Artı Gerçek – İstanbul’daki evinin önünde 25 Mart’ta saldırıya uğrayan İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç, saldırı anını anlattı. Kılıç, saldırı sonrası sosyal medyadan duyuru yaptığını söyleyerek, ‘Çünkü Emniyet’in ne zaman geleceği belli değil ama sosyal medya toplumu direkt harekete geçiriyor. Sonra Emniyet’i haberdar ettim, geldiler’ dedi.
2019’dan beri tehdit alığını belirten Kılıç, “Görev yerim değiştirilerek önce Niğde’ye sonra Gebze’ye geldim. Orada 3 yıl kadar çalıştım. O sürede de tehdit ve hedef gösterme sürdü” dedi.
‘ONLAR BAĞIRARAK ENGEL OLMAYA ÇALIŞTILAR’
Cumhuriyet’ten İklim Öngel’e konuşan Kılıç’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Yaklaşık 300 metrelik mesafeyi koşar adım geldim. Caminin önünde kadınlar vardı. Onlar bağırarak engel olmaya çalıştılar. Fiilen müdahaleyi anımsamıyorum. Olabilir de olmayabilir de. Şahıs yanıma gayet olumlu geldi. Hal hatır soracak diye düşündüm. Kendimi savunma durumuna geçmedim. Birden ‘Allah ekber’ deyip yumruk attı, yere düştüm. Ayağa kalktım ben de yumruk attım, isabet etmedi. O sırada insanlar bağırarak engellemeye çalışıyorlardı. O da slogan atmaya başladı. Uzaklaşırken aklıma geldi, ‘Geri döneyim de fotoğrafını çekeyim’ diye düşündüm. Saldırgan birilerini aradığımı sanıp ‘Kimi ararsan ara, kimseden korkumuz yok’ dedi. ‘Ben de hesabını vereceksiniz’ diye bağırdım.
‘İLK ÖNCE SOSYAL MEDYADAN DUYURMA GEREĞİ DUYDUM’
Başka sokaklardan birileri çıktı. Ellerinde sopa olduğunu gördüm, onun için daha şiddetli bir saldırı olabilir diye kendimi deyim yerindeyse eve attım. İlk önce sosyal medyadan duyurma gereği duydum. Zira Emniyet’i aramaktan daha etkili olduğunu biliyorum. Çünkü Emniyet’in ne zaman geleceği belli değil ama sosyal medya toplumu direkt harekete geçiriyor. Sonra Emniyet’i haberdar ettim, geldiler. Canan Kaftancıoğlu, CHP örgütlerinden gelenler oldu. Canan hanım muayene etti.
‘TEHDİT ALIYORUM’
2019’dan beri tehdit alıyorum. 2019‘da MEB beni görevden uzaklaştırmıştı. 90 gün sonra göreve iade edilmiştim. Görev yerim değiştirilerek önce Niğde’ye sonra Gebze’ye geldim. Orada 3 yıl kadar çalıştım. O sürede de tehdit ve hedef gösterme sürdü. Bu yılın başında İstanbul’a geldim. Tehdit ve hedef göstermeler daha da çoğaldı zaten 13 Aralık’ta da ihraç edildim.
İBDA-C yayın organı beni tehdit etmişti. Ben duyurduğumda emniyetten aradılar. Geçen Ramazan’da yine önümde biri durdu. O da tehdit etti ama saldırı olmadı sadece tartıştık. Sonrasında avukat arkadaşlar suç duyurusunda bulundular. Onlar da ‘Terör örgütü diyerek iftira atıyor’ diye karşı bir müracaatta bulundular. O süreç devam ediyor.
‘HEDEF GÖSTERİLİYORUZ, TEHDİT EDİLİYORUZ HİÇBİR İŞLEM YAPILMIYOR’
İnsanın aklına her şey geliyor. Bir provokasyon olabilir mi olamaz mı diye. Bunları aydınlatma görevi güvenlik güçlerinin. Biz yorumluyoruz sadece. Fakat şunu söyleyebilirim, yılların hedef göstermelerinin sonucunda böyle bir olayla karşı karşıya kaldığım aşikar. Bu hedef göstermelere, hakaretlere karşı hiçbir şey yapılmadı. Hedef gösteriliyoruz, tehdit ediliyoruz hiçbir işlem yapılmıyor. Resen harekete geçilmesi gerekmiyor mu illa şikayet etmemiz mi lazım? Çünkü kamuya açık yapılıyor bu tehdit ve hakaretler. Bu olay sadece beni değil benim üzerimden toplumu korkutmak için yapıldı. Geri durmamak, pes etmemek lazım.(Kaynak)
İlahiyatçı Cemil Kılıç’a sopalı saldırı: ‘Madımak gibi’
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***