Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Depremzedelerin sorunları çözülmedi: Hatay’da sağlık iyi değil


HATAY – Barınma, temiz su ve atık bertaraf noktalarında sorunların devam ettiği Hatay’da havaların ısınmasıyla salgın ihtimalinin yükseldiğini belirten Dr. Ali Kanatlı, “Sağlık Hatay’da iyi değil, yeterli değil” dedi. 

 

Depremlerde en çok yıkımın yaşandığı Hatay’da, havaların ısınmasıyla salgın hastalık riski artıyor. Kentin enkazının tamamen kaldırılmasının ardından ağır hasarlı binaların yıkımına başlandı. Toz bulutuyla kaplanan kentte, ağır kokular gelmeye devam ediyor. Su sorununun 3 ay geçmesine rağmen çözülmediği Hatay’da, depremzedeler salgın hastalık riskiyle karşı karşıya. Aile hekimi Ali Kanatlı, sağlıkçılar ve depremzedelerin yaşadığı sorunlara ilişkin uyarılarda bulundu. 

 

HİZMET VERECEK YER KALMADI

 

İlk günden bu yana Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (SES) olarak kentte kurdukları Koordinasyon Merkezi’nde çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Kanatlı, bu 3 ayda aile sağlık merkezlerinin, hastanelerin yıkıldığını ve hizmet verecek sağlık merkezlerinin kalmadığını söyledi. Kentte yalnızca bir Kadın Doğum Kliniği olan özel hastanenin ayakta kaldığını aktaran Kanatlı, “Arkadaşlarımız, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, sağlıkçılarımız öldü. Bazılarının eşleri, baba-anneleri öldü. Yakınlarının kolları bacakları kesilen sağlık emekçilerimiz var. Evler yıkıldı” dedi.

 

SAĞLIK SİSTEMİNİN DÜZELMESİ ZOR

 

Hatay’da kırsal kesim nüfusun yüzde 55 olduğunu söyleyen Kanatlı, kırsal mahallelere hizmet götürmek için TTB ve SES’in gönüllü sağlıkçılarla çalıştıklarını söyledi. Depremin 3’üncü ayında Antakya’da 49 Aile Sağlık Merkezi’nden (ASM) 13’ünün, Defne’deki 19 ASM’den ise 7’sinin açıldığını ifade eden Kanatlı, hekimlerin evlerinin olmadığını, ayda bir kez bir hafta süreyle gelip çalışıldığını ancak gelenlerin kalacakları yerleri olmadığını söyledi. 

 

Çocuklarını başka şehirlere yerleştiren doktorların gidiş-geliş yaptıklarını söyleyen Kanatlı, “Bu durumda sağlık sisteminin düzelmesini beklemek zor. Sağlık sisteminin düzelmesi için önce sağlık emekçilerine barınak sunulması gerekiyor. Evlerinin, başlarını sokacak bir yuvalarının olması gerekiyor. Sağlık emekçilerinin çocuklarını okutacakları okullar olması gerekiyor. Sağlık emekçilerinin çocuklarını okutacakları okulların olması için öğretmenlerin olması gerekiyor, öğretmenlerinde evlerinin olması gerekiyor. Bu komple emekçilerin birbirine bağlı sorunudur” şeklinde konuştu. 

 

‘SAĞLIKLI SUYA ERİŞİLMELİ’

 

Depremde çok soğuk günler geçirildiğini ve bunun bir avantajının salgın hastalıkların olmaması olduğunu kaydeden Kanatlı, havaların ısınmasıyla salgın ihtimalinin çoğaldığını ifade etti. Sivrisineklerin mikropları taşıdığını ve taşınan mikropların sıcak havalarda salgın artışına neden olduğuna dikkat çeken Kanatlı, “Bu nedenle sağlıklı suya ulaşım önemli. Atıklarında sağlıklı bir şekilde bertaraf edilmesi önemli. Kanalizasyon sistemlerinin oluşturulması önemli” diye belirtti. 

 

ÇADIRLAR RİSK OLUŞTURUYOR

 

Çadırların artık yetersiz olduğunu, barınma konusunda daha çok prefabrik evlerin olması gerektiğinin altını çizen Kanatlı, şuana kadar çadırdan konteynıra değil, prefabrik evlere geçilmiş olması gerektiğini söyledi. Çadırlardaki yaşam koşullarının şuan insanca yaşama elverişli olmadığını ifade eden Kanatlı, “Aynı zamanda çadır ortamında 10-15 kişinin bir arada kalmasının da bulaşıcı hastalıklar açısından ciddi bir risk oluşturduğunu biliyoruz” diye konuştu.

 

‘SAĞLIK HATAY’DA YETERLİ DEĞİL’

 

Bu sorunların çözülmemesi durumunda salgının beklenebileceğini dile getiren Kanatlı, şunları söyledi: “Sağlıkta istediğimiz yere gelemedik. Su, suya ulaşım, suyun temiz olması ve atığın iyi bir şekilde toplanması gerekiyor. Sadece su atığı değil, katı atıkların, evsel atıkların uzaklaştırılması, bertaraf edilmesi, insanların planlı-projeli bir şekilde evlere yerleştirilmesi gerekiyor. Sağlık şu anda Hatay’da iyi değil, yeterli değil.”

 

MA / Müjdat Can

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version