YUSUF DERELİ | HABER İNCELEME
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında faiz üst sınırının kaldırılması, iktidarın ‘düşük faize’ dayanan Yeni Türkiye Ekonomi Modeli’nin iflasının da ilanı oldu. Son düzenlemeler sonrasında bankalar KKM müşterilerine istedikleri oranda faiz verebilecek. An itibariyle özellikle yüklü miktarlarda hesaplara verilen faiz oranının yüzde 30’u bulduğu hatta aştığı belirtiliyor.
Dolardaki yükselişi durduramayan rejim, günü kurtarmak için her hafta yeni bir düzenlemeyle ülkenin geleceğini yakıyor. Milletin sırtına KKM gibi devasa bir kambur daha eklendi. Kur korumalı mevduat hesaplarının toplam hacmi 24 Mart’ta 1 trilyon 672 milyar liraya (yaklaşık 87 milyar dolar) ulaşmıştı.
Bu rakamın artan faiz oranlarıyla birlikte daha da yükselmesi örneğin 120-130 milyar dolara çıkması muhtemel. Bu durumda seçim sonrası kur patlaması yaşanırsa, Hazine ve MB’nın dolayısıyla milletin sırtına korkunç bir yük binecek.
AKP rejimi temsilcileri başarı hikayeleri anlatadursun, ‘Yeni Türkiye Ekonomi Modeli’nin temel kolonları çökmüş durumda. Sistemin en önemli ürünlerinden biri Kur Korumalı Mevduat hesabıydı. 2021 yılı Aralık ayında dolar kurunun 18 liraya tırmanması üzerine icat edildi.
Söz konusu dönemde bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, KKM’nin maliyetinin 12,5 milyar TL civarında olacağını hesapladıklarını söylemişti. Ancak öyle olmadı. Kısa sürede yapılan ‘arka kapı’ müdahaleleriyle 12-13 liraya kadar düşürülen dolar kuru 3 ay sonra tırmanmaya başladı. Bugün itibariyle kur tüm baskılara rağmen 19,20 TL civarında.
KKM hem Hazine’ye hem de TCMB’ye korkunç bir yük getirdi. Hazine’ye yükü 2022 yılında 92.5 milyar lira olarak açıklanmıştı. TCMB’ye getirdiği yük sır gibi saklanıyordu ancak hafta başında yayınlanan Yıllık Rapor vahameti ortaya koydu.
KKM’NİN KAMUYA TOPLAM MALİYETİ 190 MİLYAR TL’Yİ AŞTI
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara’nın hesaplamasına göre TCMB’na KMM’den dolayı gelen yük 89 milyar lira. Kamuya toplam maliyet 181.5 milyar lira oluyor. Bu rakamın içerisinde KKM’yi teşvik için vazgeçilen 10 milyar TL’den fazla vergi yok!
KKM’yi hala savunanlar, “Uygulamaya yürürlüğü alınmasaydı kur patlayacaktı; maliyeti daha fazla olacaktı.” diyor. Temel argümanları bu! İyi de kur neden patlayacaktı? Ne yaptınız da kur patlama noktasına geldi?
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, tam da bu konuyla ilgili çok güzel ir paylaşımda bulundu: “KKM, denize düştükten sonra yılana sarılmaya benziyor. ‘Ne yapsaydık, boğulsa mıydık ne güzel su üstünde kaldık işte’ demek doğru değil. Doğru olan şunları sorgulamak: Neden biz yok yere denize itildik, neden yüzme bilmiyoruz, neden her an yılan tarafından sokulma riskini aldık?”
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi de olan Hakan Kara, çok basit sorular sorarak problemin temeline dikkat çekiyor.
Her şey ‘ekonomist’ olduğunu ileri süren Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faiz düşerse enflasyon da düşer.” tezini ispat etme arzusuyla başladı. Merkez Bankası, Erdoğan’ın talimatıyla faizleri indirdi.
NE YAPTILARSA OLMADI VE OLMAYACAK!
Enflasyonla resmi politika faizi arasındaki makas açıldıkça açıldı. Birikimini korumak isteyen kurumlar ve vatandaşlar dolara koştu. Dolar ve buna bağlı olarak enflasyon patladı. Doların sadece 3 ayda 8,30’dan 17,40’a yükselmesi sonrası KKM ‘icat’ edildi ve faiz üst sınırı kondu.
Ancak olmadı, yürümedi. Dolar durdurulamadı. Bunun üzerine bireylerin ve kurumların dövize ulaşmasını zorlaştırmak için yeni düzenlemeler yürürlüğü kondu. Bankalara ‘alım-satım’ arasındaki farkı açması talimatı verildi. Merkez Bankası, kurdaki yükselişi önlemek için bazı şirketlerden döviz satmasını bile istedi. Geçtiğimiz hafta hem tüzel hem bireysel müşteriler için 3 aylık vade kısıtlaması da kaldırıldı. Ancak bazı bankalar opsiyonlu KKM’ye yüzde 13-14 faiz vermesine rağmen çıkışlar arttı.
MB destekli KKM’lere faiz sınırı kaldırılmıştı. Ve nihayet Hazine destekli yani TL ile girilen KKM hesaplarında da sınır kalktı. Bankalar artık bireysel müşterilerine de istediği oranda faiz verebilecek.
Düzenleme sonrası bankaların bireysel müşterilerden yüzde 25-30 civarında faizlerle mevduat topladığı belirtiliyor. Söz konusu oranın yükle hesaplarda yüzde 30’un da üzerine çıktığı belirtiliyor.
Rejimin ‘düşük faize’ dayanan Yeni Türkiye Ekonomi Modeli 1,5 yılda kelimenin tam anlamıyla yerle bir oldu…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***