Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Uçar: 14 Mayıs yüzyılın muhasebesi olacak

Uçar: 14 Mayıs yüzyılın muhasebesi olacak


ESKİŞEHİR – AKP-MHP iktidarının saldırdığı her alanı direnişe çevirdiklerini ifade eden Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, 14 Mayıs seçimlerinin yüzyılın bir muhasebesi olduğunu ve Demokratik Cumhuriyet’in inşasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. 

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Eskişehir’e bağlı Odunpazarı’nda halk buluşması gerçekleştirdi. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin katıldığı buluşma, Kutsiye Bozoklar’ın “Direnmede” şiirinin okunmasıyla başladı. 

 

Yeşil Sol Parti Eskişehir İl Eş Sözcüsü Ceren Koçak, Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere yaşanan çoklu krizlere dikkat çekerek, “Böylesi bir süreçte yüz yıllık Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerine giriyoruz. Bu seçimler bir dönüm noktası olacak. 14 Mayıs 2023’te ülkenin ve toplumun geleceği oylanacak. Önümüzde sadece iki seçenek var. Ya faşizme dur diyeceğiz veya faşizm daha da kurumsallaşacak. Bir yol ayrımındayız. Bizler hem faşizme dur diyeceğiz, hem de demokrasinin, özgür ve eşit geleceğin teminatı olarak Meclis’te çok daha güçlü yer alacağız” dedi.

 

‘DEMOKRATİK CUMHURİYET’İ İNŞA EDECEĞİZ’

 

Siyasal, iktisadi, toplumsal ve ekolojik alanda yaşanan çoklu krizlere karşı; halkların, kadınların, gençlerin, emek özgürlük ve demokrasi güçlerinin, tüm ezilenlerin Demokratik Cumhuriyet’te buluştuğunu dile getiren Koçak, “Çoğulcu bir siyasal sistemde yerel demokrasi, demokratik ve ekolojik toplumsal cinsiyet eşitliği, özgürlük ve insan hakları ilkelerini esas alarak Demokratik Cumhuriyet’i inşa edeceğiz. Demokratik Cumhuriyet yüzyılının eşiğinde umut yorgunluğundan çıkıp, yolumuzu cesaretle, coşkuyla ve birlikte bulmamızı sağlayacak ortak pusulamız Üçüncü Yol’dur. Üçüncü Yol, Türkiye halklarının barış içinde, eşit, özgür ve ortak yurttaşlık temelinde yaşayacağı bir Türkiye kurma yoludur. Yürüyüşümüz, ezilenlerin demokratik mücadelesidir. Statüko ile restorasyon arasındaki sıkışmışlığa karşı umutla ve coşkuyla adımlarımızı birleştirerek ‘yeni yaşama’ davettir. Mutlaka kazanacağız, hep birlikte kazanacağız” diye konuştu.

 

GÜMÜŞTAŞ: BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ

 

ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, kritik bir seçim atmosferinden geçildiğini ifade ederek, “Bizi buraya, bu mevzilere getiren çok önemli bir direnişimiz var. Bu direnişte kaybettiğimiz bütün şehitlerimizi, ölümsüzlerimizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Zindanlarda direnen, onlarca yılı göze almış, direnişi sürdüren tutsaklarımızı da selamlıyorum. Bu direnişin böyle bedelleri oldu ve bu bedeller üzerine siyasetimizi inşa ederek sözümüzü kuruyoruz” dedi.

 

Gümüştaş, şöyle devam etti: “AKP MHP faşizmi Türkiye’nin ikinci yüzyılında 20 yıllık iktidar birikimine rağmen derin bir krizi içerisinde giriyor. Bu krizi belirleyen ve derinleştiren şey üçüncü cephenin yarattığı direniş geleneği ve siyasettir. Türkiye ve Kurdistan topraklarında yarattığı umut ve dirençtir. 2015 yılından bu yan AKP-MHP faşist rejimi Kürtlerin direnişini tasfiye ederek bir gelecek inşa etmeye çalışıyor ve aynı zamanda antifaşistleri yok ederek, Türkiye ve Kurdistan coğrafyasında bir mezarlık sessizliği yaratarak inşa etmek istiyor. Bugün bu faşist rejimin halklarımıza, kadınlara, gençlere, emekçilere verecek hiç bir şeyi kalmadığı gibi seçimden sonrası içinde inandıracak hiçbir vaadi kalmamıştır. Partimizin yarattığı bu gerçek ve halklarımızın ona sonsuz ihtiyacını tek tek insanların yüreklerinde yaratmak ve anlatmak gerek. Mutlaka başaracağız. Alanlardan çok güçlü sesler yükseldiğinden emin olabiliriz. Enkaz altından kopup gelenlerin ahlarıyla bir değişim süreci yaşıyorlar. Bu birleşik mücadeleyi yeniden yükselteceğimize inanıyorum. Birlikte başaracağız, birlikte değiştireceğiz.”

 

‘BARAJLARI YIKA YIKA GELDİK’

 

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Bugünlere barajları yıka yıka geldik” vurgusu yaparak, yeni yaşamı inşa etme göreviyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Çepni, şöyle devam etti: “Yeşil Sol Parti nerede bir isyan ve özgürlük talebi varsa, onun odağıdır. Şimdi görevimiz faşizme karşı mücadeleyi yükseltme görevidir. Kazanmamın tek yolu Yeşil Sol Parti’nin etrafında kenetlenmektir. Tüm halkımıza sözümüz şudur ki: Bir taraftan seçim çalışmalarını yürütürken bir taraftan da örgütlülüğümüzü büyütmek gerekiyor. Kendi gücümüze sarılmak göreviyle karşı karşıyayız.”

 

UÇAR: KARŞIMIZDA TOPLUM KARŞITI SİYASET VAR

 

Konuşmasına anadili Kürtçe ile başlayan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin en büyük kazanımlarından birinin çok kültürlü bir yapıya sahip olduğunu aktardı. Yeni döneme büyük bir iddiayla girdiklerini vurgulayan Uçar, şunları söyledi: “Uzun süredir AKP ve MHP iktidarı döneminde ama öncesinde de yolsuzluğa, ranta, talana; toplum karşıtı her şeye bulaşmış bir siyaset var karşımızda. Bu siyaseti demokrasi lehine değiştirmeye adayız ve bu siyasetin kendisini de gerçek sahipleriyle buluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü adımıza siyaset yürüten merkez siyasetindeki herkesin asıl derdi kendi kimliğini ve varlığını korumak üzeredir. Ancak seçim döneminden, seçim dönemine hatırlanan bir halk ve toplum gerçekliği var. Ama biz bunu değiştirmeyi önümüze koyduk ve bir yol tarif ettik. Üçüncü Yol diye bu yolun bütün yolcuları, yol arkadaşları birlikte mücadele ettiğimiz yol arkadaşlarımız aynı zamanda. 

 

DİRENİŞİ YÜKSELTEN FOTOĞRAF 

 

İki gün önce büyük bir operasyonla uyandık, bu operasyonda gözaltına alınanları biraz tarif etmek gerekir. Mevcut iktidarın dayattığı sanata biat etmeyen ve özgür sanat için mücadele eden tiyatrocu arkadaşlarımız, yandaş medyaya AKP’nin, MHP’nin tüm baskılarına rağmen toplumu gerçeklerle buluşturan Özgür Basın çalışanı arkadaşlarımız, bizlere dayatılan adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı gerçek adaleti tesis etmek için büyük bir çaba içerisinde olan avukat arkadaşlarımız ve demokratik siyaseti bütün baskılara rağmen inşa etmek için bir adım geri atmayan siyasetçi arkadaşlarımız gözaltına alındı. Buradan baktığımızda operasyonun amacı açığa çıkıyor. Aynı zamanda bizim Üçüncü Yolumuzun da yürütücüsü olan bu arkadaşlarımızın yaşamış olduğu operasyon, bir anlamda seçim kumpası ama bir anlamda da aslında karşısına almış oldukları direniş mecralarıyla ilgili bu iktidarın kurduğu ilişki. Yeni değil, seçim sürecinden önce de biz bu operasyonlara tanıklık ettik. Operasyon ve gözaltı mevcut tek adam rejiminin fotoğrafı, bu operasyonlara rağmen bütün gözaltı ve tutuklamalara rağmen içeride de dışarıda da mücadeleyi ve direnişi yükselten fotoğraf da bizim fotoğrafımız.”

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tek adam rejimi” beyannamesine karşı herkesin sesinin soluğunun olduğu bir beyanname ile toplumun karşısında olduklarını aktaran Uçar, “Tek adam rejiminin beyannamesi ‘doğru zaman, doğru adam’. Sadece buradan bile baktığımızda kendisine dönük söyleminin olduğu beyannamede, kendisinden ve kendi iktidarından başka hiçbir şeyin olmadığını görmek mümkün. En çok da kadınlar açısından söyleyelim; kadınsız bir toplumu tahayyül ediyorlar ama başaramayacaklar. Kadın mücadelesi çoktan bunu yıktı ve değiştirdi” sözlerine yer verdi.

 

‘BU DİRENİŞ KAZANMAYA ADAY’

 

Yeşil Sol Parti’nin toplumsal mücadelenin sözcüsü olduğunu dile getiren Uçar, şöyle devam etti: “Bu mücadeleyi yürüttüğümüz her alan ve zemin tek adam rejiminin kaybetmesine, ondan kurtulmasına ve aynı zamanda nasıl yeniyi inşa edeceğimizin göstergesi. Mevcut iktidarın elinde şiddet dışında herhangi bir mekanizması kalmadı. Eskiden Türkler, Kürtler mücadele alanları çok yan yana değildi; iktidarlar karşısında aynı pozisyonda da değildik. Ama tek adam rejimiyle birlikte, özellikle bütün mücadele alanları, bütün toplumsal kesimler çok aynılaştı. Aynı saldırı merkeziyle karşı karşıyayız ve bu tek merkeze karşı ortak mücadeleyi tarif ettik.”

 

Ekoloji mücadelesi yürütenlere dönük de saldırıların olduğunu kaydeden Uçar, “Ekoloji mücadelesi karşısında mevcut iktidarın yürüttüğü rant politikasına karşı ciddi bir direniş var. Bu direnişin içinde gençler, kadınlar var, bu mücadelenin büyümesine inanan herkesin olduğu bir gerçeklik var. Bu rant ve talan politikasına karşı bizler bir direniş örgütledik. Kadın mücadelesi uğradığı bütün saldırılar karşısında çok genişledi, güçlendi ve direniş mevziisine dönüştü. Sözün özü bu iktidarın bize saldırdığı her başlığı biz direnişe çevirdik. Bu direniş bugün kazanmaya, Türkiye siyasetinde yön vermeye, söz söylemeye ve yönetmeye aday.”

 

AKP’NİN FOTOĞRAFI

 

Eskişehir’in öğrenci ve gençlik kenti olduğuna dikkat çeken Uçar, “Bugünkü adımız Yeşil Sol Parti, arkamızda çok kadim ve güçlü bir mücadele var. Yeni durağımız Yeşil Sol Parti olabilir, biz bunu bir anlamda zaferin durağına çevirmek durumundayız. Mücadelemizi böyle yürütüyoruz. Eskişehir Ali İsmail Korkmaz’ın katledildiği kent. Gezi Direnişi’nde birçok arkadaşımız sokaktaydı, toplumsal demokratik muhalefeti yükselten arkadaşlarımız. Ama biz aynı zamanda Eskişehir’de arkadaşlarımızın yaşadığı sıkıntıları hem siyasal hem de ekonomik anlamda görüyoruz. Yine tek adam rejiminin beyannamesinde gençlere geleceksizlik dayatılıyor. Bu konuda iki vurgu vardı: Birincisi mülakatı kaldırıyoruz diyorlardı. Düşünün Türkiye’de KPSS birincisi olan arkadaşımız mülakatı geçemedi. Bu tablo da AKP’nin fotoğrafı.”

 

‘14 MAYIS YÜZYILIN MUHASEBESİ’

 

14 Mayıs seçimlerinin yüzyılın bir muhasebesi olduğunu ifade eden Uçar, “Nasıl bir muhasebe; yok sayılan Kürtler adına, Aleviler adına, sömürülen emekçiler adına, gençler adına, Türkiye’de ötekileştirilen yok sayılan bütün kesimler adına bir muhasebe. Bu muhasebeden baktığımızda yeni dönemin tüm öteki kimliklerin kurucu öznesi olduğu bir siyasetin, Demokratik Cumhuriyet’in kurulması kaçınılmaz olarak önümüzde duruyor. Biz buna adayız, Türkiye’de ve Kürdistan’da, sahada yürüttüğümüz çalışmalarda bizimle birlikte buna aday olan, bu anti demokratik siyasete müdahale etmek isteyen, bu siyaseti toplumsallaştırmak isteyen çok ciddi mücadele dinamikleri var. Kürdistan’da da Türkiye’de de sesimizin ulaştığı her yerde. Bir anlamda sürgünde yaşayan arkadaşlarımız da bu sürecin bir parçası. Bugün itibariyle oy kullanma süreci başladı. AKP-MHP iktidarının, tek adam rejiminin bütün saldırıları karşısında bulunduğumuz bütün cephelerden sesimizi yükselttik” diye aktardı.

 

Uçar, “14 Mayıs’a sayılı günler kala her birimizin emeğinin bir kazanıma dönüşmesini ve bu kazanımın da kalıcı kazanımla sonuçlanmasını diliyorum. Buradayız birlikte değiştireceğiz. Bir aradayız ve birlikte kazanacağız. Hepimizin yolu açık olsun” dedi.

 

Kılıçgün Uçar’ın konuşmasının ardından Yeşil Sol Parti Eskişehir milletvekili adayları da kısa konuşmalar gerçekleştirdi. Kadın milletvekili adaylarının konuşması sırasında, “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version