ciddi oyu var gençler arasında. Gençlerin büyük kısmının bize oy vereceğini düşünüyorum.

“MHP’Lİ VATANDAŞLARIM SAYIN ERDOĞAN’A OY VERMEYECEK”

Meclis seçimi vardı. MHP’li seçmen gitmiştir kendi partisinin vekiline oy vermiştir. Oradan da bir sözlü mutabakat olduğundan dolayı refleksle oyunu sayın Erdoğan’a kullanmıştır. Ben MHP’li hemşehrilerimin, vatandaşlarımın çok hassas davranacağını düşünüyorum. Çünkü MHP’li vatandaşlarımızın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin TBMM’de ‘Ben bu yemini doğru bulmuyorum’ diyen akla tevessül edeceğini düşünmüyorum. Sayın Erdoğan’ın lehine oyunu kullanmayacağını düşünmüyorum. Sinan Ateşi’in faillerini bulamayan hükümete MHP’li vatandaşlarımın oy vereceğini düşünmüyorum. Şimdi bir mülteci sorunu yaşıyoruz. Vatandaşlık satılır mı? Ev satılmasına karşı değiliz. Bu cennet vatanın her köşesinde yabancılar ev alabilir. Ama benim ülkemin vatandaşlığını satamazsınız. Vatandaş olacak olan birisi sadece ev almakla vatandaş olamaz. Bu milletin birliğini, dirliğini görecek, ondan sonra vatandaş alacak. Sadece istatistikle bakmıyorum, duygu bütünlüğüyle baktığıma sayın Erdoğan’ın oyunun düşeceğini düşünüyorum.

“MECRALARIN MEYDANLAR OLMADIĞINA KARAR VERDİK”

Seçimden önce birçok konu konuşuldu. İstatistikler, 49,5 nasıl alındı? Biz niye 45’te kaldık? İkinci tur duygusal zeminde geçeceği için, oyların tabiri caizse tekrar karılacağı için baştan beri şunu söyledim; maç sıfır sıfır başlıyor. İki turlu maçlarda ilk turdan avantajlar gelir. Burada öyle bir şey yok, yeniden başlıyoruz. Bütün Türkiye’yi gezdik, hepimiz. Kirletilmenin ana mevzusunu tespit ettikten sonra bunun mecraların meydanlar olmadığına karar verdik. Bire bir vatandaşla diyalog. Sahaya inip diyaloğa başladığımda baktım ki coşkulu İstanbullular karşımda. İlk konuşmamda. Anonslarımızla beraber ik üç günde Türkiye Gönüllüleri sayısı 210 bine çıktı. Tam aksine seçimi sağlama almalılyız duygusuyla muazzam başvuru aldık. Ben İstanbullulara, İstanbul’u nasıl tehdit ettiklerini anlatıyorum. Bu iktidar 2011 seçiminden beri ne dedi? Kanalistanbul Türkiye’nin vizyon projesi, Türkiye’yi uçuracak, Türkiye’yi istihdama boğacak dediler. Üç aydır kanalın K’sı yok ağızlarında. Toplumun yüzde 70’i Kanalistanbul’u istemiyor. Kanalistanbul’un İstanbul’a ihanet ettiğini biliyor. İstanbul’dan sadece bu ülkenin askeri alanları üzerinden, onun bunun mülkünü imarlarını artırarak son benden önceki son 15 yılda 85 milyar rantı nasıl elde ettiklerini çıkardık. Bu şehirlere pervasızca müdahale eden iktidar süreci var.

“İSTANBUL İÇİN BERABER ÇALIŞALIM DİYE YALVARDIM”

22 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Gölcük depreminden beri 24 yıldır bu şehri yönetiyorsunuz. Depremle ilgili süreci çözememişsiniz, kentsel dönüşümü çözeceğim diyorsunuz. Size yalvardım, beraber çalışalım diye. Bu şehri delik deşik etmeyin, şu arsaya imar vermeyin diye yalvardım. Bu şehri tehdit eden iktidar var. Boğazın kıyısında büfeye imar veren Şehircilik Bakanı var. Üsküdar’da. Hangi torpille çıkardıysa. Bir büfenin yıkılmasını önlemek için 5 otobüs orada nöbet tutturan bakan var. Ekrem İmamoğlu’nun defterini düreceğiz diye tehdit eden büyükşehir meclis üyeleri var.

“MÜLTECİLERLE İLGİLİ EN YOĞUN TEPKİ HDP’LİLERDİ”

Zıtlıklara girersek işin içinden çıkamayız. Zıt söylemler olabilir. Sayın Özdağ’ın tespitini çok önemsiyorum. İstanbul’da sığınmacılarla ilgili süreçte en yoğun tepkisi olan kesim HDP’ye oy veren kesimlerdi. Bizim ekibimizde sayın Kılıçdaroğlu 5 siyasi lider var, şimdi sayın Özdağ eklendi. Esas korkunun temeli sistem, rejim ve onu temsil eden sayın Cumhurbaşkanı. Bugünün baskıcı, herşeyi ben bilirim, yakın ahbap çavuş atamalarıyla ekip anlayışı mı ya da Millet İttifakı mı?”

Ayrıntılar geliyor…

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version