Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk canlı yayınında açıklamalarda bulunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Çok önemli bir seçim. Türkiye, içine düştüğü bu durumdan kurtulması lazım. Biz 6 lider bu anlayışla yola çıktık, çalışıyoruz. Ortak metni hazırladık, eğitimden sağlığa yaklaşık 2 bine yakın madde açıkladık. Cumhur İttifakı açıklamadı. Kamuoyu neden onları eleştirmiyor? Önümüzdeki 5 yılda Türkiye için ne yapacaklar? Türkiye’yi bu çıkmazdan nasıl kurtaracaklar?
Teslimiyet, siyaset değildir. Sizin taraftarlarınız var size oy verecekler. Siz önümüzdeki 5 yıl içinde ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanı olarak ne yapılacak, bakanlar neler yapacak, yeni bakanlıklar, üniversiteler, tarımda, bilimde neler yapılacak…
Bunlar hiçbir şey yapmadılar. Çadır dağıttılar, konteyner dağıttılar onu da yarım yamalak. Bütün bölgeyi bütünlük içinde ele alacağız. Orayı onaracağız. Bölgeyi önemli bir üretim üssü haline getireceğiz. Konutlar depreme dayanaklı olacak. Yapılacak evlerin tüm malzemeleri burada üretilecek. Bu bölge istihdam ve üretim merkezi olacak.
“AVRUPA’YA VİZEYİ KALDIRACAĞIZ”
Bütün seçenekler düşünülüyor. Genel başkan yardımcılarımız ve diğer partinin ekibi her seçenek üzerinde duruyor. Anketler diğer liderlerin de önünde var. Çalışma yapıyoruz. Az kaldı, 1-2 gün içinde biraz daha netleşecek. Biz diğer partilerin konumuna bakıp kendimize politika oluşturmuyoruz. Biz cumhurbaşkanlığını kazanacağız, iktidara geleceğiz. 1 yıl içinde rahat nefes alır hale getireceğiz, 3 ay içinde vize problemlerini çözeceğiz. Avrupa’ya vizesiz gidilecek. Vizeyi kaldıracağız. Cumhur İttifakı bu saatten sonra ne yapacak bu memlekete, batırdı. Soğanın tanesi olmuş 7 lira 10 lira.
Benim bir hatam varsa eleştiri olacaktır. Aynı hatayı yapmamaya özen göstereceğim. Erdoğan eleştiriye edemiyorsa bu düzen olmaz, bu düzen yıkım getirir. Avrupa Birliği’nin ön gördüğü tüm demokratik kuralları ülkemize getireceğiz. Telefonla konuşurken ‘acaba biri bizi dinliyor mu?’ Dinlediklerini ben çok iyi biliyorum. Dinlemezseniz namertsiniz!
(Parlamento seçimleri) Oturup çalışacağız. Uygar insanlar gibi konuşuyoruz, tartışıyoruz. Gerekçelerini ifade ediyoruz. Kurmaylarımız kendi aralarında konuşuyor sonra biz genel başkanlar konuşuyoruz. Parlamentoda da çoğunluğu sağlayacağız, cumhurbaşkanlığını da kazanacağız. CHP olarak hedefimiz doğal olarak birinci parti olmak. Bunun için de çalışıyoruz. Diğer partiler de mücadele ediyor. Cumhurbaşkanlığını da açık farkla almak istiyoruz. Birinci parti olacağız inşallah.
“HER TARAFTA BİR DEĞİŞİM VAR”
Halkla iyi bir diyalog kuruyoruz. Önümüzdeki seçimlerde göreceksiniz. Trabzon’da da Kayseri’de de değişim başladı. Türkiye’nin her tarafında bir değişim var. Şunu kabul ediyorum, herkes bize mi gelecek? Bunlar bunu yapabilir mi diye… Biz neyi nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Halkımdan şunu istiyorum: Kılıçdaroğlu’nun hesap uzmanı olduğunu, devlete 27,5 yıl hizmet istediğini, israfın nasıl öğrendiğini bilmek istiyorlarsa bana bakacaklar, evime bakacaklar, yaşamıma bakacaklar, mutfağıma bakacaklar, evlatlarıma bakacaklar. Ben sade bir insan gibi yaşayan birisiyim. Dış güçler, iç güçler… Bunların palavra olduğu kanıtlandı. Türk Telekom’u dış güçler mi satın diye. Siz onları sattınız, hepsini paraya dönüştürdünüz. Büyük gelirler elde ettiniz. Düzelteceğiz. Türkiye onların düşündüğünden çok daha zengin bir ülke.
MUHARREM İNCE AÇIKLAMASI
Sayın İnce’ye bir teklif yapıldı. Ayrıntıya girmek istemem ama bana göre üzerimize düşeni yaptık.
“5’Lİ ÇETE ADAY OLMAMI İSTEMEDİ”
Bunlar iktidar olmadan önce emeklinin aldığı aylık asgari ücretin üstündeydi. Ben o aylıkların tamamını kurban bayramında 15 bin lirayı yatıracağım. Bay Kemal, sözünden dönmez. 5’li çeteler cumhurbaşkanı adayı olmamı istemedi. 418 milyar doları götürenler istemedi, kul hakkı yiyenler, yolsuzluk yapanlar asla istemediler. Bunlar herkesi satın alacaklarını düşünüyorlar. Ne onların paralarına, ne 1 cent ne 1 kuruş, asla ihtiyacım yok. Nasıl yaşadıysam yine yaşayacağım. Saray’da değil, Çankaya’da yaşayacağım. Sade bir hayat süreceğim.
SECCADE AÇIKLAMASI
Eski Adalet Bakanı iftar yemeği verdi. Lokantanın iç bölümüne geçildi. Orada fotoğraflar çekildi. Biz yerde bir seccade olduğunu fark etmedik. İsmail Bey de fark etmedi. Olsa o da uyarırdı. Kimse etmedi. Dedim, doğru, bir yanlışımız var, fark edilmesi lazımdı. Biz politikacılar yere çok az bakarız. Öndeki koruma bizi uyarır, kaldırım var çukur var diye, düşmemek için takılmamak için. Eleştiri gelebilir, kalkıp da ben bir suçlama yapmak istemem, kimseye de yapmıyorum. Ben samimi bir Müslümanım ve samimi Müslümanlara sığınıyorum dedim. Bunu başka bir gerekçeye sığdırmam bana yakışmaz. Dolayısıyla benim onu gerekçelendirip başka bir şeylerle örtmeye çalışmam doğru olmaz. Samimi bir insanım, evet dedim, sığınıyorum dedim, eksiğimiz, hatamız ve yanlışımız var evet doğru. Söyledim evet, kalkıp beni öldürecekler mi, vuracaklar mı. Saadet Partisi iftarında da konuşma yaptım, güzel bir alkış aldım. İsmail Müftüoğlu da açıklama yapmış. İnancı istismar etmek, onun üstünden politika yapmak doğru değildir. Kimin inançlı olup olmadığını yüce yaradan verir.
Siyaseti camiye sokmayın. Yargıya siyaseti sokmayın. Askeriye siyaseti sokmayın. Bu üç yere siyaset girerse devletin kolonları tahrip edilmiş olur. İnsanlar birbirini inanç üzerinden yargılamaya başlar. Allah’ın yarattığı bir canlı var kimliğinden ötürü suçluyorsunuz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***