Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Karot testinden korkanlara ‘Schmidt çekici’ önerisi

Karot testinden korkanlara 'Schmidt çekici' önerisi


Artı Gerçek – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Afet Komisyonu üyesi Ali Güngör, Maraş depremlerinden sonra binalarına baktırmak isteyenlerin karot testinden korkmaması için uyarıda bulundu. Güngör, karot aldırmak konusunda uzlaşma sağlanamayan durumlarda konut sahiplerine ‘Schmidt çekici’ yolunu da önerdi.

‘KAROT YERİNE DOLDURULAN HARÇ DAHA FAZLA DAYANIM BİLE SAĞLAYABİLİR’

Güngör, inşası tamamlanmış yapının elemanlarının kapasitesinin ölçülmesi ve bunların yaklaşık olarak hizmet ömrünün tespit edilmesi için uygulanan karot testi konusunda, doğru uygulama halinde endişeye gerek olmadığını söyledi: “Karot alma işlemi doğru uygulanırsa güvenli olur. Alındıktan sonra içine konulması gereken tamir harcı doğru harçsa betonun dayanımından daha fazla dayanım sağlayabilir. Ama inşaat demirine denk getirilmemesi lazım. Röntgen cihazı kullanılarak demir görülmeli. Direkt bulduğumuz yerden alırsak doğru olmaz. Doğru alınmazsa risk doğurur.”

SCHMIDT ÇEKİCİ NEDİR?

Karot alma konusunda endişeleri olan konut sahiplerine ise ‘Schmidt çekici’ yolunu öneren Güngör, “Schmidt çekici dediğimiz bir çekiç vardır. Şu an envanter çalışmalarında bu kullanılıyor. Beton yüzeye çekiçle darbe vuruluyor. Bu binaya hiçbir zarar vermiyor. Bunu daha çok öneriyorum. Hiç zararı yok. Karot kadar olmasa da yaklaşık bir bilgi veriyor. Tereddüttü olanlar bu yöntemi kullanabilir” diye konuştu.

‘BİNANIZ SAĞLAM DEĞİLSE OTURMAYIN’

30 Ekim 2020’deki İzmir depremini hatırlatan Güngör, evlerindeki hasarın yıkıma neden olup olmayacağı konusunda endişeli olan vatandaşlardan çok sayıda talep aldıklarını belirterek, “Bu endişe sonra unutuldu. Maalesef unutkan bir toplumuz. Kahramanmaraş merkezli depremden sonra başvurular yine arttı. Ama İzmir aynı İzmir. Uzmanların kentin risk alanı olduğuna yönelik uyarıları vatandaşları etkiledi. Bayraklı’da başlayan ve Bornova’da devam eden envanter çalışmaları var. Oturdukları konutla ilgili şüphesi olanlar bunu yaptırsın” dedi.

‘HAZIR BETON İZMİR’E 1990’LI YILLARDA GELDİ’

Güngör, “Büyükşehir belediyesine başvuruda bulunurlarsa binaların risk durumu incelenir. Binaları riskliyse cepten para çıkması gerekecek, her şey ekonomiye dayanıyor. Devletin imkanları, kredi ve kira yardımlarını araştırabilirler. Binanız sağlam değilse oturmamanızı tavsiye ederim. Hesaplamasından inşaatına kadar biz her şeyi görüyoruz. Binaların hazır betonla yapılıp, yapılmadığı çok önemli bir kriterdir. Hazır beton İzmir’e 1990’lı yıllarda gelmeye başladı. 2000’li yıllarda İzmir Valiliği tarafından zorunlu kılındı” diye konuştu.

‘EV ALIRKEN DİKKAT’

Bina tespit çalışmasında bulunan ekiplerin de ehil insanlardan oluşması gerektiğini söyleyen Güngör, bunun için konut sahiplerinin odalar ve yerel yönetimlerden destek alabileceğini söyleyerek şu uyarılarda bulundu:

“İnsanların binaların tescillenmesi konusunda da korkusu var. Bina çürük çıkarsa devlet tarafından yıkılması ihtimali korkutuyor. Bu durumda korkulmamalı, zaten orada oturmamak gerekiyor. Ev satın alınırken, projelere bakılmasını öneriyorum. Bu konuda tanıdıkları mühendislere ya da odamıza başvurabilirler.

Projeye uygun kat çıkılıp, çıkılmadığına bakılmalı. Bazen 4 katlı projeye 6 kat yapılıyor. Bina stokunun İzmir’de kötü olduğunu biliyoruz ama yeni binada sıkıntı olmaz. Yine de ev alırken mimar ve mühendise kontrol ettirilmeli.”

‘DEPREM BÖLGESİNDE MÜHENDİS HİZMETİ ALMAMIŞ BİNALAR GÖRDÜK’

Maraş merkezli depremlerin ardından İnşaat Mühendisleri Odası’na bağlı beşinci ekip olarak Hatay Dörtyol’a giden Güngör, bölgede dokuz gün boyunca 18 mühendis ve 16 mimar olarak yaptıkları çalışmaları da anlattı. Güngör, “Kırsal bölgelerde gördüğümüz en çarpıcı detay, mimar ve mühendisten hizmet alınmamış binaların çok olmasıydı. Bunlar ustalar tarafından projelendirilmiş ve yapılmış binalardı. Bilime dayalı olmadığı için çok sayıda sorun içeriyordu. İki katlı olanlar depremden hasar almadan kurtulmuşlar. Ama Antakya’nın içine doğru gidildikçe fayın etkisinin daha fazla olduğunu ve kat sayılarının arttığını gözlemledik” diye konuştu. (DHA)

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version