Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Rusya’dan ‘kapsamlı normalleşme’ görüşmelerini sürdüren Türkiye ve Suriye’ye çağrı: Geçmiş acılara odaklanmayın

Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme süreci, iki ülkenin savunma bakanlarının Rusya’nın arabuluculuğunda 28 Aralık 2022’de Moskova’da bir araya gelmesiyle başlamıştı. Süreç, önceki gün ve dün yine Moskova’da yapılan görüşmelerle devam etti. Son toplantının açılış konuşmasını yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ve Suriye heyetlerine hitaben, “Sizlerden olabildiğince esnek ve yapıcı olmanızı bekliyoruz" dedi.


Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme süreci, iki ülkenin savunma bakanlarının Rusya’nın arabuluculuğunda 28 Aralık 2022’de Moskova’da bir araya gelmesiyle başlamıştı. Süreç, önceki gün ve dün yine Moskova’da yapılan görüşmelerle devam etti. Son toplantının açılış konuşmasını yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ve Suriye heyetlerine hitaben, “Sizlerden olabildiğince esnek ve yapıcı olmanızı bekliyoruz” dedi.

İran’ın katılımıyla dörtlü formata dönüşen toplantıda Türkiye’yi Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, Suriye’yi Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Susan, Rusya’yı Orta Doğu Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov ve İran’ı Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Asgar Hacı temsil etti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan kısa açıklamada, tarafların görüşmelerin sürmesi konusunda mutabık kaldıkları kaydedildi.

Görüşmelerde güvenlik konularının yanı sıra siyasi alandaki ilişkilerin nasıl bir çerçevede konuşulacağının yer aldığı, ayrıca bundan sonra yapılması öngörülen dışişleri bakanları düzeyindeki toplantının hazırlıklarının da değerlendirildiği kaydedildi.

Rusya’nın, dışişleri bakanlarının bir araya gelmesi için birkaç tarih önerdiği, tarafların yapacakları değerlendirme sonrası kesin kararın verileceği bildirildi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Miktad’ın Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesi görüşebileceği ancak liderler seviyesindeki olası bir zirvenin görüşmelerdeki ilerlemeye bağlı olarak seçim sonrasına kalacağı değerlendirmeleri öne çıkıyor.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bugün Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında, dışişleri bakanları düzeyindeki toplantının ileriki dönemde gerçekleşmesi için Rusya’dan davet beklediklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da NTV’de yayımlanan röportajında, ileriki günlerde yapılacak görüşmede dışişleri bakanlarının yanı sıra savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının da yer almasının planladığını kaydetti. Kalın, sürecin ön koşulsuz ilerletilmesi için Suriye tarafının daha yapıcı olması gerektiğinin altını çizerken, “Problemin derinliği ve sorunların karmaşıklığı düşünüldüğünde sürecin daha başındayız,” değerlendirmesini yaptı.

Konunun Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un yarın ve Cuma günü yapacağı Türkiye ziyareti sırasında da gündeme gelmesi bekleniyor.

Moskova’dan net mesajlar

Türkiye-Suriye görüşmelerinin başlamasına aracılık eden ve bu sürece büyük önem veren Rusya, dörtlü formattaki ilk toplantı öncesi taraflara önemli mesajlar verdi ve çağrıda bulundu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ve Suriye halklarının yüzyıllar süren ortak bir tarihle birbirine bağlı olduğunu, bölgede yaşayan Türk, Arap ve Kürtlerin kalplerinde gurur dolu dönemlere tanıklık ettiklerini kaydetti.

Türkiye ve Suriye arasındaki anlaşmazlığın Ortadoğu’da barış, huzur ve refah isteyen tarafların istemlerine ters olduğunu belirten Dışişleri Bakanı, “Hem Suriye hem de Türkiye ile iyi ilişkileri olan, Rusya ve İran’ın, Ankara ve Şam arasındaki ilişkilerin kapsamlı normalleşmesini hedefleyen çok katmanlı müzakere sürecinde sadece arabulucular olarak değil aynı zamanda ilgili taraflar olarak yer almaları bir tesadüf değildir” ifadelerini kullandı.

Lavrov, Suriye’de iç savaşın sonlandırılması için Türkiye-İran ve Rusya’nın oluşturduğu Astana Süreci’nin bundan sonra da Suriye’nin yeniden yapılandırılması, milyonlarca Suriyeli mültecinin Türkiye’den evlerine dönmeleri gibi hedeflere ulaşılmasında da kullanılacak önemli bir mekanizma işlevini sürdüreceğini kayda geçirdi.

‘Esnek ve yapıcı olun’

Lavrov’un konuşmasında Türkiye ve Suriye heyetlerine dönük çağrıları dikkat çekici özellikte oldu. “Sizlerden olabildiğince esnek ve yapıcı olmanızı bekliyoruz. Çatışmacı söylem ve geçmiş acıların anılarının bu müzakere odasının dışında tutulması en iyisi olacaktır” diyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye ve Türkiye’nin egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne açık ve anlaşılır bir karşılıklı saygı ilkesi temelinde, birikmiş sorunların hızla aşılması ve iyi komşuluğun yeniden tesis edilmesi arzusunun rehberliğinde müzakereler yürütmenizi içtenlikle rica ediyorum.”

Lavrov, Türkiye ve Suriye arasındaki sorunların birkaç görüşmede çözülmeyeceğini, normalleşmenin uzun zaman alacağını kaydederken, “Ama bilge Çinli dostlarımızın dediği gibi ‘Güzel bir yolculuk küçük bir ilk adımla başlar’. Önemli olan çıkarların dengelenmesi için ortak bir zemin bulmak ve ön koşullardan kaçınmak” ifadelerini kullandı.

Taraflara her heyet tarafından hazırlanan metinler sunulduğunu, bunlar ışığında ortak bir pozisyona ulaşılmasını arzu ettiğini de belirten Lavrov, İran ile beraber bu sürece katkı vermeye devam edeceklerini söyledi.

Suriye’nin koşulları masada

Lavrov’un ön koşullar konusundaki çağrısına karşın Şam yönetiminin özellikle Türkiye’nin Kuzey Suriye’de bulunan askeri birliklerinin geri çekilmesi konusundaki tutumunu devam ettirdiği kaydediliyor.

Suriye basınında çıkan haberler, Şam yönetiminin askerlerin geri çekilmesi ve özellikle İdlib’te bulunan “radikal İslamcı terör gruplarının” bölgeden temizlenmesi istemlerini tekrar ettiğini ancak Türkiye’den bu yönde olumlu bir yanıt gelmediğine işaret ediyor.

Türkiye de Suriye ile yaşanan sürecin “normalleşme” olarak tanımlanmaması gerektiğini, bu aşamada Şam yönetiminin “angajman” içinde olunduğunu vurguluyor.

Türkiye’nin Şam yönetiminden talepleri arasında ülkenin kuzeydoğusundan Türk topraklarına dönük terör tehdidinin bertaraf edilmesi, güvenlik konusunda ikili bir anlaşmanın sağlanması ve mültecilerin geri dönüşü için hukuki, siyasi bir zeminin sağlanması gibi unsurlar yer alıyor.

Taraflar arasındaki güven bunalımının sürmesi ve Türkiye’de çok kısa sürede seçimlere gidilecek olması nedeniyle Ankara-Şam arasında yürütülen sürecin kısa vadede somut sonuç vermesi uzak olarak değerlendiriliyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version