Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kavala’dan ‘af’ yorumu: İktidarla birlikte iklim de değişir

Kavala'dan 'af' yorumu: İktidarla birlikte iklim de değişir


Ayşegül BAŞAR


İSTANBUL – Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilen sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, 25 Nisan 2023 itibariyle 2002 gündür hapiste. 14 Mayıs’tan sonra yargıda ve kamu kurumlarında insan haklarına saygı gösteren bir anlayışın hakim olmasını ümit ediyor. Suç işlediklerine dair delil ortaya konmadan cezaevinde tutulan binlerce yurttaş gibi o da özgürlüğüne kavuşacağı günü bekliyor. 2 bini aşkın gündür en çok eşi ile birlikte evinde olmayı özlediğini söylüyor.

İktidara yöneltilen ‘yargı bağımsızlığı’ eleştirilerinin karşılık bulduğu en bilinen örneklerinden ‘Kavala Davası’. İçeride geçirdiği iki bin günü ARTI TV ve Artı Gerçek için değerlendiren Osman Kavala, hem kendisinin hem de Selahattin Demirtaş gibi isimlerin yargılanma süreci için ‘gösteri davası’ nitelemesi yaptı. AİHM kararında da belirtildiği gibi tutuklanma gerekçesini siyasi saiklere dayandırdı.

‘İKTİDARIN İSTEDİĞİ KARAR VERİLİYOR’

Yargılanma sürecini değerlendiren Kavala, “Benim serbest kalmamam için yapılanlar, hukuku dolanarak, hukuk ilkelerini çiğneyerek siyasi amaçlar için yargının kullanılmasının çok çarpıcı örneklerinden. Bağımsız davranan, hukuk ilkelerine riayet eden yargıçlarımız yok değil, ancak iktidarın taraf olduğu davalarda, yargıçların, mahkeme heyetlerinin değişmesiyle sonunda iktidarın istediği kararlar veriliyor, bağımsız yargıçların etkisi karşı oy yazıları kaleme almanın ötesine geçemiyor” yorumunu yaptı.

‘CEZAEVİNDE OLMAM KANIT GÖSTERİLDİ’

Kavala, hakkındaki yargılamada delil yokluğuna bir kez daha dikkat çekerek, “Bu tür gösteri davalarında, hedef alınan kişilerin ağır suçlar işlemiş oldukları algısının yaratılması için onların cezaevinde olmaları, orada tutulmaları gerekiyor. Aksi takdirde, delile dayanmayan suçlamaların hiçbir inandırıcılığı kalmayacak. Cumhurbaşkanı cezaevinde bulunmamı suçluluğumun kanıtı olarak gösterdi. Sanırım Demirtaş’ın tutukluluğunun sürdürülmesi ve Kobane davasının da iktidar açısından benzer bir işlevi var” yorumunda bulundu.

‘ENDİŞE DUYUYORUM’

Hakkındaki beraat kararlarını hatırlatan Kavala, tutukluluğunun hukuksuz biçimde sürdürülmesine tepkili. Sadece kendi yaşadıkları için değil, benzer şekilde tutuklu bulunan diğer isimlerin yargılanma süreci için de “normal karşılayabilmem mümkün değil” yorumunu yaptı. Ayrıca, “Yargının içine düştüğü durumdan endişe duyuyorum, buna yeterli tepki gösterilmemiş olmasına da üzülüyorum” sözleriyle kaygısını dile getirdi.

SİVİL TOPLUMDAKİ BOZULMA

Osman Kavala Türkiye’de sivil toplum çalışmalarıyla da biliniyor. Deprem öncesinde ve sonrasındaki ihmalleriyle gündem olan AFAD ve Kızılay’a yönelik eleştiriler hakkında da konuştu. “Bunların durumu, siyasi müdahalenin hayati önemde işlevleri olan kurumları nasıl etkilediğini, düzgün çalışma kapasitelerini dumura uğrattığını gözler önüne serdi. Benzer bozulmayı başka özerk kurumlarda da gözlemlemek mümkün” dedi.

Bu kapsamda öneri de sunan Kavala, “Düzelmenin olabilmesi için keyfî uygulamalara izin vermeyen, demokrasi ve hukuk kurallarına tam manasıyla riayet eden anlayışın kamu kurumlarında hakim hale gelmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘İKTİDAR İÇİNDEN DE DESTEK GELEBİLİR’

Osman Kavala, 14 Mayıs’a doğru siyasi partilerin ‘adalet’ başlığı altında sıraladığı vaatleri de değerlendirdi. Kavala, “Millet ittifakının hazırlamış olduğu ortak belgede yargının bağımsız ve evrensel hukuk normlarına göre çalışır hale getirileceği, insan onuruna değer veren bir anlayışın temel alınacağı belirtiliyor. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için gereken düzenlemelere, örneğin hakimler ve yargıçlar kurulunun bağımsız hale getirilmesine, kuşkusuz HDP ve TİP de katılacaklardır. Bu konularda muhalefetin uyum içinde olacağını hatta daha önce iktidar bloğu içinde yer almış bazı siyasetçilerden de destek vereceğini düşünüyorum” dedi.

‘İKTİDARLA BİRLİKTE İKLİM DE DEĞİŞİR’

Kavala, seçim öncesi ‘siyasi af’ yorumlarına da “İlgilenmiyorum” yanıtını verdi. “Seçimden sonra iktidar değişirse, yargıdaki iklimin de kısa sürede değişeceğini” söyleyen Kavala, seçim sonrası için “Hukuksuz uygulamalar talep edilmeyeceğinden, bunları yapanlar siyaset tarafından korunmayacağından, yargıdaki iklimin kısa sürede değişeceğini tahmin ediyorum. Gezi davası kararları düzgün işleyen bir hukuk sisteminde kabul edilebilecek, sindirilebilecek türden uygulamalar değil. Bozulmaları, bu davanın yeniden görülmesi kaçınılmaz” dedi.

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version