Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Antakya’da sağlam kalan evleri de devlet yıkacak


HATAY – Antakya’nın depremde ayakta kalabilen mahallelerinden Gülderen’de, şehir hastanesi yapılacağı gerekçesiyle 30’dan fazla ev ve zeytinlik kamulaştırıldı.

 

Hatay’ın Antakya ilçesi Gülderen Mahallesi’nde bulunan 61 parseldeki taşınmazlar, yeni şehir hastanesi yapımı amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından acele kamulaştırıldı. Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından başlatılan kamulaştırma işlemine mahalleli, tepkili. Mahalleli, yaşadıklarını “depremden sonraki en ağır süreç” olarak tanımladı.

 

AKP’LİLERİN VİLLALARI

 

Acele kamulaştırma kararı verilen şelalenin bulunduğu ve suların aktığı dere kıyısındaki 61 parselde, birçok depremzede yaşıyor. Diğer yandan kamulaştırma yapılan parsellere sınır arazileri bulunan isimler dikkat çekici. 61 parsele sınırı olan arazide, AKP’li Antakya Belediye Başkanı İzzetin Yılmaz’ın yakınlarının villaları bulunuyor. Aynı zamanda bu alana sınır olarak, AKP’li milletvekili Adem Yeşildağ’ın ve ismi öğrenilemeyen bir AKP’li il yöneticisinin de arazinin olduğu belirtildi. 

 

‘DEPREME UYGUN’ YAPTIĞI EV YIKILMADI

 

Düzce ve Gölcük depremlerini yaşadıktan sonra memleketine dönen ve dağ eteğinde bulunan Gülderen Mahallesi’nde depreme dayanıklı ev inşa eden yurttaşlardan Seyran Ateş, 6 Şubat’ta bu kez Mereş merkezli depremi yaşadıklarını söyledi. Antakya ve etrafındaki bütün yurttaşların depremden zarar gördüğünü belirten Ateş, evleri hasar gören yurttaşların sağlam olan akrabalarının yanına sığındıklarını ifade etti. 

 

Ateş, “Daha önce yaşadığım İzmit, Gölcük ve Düzce depremlerinde üniversitedeydim. O depremlerden dolayı memleketimde binamı yapı denetimine, deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde, bütün izinleri alarak, müfredatlara uygun yaptım. Depremde evim hasar görmedi ” dedi. 

 

‘DEPREMİN YIKMADIĞINI, DEVLET BAŞIMIZA YIKACAK’

 

Depremde evleri hasar gören akrabalarının kendi evine sığındığını ve sayılarının 25’i geçtiğini belirten Ateş, şöyle devam etti: “Hal bu durumdayken Cuma günü öğreniyoruz ki, Olağanüstü Hal (OHAL)  kapsamında burası acele kamulaştırmaya girmiş. Deprem şokunu atlatmadan böyle bir şok atlatmamız bizi çok sarstı. Biz depremden dolayı devletten yardım beklerken, devletin bizim arsalarımızı, sağlam evlerimizi kamulaştırması kabul edilebilecek birşey değil. Depremin yıkamadığı evlerimizi, şuan devlet farklı gerekçelerle bizden alıp başımıza yıkmaya çalışıyor. Bunu kabul etmiyoruz.”

 

‘BURAYI TERK ETMEYİZ’

 

Amaçlarının Antakya’yı yeniden inşa etmek olduğunu ancak devletin sağlam evleri de yıkmaya çalıştığını belirten Ateş, topraklarını terk etmeyeceklerini söyledi. Devletin herhangi bir fikir almadan bu kararı alarak evlerini ve arazilerini kamulaştırdığını belirten Ateş, “Bizimle konuşmadan ‘oldu bittiye’ getirmeye çalışıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. İdari, hukuksal yönden itirazlarımızı yapacağız. Herhangi bir zorla çıkarma durumunda da burayı bırakmayacağız” ifadelerini kullandı. 

 

Mahalle de şahsa ait 50-60 yapının kamulaştırılarak insanların göçe zorlandığına dikkat çeken Ateş, “Buradaki insanlar zeytincilik, sera ve hayvancılıkla geçiniyor. Acele kamulaştırma kabul edilemez. Çok daha fazla hazine malı var onlar değerlendirilebilir” dedi.

 

‘ZEYTİNLİĞİ YOK EDECEKLER’

 

Gülderen Mahallesi’nde doğup büyüdüğünü belirten Vecide Atahan da, depremde evinin yıkıldığını ve 5 dönümlük zeytinliğine yerleştiğini söyledi. 250’den fazla zeytin ağacının yanı sıra, portakal, limon gibi birçok meyve ağacının da olduğunu belirten Ataman, zeytinliğine el konulduğunu söyledi. “Ben köyümden gitmek istemiyorum” diyerek konuşmasını sürdüren Atahan, talebinin bahçesine dokunulmaması olduğunu dile getirdi.  

 

Mahallede 1999 seçimlerinden bu yana muhtar olarak seçilen Nevzat Yeral ise, mahallelerinin dağ eteği olmasından ötürü depremin etkisinin az olduğunu, depremde evsiz kalanların gelmesiyle nüfuslarının arttığını söyledi. 

 

Yeral, “Burada sağlam evler var. 150 yıldır insanlarımız burada yaşıyor. Devlet ne düşünüyor, ne yapıyor bilmiyoruz. Neden evlerimizi alıyorlar? Hastane adı altında farklı şeyler mi yapacaklar? Burada insanlar haklı olarak tedirgin. Ben bu mahallenin muhtarıyım ama bana da kimse birşey sormadı” diye konuştu. Yeral, “Gelip halkla konuşsunlar. Bu insanlar neden tepki gösteriyor, nedir sorunları dinlesinler, bunu sorma gereği duymadan bir deprem de onlar yaşatıyor” şeklinde konuştu. 

 

MA / Müjdat Can

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version