Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın, Cumhur İttifakı’na katılma kararını açıkladığı toplantıda gösterdiği ‘mutabakat metninde’ Merkez Bankası’yla ilgili çok önemli bir madde olduğu ortaya çıktı. Buna göre mutabakat metninin ‘Ekonomik Konular’ başlığı altında yer alan bölümde, ‘faiz yükünün azaltılmasına yönelik alınacak önlemler’ kısmında şöyle deniliyor: “TCMB’nin Hazine’yi fonlandırmasının önündeki engellerin kaldırılması sağlanacaktır.”
Peki bu ne anlama geliyor?
Söz konusu madde bütçe açıklarının para basılarak kapatılması anlamına geliyor. Bu ise enflasyonu daha da tırmandıracak. Çok basit bir anlatımla; eğer 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı seçimleri kazanırsa, o zaman uygulanacak ekonomi politikasında enflasyonun göz ardı edilecek. Rejim, enflasyonla mücadeleyi değil de yine ne pahasına olursa olsun ‘büyümeyi’ tercih edecek. Böylece hiper enflasyona doğru koşar adım gidilecek.
Halk her geçen gün daha da fakirleşecek, paranın alım gücü azalacak. Bugün 300 lira olan kıymanın kilosu seçimden bir kaç ay sonra 400; 90 TL’ye alınan bir koli yumurta muhtemelen 150 TL olacak. Son iki yılda yüzde 300 artan ev kiraları 6 ay sonra bir kat daha yükselecek!
ekonomim.com’dan Fatih Özatay, bugünkü köşesinde tam da bu konuyla ilgili biz yazı kaleme aldı. Özatay, şunları yazdı:
Haberlere göre, geçtiğimiz cuma günü Yeniden Refah Partisi ile AKP arasında bir mutabakat metni imzalanmış. Her iki partinin genel sekreterleri imzalamış metni. Metnin bir maddesinde şöyle deniliyor: “TCMB’nin Hazineyi fonlamasının önündeki engellerin kaldırılması…”
İktisat yazınında yüksek enflasyonların ve elbette hiperenflasyonların temel nedeni olarak gösterilen unsur, tam da bu. Yani, yüksek bütçe açıklarının merkez bankalarına para bastırılarak finanse edilmesi. Hem yukarıda özetlenen çok sevimsiz ülke deneyimlerinden hem de iktisat kuramındaki gelişmelerden etkilenen yasa yapıcılar, çoğu ülkede merkez bankalarının yasalarını değiştirdiler.
Bu değişiklikler çerçevesinde, merkez bankalarının ülkelerinin hazinelerine kredi açmaları yasaklandı. Doğrudan hazine tahvili almaları da. Kanununda bu tür yasak maddeleri olan ülkelerin merkez bankalarının ‘ekonomik bağımsızlığı’ olduğu kabul ediliyor. 9 Mayıs 2001’de yürürlüğe giren yeni TCMB Kanunu öncesinde Hazine, TCMB’den kısa vadeli avans adı altında çok düşük faizli kredi kullanabiliyordu.
Ayrıca TCMB, Hazine’den doğrudan tahvil satın alabiliyordu. Gerçi kısa vadeli avans için bir üst sınır vardı: Bütçe harcamalarının belli bir oranının altında kalması gerekiyordu. Ama bu sınırlamanın, ek bütçelerle arkasından dolaşılıyor ve sınırlama gevşetiliyordu. Şu anda yürürlükte olan kanunda artık bu tür kredi kullanımı yasak. Umarım, ekonomimizin giderek artan sorunlarına bir de bu bela eklenmez.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***