Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Silopya’da kadın mitingi: Çok kadınla birlikte geliyoruz, değiştireceğiz


Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Şirnex’in Silopîya (Silopi) ilçesinde binlerce kadının katılımı ile kadın mitingi düzenledi. Kadınların Botan’ın yöresel kıyafetleri ile doldurduğu alanda, kadınlar özgürlük coşkusuyla halaylar çekti. Kadınlar rengarenk kıyafetleri ile alanı renklendirdi. Kimi kadınlar henüz yeni doğmuş bebeklerini yanlarına alarak, alandaki yerini alırken, bebeklerine da rengarenk elbiseler giydirmesi dikkat çekti. Miting alanının hemen arkasına “Bi rihê Sevê, Fatma û Pakîzeyan emê Pergela Desthılatdar biguherînin” pankartı asıldı.  Kadınlar sık sık “Hükümet istifa”, “Jin jiyan azadî” ve “Bijî Serok Apo” sloganları attı.  

 

‘ÖZGÜR OLANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’

 

Mitingde konuşan Yeşil Sol Parti Şirnex adayı Newroz Uysal Aslan, “Bugün ortaya çıkan ittifaklar siyasetlerini kadınlar olmadan, kadınların özgürlüğüne yer vermeden yapmaya çalışıyorlar. Ancak bizler buradan sonuna kadar diyoruz ki; kadınlar özgür olmadan, kadınlar olmadan siyaset de yaşam da olmayacak” dedi. Paris ve Silopîya’da katledilen kadınları hatırlatan Uysal’a kitle hep bir ağızdan “Şehîd na mirin” sloganları ile karşılık verirken, Uysal, katledilen devrimci kadınların mücadelesini yere düşürmeyeceklerini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Kadın özgür olmadan toplum özgürleşemez” sözünü hatırlatan Uysal, “Bu nedenle kadınlar özgür olana kadar mücadelemiz devam edecek. 14 Mayıs’ta sandıklara kadınların renkleri ile gideceğiz. 14 Mayıs’ta sandıklarda da ‘Jin jiyan azadî’ diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Ardından konuşan Ayşegül Doğan da, “Hepinizi tek tek görmek istiyorum. Hepinize tek tek temas etmek istiyorum. Hepinizi Botan’ın sıcaklığı ile selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

 

İMİR: KADINLARIN YÜZYILI OLACAK

 

Ardından konuşan HDP Şirnex Milletvekili Nuran İmir, ancak kadınların özgürlüğü ile toplumun özgürleşeceğini belirterek, “Kürt kadınlarının mücadelesini yok etmek istediler. Ama Kürt kadınları, Kürt anneleri buna izin vermedi. Bizim önümüzü kesemeyecekler” dedi. İnkar ve asimilasyona karşı mücadele etmeyi sürdüreceklerini aktaran İmir, “Yüzyıldır kadın mücadelesini Kürtlerin mücadelesini bastırmak istediler. Ama bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacak. Halkımıza da Kürt kadınlarına da güveniyoruz. Kürt kadınlarına düşmanlık edenler yok olup gidecekler” diye konuştu.

 

GÜLMEZ: BİRLİK VURGUSU

 

İnsan ve Özgürlük Partisi’nden (PİA) Sümeyra Gülmez, iktidarın bugüne kadar uyguladığı her türlü baskıya bu meydanın cevap olduğunu belirterek, Kürtlerin birlik olması gerektiğinin altını çizdi. Kürtler için birlik olmak dışında bir şans olmadığını kaydeden Gülmez, “Kürtlüğümüzde, dilimizde, Kurdistan’da bir olalım. 14 Mayıs’ta zulme, baskılara ve Kürtlerin iradesini gasp etmek isteyenlere karşı duracağız. Nasıl ki, 2019 seçimlerinde bu belediyeleri onlardan geri aldık, 14 Mayıs’ta meclisi de onların elinden alacağız. İrademizi gasp etmelerini kabul etmediğimiz gibi 14 Mayıs’ta bu kayyımları da göndereceğiz” şeklinde konuştu. 

 

BAŞARAN: TAYBET ANANIN CESARETİ İLE MÜCADELE EDİYORUZ

 

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, yıllardan bu yana iktidarın öncelikli olarak Kürt kadın mücadelesini hedef aldığını ifade ederek, Silopîya’da katledilen 3 Kürt kadın, Taybet Ana ve diğer kadınları hatırlatarak, “Bizler Taybet ananın cesareti ile mücadelemizi yürütüyoruz. Bugün yüzlerce kadın arkadaşımızın cesaretleri karşısında bir şey yapamadıkları için tutukluyorlar. İktidarın Kürtlere dönük her türlü saldırılarına karşı Botan halkı direnişini ortaya koyuyor ve iktidarın savaş politikalarını boşa çıkarıyor” diye belirtti.

 

İktidarın kadın düşmanı politikalarına değinen Başaran, “Hedefleri öncelikle Kürt kadınlarıdır. Onların nasıl siyaset yaptıklarını görüyoruz. Kadınların haklarını masa başında pazarlık meselesi yaptılar. Dertleri bir Kürtler, bir de kadınlar. Kadınları durdurmak istiyorlar. Makul kadını yaratmak istiyorlar. Bu nedenle kadınlara saldırıyorlar. Kadınları hedef alıyorlar. Bugün HDP bu fikriyata karşı mücadele veriyordu. Bugün HDP’yi kapatmak istiyorlar. Ama bizler Yeşil Sol Parti ile bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Onların hedef almasına karşı bizler haklarımızı savunacağız. Bizler İstanbul Sözleşmesini kadınların renkleri ile koruyacağız. Kendi renklerimizle mücadele edeceğiz ve onların hedeflerini boşa çıkaracağız” dedi.

 

UÇAR: TEK ADAMI GÖNDERECEĞİZ, KADINLAR KAZANACAK

 

Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, direnişin kentinde olduklarını kaydederek, burada yükselen kadın mücadelesini Seve Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar’dan ve Taybet Ana’dan bildiklerini ifade ederek, “Sözümüz olsun bu mücadele büyüyecek, bu mücadele kazanacak. Mücadelemizin yükselticileri, irademizin gaspı ile cezaevlerinde olan bütün kadın arkadaşlarımız, bu mücadelenin sözü bir anlamda da onlara gelsin” dedi. Cezaevlerindeki Kürt kadın siyasetçilerin isimlerini sayarak, “Onlar içerde bizler dışarıda mücadele ediyoruz” diyen Uçar, “Tek adam rejimini göndereceğiz kadınlar kazanacak” diye vurguladı.

 

‘TEK ADAM REJİMİNE GÜLE GÜLE’

 

Kürt kadınlarının mücadelesinin yıllar içinde çok büyük kazanımlar elde ettiğini kaydeden Uçar, “Bugün bu mücadelenin kendisi bugün Türkiye’de mevcut siyaset değiştirmeye, mevcut siyaseti dönüştürmeye karşı en büyük en büyük direnişi veriyor. Hatta Kürt kadınlarının mücadelesi tek adam rejiminin değişmesinde en güçlü anahtar, en güçlü mücadele. Şimdiden giden tek adam siyasetine güle güle diyoruz. Kadınlara hoş geldin diyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye’de iki kutuplu siyaset yürütüldüğünü kaydeden Uçar, bu siyasetin hepsinin erkek siyaseti olduğunu kaydederek, önlerine konulan tüm engelleri Kürt kadın hareketi ve Türkiye kadın hareketi ile birlikte barajları yıktıkları gibi yıka yık bu sürece geldiklerini söyledi. Kadınlarla birlikte hem eril siyaseti dönüştürdüklerini hem de daha demokratik, daha adil, daha eşitlikçi bir siyaseti önlerine koyduklarını ifade eden Uçar, “Bundan sonra tek adama karşı binlerce kadın siyaset yapacak” dedi.

 

‘FAŞİZMİN KURUMSALLAŞMASINI ENGELLEDİK’

 

Erkek siyasetini dönüştürmeye devam ettiklerini kaydeden Uçar, “Bütün kadın arkadaşlarımızla birlikte 2005 yılında başlattığımız bir eşbaşkanlık sistemimiz vardı. Yaşadığımız tüm alanlarda eşit temsiliyeti var ettik ve var etmeye devam edeceğiz. Mevcut iktidarın bize dayatmış olduğu biat eden kadın, makul kadına karşı en güçlü sesi Kürt kadınları verdi, en güçlü ses Kurdistan’dan geldi. Şimdi bu ses 14 Mayıs’ta kazanacak. 14 Mayıs’ta tek adam rejimini yıkacak. Biz AKP-MHP iktidarının tüm topluma reva gördüğü faşizmin kurumsallaşmasını engelledik. Bu nedenle 14 Mayıs’ın kazananı faşist AKP-MHP iktidarı karşısında sesini, sözünü, eylemini yükselten kadın mücadelesine sahip çıkan bizleriz” ifadelerini kullandı. 

 

‘ERİL SİYASETE GÜÇLÜ MÜDAHALE ETTİK’

 

AKP-MHP iktidarın İstanbul Sözleşmesinden çekilmesini kabul etmeyeceklerini ve İstanbul Sözleşmesini yeniden hayata geçireceklerini kaydeden Uçar, “İstanbul sözleşmesini yürürlüğe koyacağız, tek adam rejimini yıkacağız. Bizleri eril zihniyetleriyle siyasetin dışına itmeye çalıştılar. Eşbaşkanlık sistemiyle eril siyasete hem demokratik hem güçlü bir müdahaleyi yaptık. Siyasetin her yerindeyiz, karar alma mekanizmalarının her yerindeyiz. Kadın eliyle siyasetin mümkün olduğunu tüm Türkiye’ye gösteren sizlersiniz arkadaşlar. O yüzden yolumuz açık kazanımımız büyük olacak” diye konuştu.

 

‘TECRİDİ KADINLAR KALDIRACAK’

 

İktidarın, kadın mücadelesi karşısında savaş ve tecrit politikası uyguladığını aktaran Uçar, “Bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelenin ana eksenlerinden birisi onurlu bir barıştı. Kürt sorununu görmezden gelen hiçbir iktidar iktidarını sürdüremeyecek. Geldiğimiz noktada da AKP-MHP iktidarının, AKP-MHP faşizminin Kürt sorunu karşısında aldığı tutum diğer siyasi partiler gibi onları da tarihin çöp sepetine gönderecek. Ama kadınlar dün olduğu gibi bugün de onurlu bir barış mücadelesinin en önündeydiler ve en önde olmaya devam edecekler. Başta İmralı cezaevinde Sayın Abdullah Öcalan üzerinde olmak üzere bütün tutuklular üzerinde uygulanan tecrit aslında bu devletin başta kendi yasaları olmak üzere imzacısı olduğu bütün uluslararası hukukun çiğnenmesi anlamına geliyor. Bununla birlikte İmralı Cezaevi başta olmak üzere yaşam alanlarımızın bir bütününe yansıyan bir tecrit var. Başta Kürt kadınları olmak üzere Türkiye’deki kadın örgütleri tecrit karşısında en önde yürüdü. Tecridi de kadınlarla birlikte kaldıracağız ve özgürlüğün kapısını hep birlikte açacağız” dedi. 

 

‘ÇOK KADINLA GELİYORUZ’

 

AKP’li Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim beyannamesine dikkat çeken Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beyannamesinde kendisinden adam diye bahsediyor ve sadece kendisi var. Bizim de sloganımız ‘Disa Em/yine biz’ ve çok kadınla birlikte geliyoruz, çok kadınla birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs’ta çok kritik bir seçimle karşı karşıyayız. Bu seçim toplumla iktidar arasında ve aynı zamanda kadınlarla erkekler arasında. Biz 3’üncü yol dedik. Ve üçüncü yolun en büyük özneleri sevgili kadınlar. Sizinle birlikte yeni bir yaşamı, yeni bir yüzyılı kurmaya geliyoruz. Şimdiden başarımız kutlu olsun. Buradayız, kadınlarla birlikte değiştireceğiz. Yolumuz açık olsun.”

 

Kadınlar, konuşmaların ardından müzik eşliğinde halaya durdu. Kitlenin dağılması esnasında polisler gaz bombasıyla saldırdı. Kalabalık, polise taşlarla karşılık verirken, ilçede gerginlik devam ediyor.

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version