ANKARA – Yeşil Sol Parti Ankara 2’nci bölge adayı İhsan Seylan, 10 Ekim-Der ve İHD’den aldığı mücadeleyi Meclis’e taşıyacağını belirterek, “Konfor aramıyoruz. Sokaklar ve Meclis bir mücadele alanı. Halkımızın sözünü Meclis’e taşıyacağız” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağı 14 Mayıs’a sayılı günler kalırken, Emek ve Özgürlük İttifakı’yla seçime giren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) çalışmalarını sürdürüyor. Seçim sonucunun merakla beklendiği kentlerin başında ise Ankara geliyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bu seçimde yurt içinde 60 milyon 697 bin 843 seçmenin oy kullanacağını açıkladı. 2018 yılında gerçekleşen genel seçimlerde Ankara 2’nci bölgede 1 milyon 185 bin 218 kişi oy kullanırken, bu seçimlerde ise Ankara’nın genelinde kurulacak 12 bin 251 sandıkta toplam 4 milyon 280 bin 941 seçmen oy kullanabilecek.
Yeşil Sol Parti, Ankara 2’nci bölgede İhsan Seylan’ı milletvekili adayı gösterdi.
İhsan Seylan
İHSAN SEYLAN KİMDİR?
Erzirom Tatos (Tekman) doğumlu Seylan, Ankara ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne eğitim gördü. Kürtler, Aleviler, azınlıklar ve hak ihlalleri alanlarında çalışmalar yapan Seylan, DAİŞ’in Emek ve Demokrasi Güçleri’ne yönelik saldırısı sonucunda 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Gar Katliamının ardından Qira Enqere (Ankara’nın Karası) belgeselinin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendi. 10 Ekim Barış Dayanışma Derneği (10 Ekim-Der) kurucu yönetiminde eş başkan olarak yer alan Seylan, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi başta olmak üzere halklar, inançlar ve toplumsal sorunlara ilişkin çeşitli sivil toplum örgütünde de çalışma yürüttü. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube yönetiminden seçim sürecinde ayrılan Seylan, hala 10 Ekim Barış Derneği yöneticiliğini sürdürüyor. Seylan, Yeşil Sol Parti Ankara 2’nci bölgeden milletvekili adayı oldu. 10 Ekim katliamına ilişkin dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik dava açan Seylan, Meclis’e 10 Ekim’in hesabını sormaya gideceğini belirtiyor.
‘HALA UMUT VAR, PEŞİNDEYİZ’
Zulmün, acının ve faşizmin büyüdüğü dünyada hak temelli sorunlar ortaya çıktığını belirten Seylan, “10 Ekim’de 103 insan öldürüldü, 500’e yakın yaralı var. Bu konu Türkiye’nin hangi gündeminde. 90 ay oldu. Sadece ailelerin ve sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü bir mücadele var. Onların adalet arayışında yanlarında olmak istiyoruz. Bir taraftan da öznesi olduğumuz için oradayız. İHD’de de insan hakları alanındaki sorunları görüyoruz. Her gün acı, hukuksuzluk, baskı ve işkenceleri görüyoruz. Ben Türkiye’deki her vicdanlı insanın böyle hissettiğini ve mücadele ettiğini görüyorum. Dolayısıyla oralar bizim yaşam, mücadele alanımız. Acılı bir aile gördüğümüzde onun yanında olmak bizim seçimimiz değil, bir mecburiyettir. Vicdani bir sorumluluktur. Hayat bir mücadele alanıdır. Büyük bir mücadele var ve o mücadeleyi bu alanlarda da katkı sunmak için böyle bir yola girdik. Umarım mücadeleyi daha iyi alanlara taşıyabiliriz. Herkesin hayali dilini özgürce konuştuğu, kültürünü yaşadığı bir dünyadır. Bu imkansız değil. Her zaman bir umut var ve bu umudun peşindeyiz” diye konuştu.
‘YEŞİL SOL PARTİ GELECEK UMUDU AŞILIYOR’
Uzun yıllardır yürüttüğü hak mücadelesinde “Barış” söylemini esas aldıklarını belirten Seylan, bu güne kadar yürüttükleri mücadelede siyaset üstü bir tavır benimsediklerini kaydetti. Seylan, Yeşil Sol Parti’den aday olma sürecini ise şöyle anlattı: “Yeşil Sol Parti’nin söz konusu duruma yaklaşımının, toplumun ezilen, ötekileştirilen kesimlerinin sesi olduğunu hissettik. Yeşil Sol Parti, insanlara bir gelecek umudunu aşılıyor. Programında kadına, çocuğa, mülteciye, engelliye kadar her hakkı savunması benim için çok değerli ve bu yüzden Yeşil Sol Parti’den aday olduk. Yeşil Sol Partinin durduğu yer, hak temelli mücadelede herkesi kapsaması, öteki olarak kodlanmış herkesi savunması, hapishanelerde ve gözaltı işlemlerinde işkenceye olan duyarlılığı aday olmamda etkili oldu. Yeşil Sol Parti’nin sadece engellilere dönük yaklaşımı bile enternasyonel boyutta. Bunun başka bir örneği yok. İnsanlar sadece bunun için bile Yeşil Sol Parti’yi tercih edebilir.”
‘MECLİS BİR MÜCADELE ALANI’
Seylan, seçildiği takdirde, bugüne kadar yürüttüğü mücadeleleri Meclis gündemine taşıyacağına dikkat çekti. Yeşil Sol Parti olarak sadece seçim döneminde halkın arasına girmeyeceklerini belirten Seylan, “Her gün halkın yanında, sorunların içinde olmayı düşünüyoruz. Bir konfor aramıyoruz. Sokaklar bir mücadele alanı, Meclis te bir mücadele alanı. Halkımızın sözünü, fikrini Meclise taşıyacağız. Halkın ceberut iktidara bir tepkisi ve umut arayışı var. Burada da Yeşil Sol Parti’nin olduğunu görüyoruz. İçinde bulunduğum örgütler de bu konuya çok sağlıklı yaklaşıyor. Söylemlerine güvenen ve ağır bedeller ödemiş insanlar ve aileler buna destek oluyor. Umuyoruz, 15 Mayıs’ta kötülük gidecek” diye konuştu.
MA / Yüsra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***