Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

AB’den Türkiye’ye: Seçim sürecindeki eksiklikleri giderin

AB'den Türkiye'ye: Seçim sürecindeki eksiklikleri giderin


Reuters’ın aktardığına göre Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerine ilişkin bir açıklama yaptı. Borrell açıklamasında “AGİT Uluslararası Seçim Gözlem Misyonu ve AB Konseyi’nin ön bulgularını ve sonuçlarını dikkate alıyoruz ve Türk yetkililerini tespit edilen eksiklikleri gidermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. Borrell “AB, eşit şartlara sahip bir ortamda şeffaf, kapsayıcı ve güvenilir seçimlere olan ihtiyaca en üst düzeyde önem vermektedir” dedi.

AGİT NE DEMİŞTİ?

Seçimleri izlemek üzere Türkiye’ye gelen uluslararası kuruluşların gözlemci heyetlerin görüşü katılımın yüksek olduğu seçimlerin iyi yönetildiği yönündeydi. Ancak Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) hazırladığı raporda, seçmenlere gerçek siyasi alternatifler arasında bir seçim yapma şansı verildiğini söylese de mevcut cumhurbaşkanı ve iktidar partisinin taraflı medya üzerinden haksız bir avantaja sahip olduğunu yazmıştı. Voice of America’dan (VOA) Arzu Çakır’ın haberine göre, seçim sürecini takip eden uluslararası gözlemciler, “toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüğüne yönelik devam eden kısıtlamaların, bazı muhalif siyasetçi ve partilerin yanı sıra sivil toplum ve bağımsız medyanın katılımını engellediğini” tespit etmişti. AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR), AGİT Parlamenterler Meclisi (AGİT PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (PACE) ortak gözlem heyeti, Türkiye’de yapılan seçimlerle ilgili gözlemlerine dair ortak bir açıklama yapmıştı.

Ortak açıklamada gözlemciler Türkiye’de yasal çerçevenin, seçimlerin demokratik biçimde yapılması için “tam olarak bir temel sağlamadığını tespit ettiklerini” dile getirmişti. Kısa vadeli AGİT gözlemci misyonunun lideri ve özel koordinatör Alman parlamenter Michael Georg Link, “Birkaç muhalif siyasetçinin tutuklanması da dahil olmak üzere bazı siyasi güçlerin kriminalize edilmesi tam siyasi çoğulculuğu ve bireylerin seçimlere katılma haklarını engellediğinden, bunlar rekabetçi ancak yine de sınırlı seçimlerdi. Seçim sürecine siyasi müdahale Türkiye’nin uluslararası taahhütlerine uygun değil” ifadesini kullanmıştı.

Ortak açıklamada, yıkıcı depremlerin gölgesinde yapılan seçimlerde yurt içinde yaklaşık 61 milyon, yurt dışında ise 3,5 milyon seçmenin oy kullanmak üzere kayıt yaptırdığı; ancak yetkililer tarafından depremden etkilenenlerin oy kullanması için atılan adımların “sınırlı” kaldığı vurgulandı. “Bu adımlara, sivil toplum ve siyasi partilerin ek çabalarına rağmen, bu seçmenlerin çok büyük bir kısmı oy kullanmakta güçlük çekti” denmişti.

‘DEMOKRATİK SEÇİMİN TEMEL İLKELERİ YERİNE GETİRİLMİYOR’

AKPM heyeti başkanı Alman milletvekili Frank Schwabe de, “Bu seçimlerle Türk demokrasisi inanılmaz derecede dirençli olduğunu kanıtlıyor. Yüksek bir katılım sağlandı ve gerçek bir seçenek sunuldu. Ancak Türkiye, demokratik bir seçim yapmanın temel ilkelerini yerine getirmiyor. İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarından sonra bile önemli siyasi ve sosyal figürler hapiste, medya özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanıyor ve bir otosansür ortamı var. Türkiye, adil seçim kampanyası koşulları oluşturmaktan çok uzak” değerlendirmesinde bulunmuştu. (DIŞ HABERLER)

Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version