Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kadınlardan 8 Mart’ta Depremzedelerle Dayanışma


8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu yıl Türkiye’de onbinlerce can alan 6 Şubat deprem felaketinin gölgesinde kutlanıyor. Afetin ardından bir ay geride kalmasına rağmen bölgede kalan depremzedelerin ihtiyaçları tamamen giderilebilmiş değil. Bunun için kolları sıvayan Türkiye’deki kadın kooperatifleri de depremzedelerle dayanışma halinde. Onlardan biri olan Urla Kadın Kooperatifi hem depremin başından bu yana topladıkları ve kendi diktikleri ihtiyaç malzemelerini bölgeye gönderiyor hem de bölgeden göç eden depremzedelere istihdam sağlıyor, barınma sorununa çareler buluyor.

Gaziantep Islahiyeli ev kadını Emine Koyuncu, depremin ardından Urla’ya yerleşerek kooperatifte çalışmaya başlayan depremzedelerden biri. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Koyuncu, “Deprem gününden bir gün önce Urla’da okuyan çocuklarıma ziyarete geldik. Ama diğer iki çocuğum orada yakalandı depreme. Yollar da kapanmıştı, gidemedik ilk iki gün. İki günden sonra gidip çocuklarımızı aldık, buraya geldik. Evimiz ağır hasarlı, giremiyoruz içine. Eşimle baktık ki orada durum çok kötü, buraya çocuklarımızın öğrenci evine yerleştik. Bütün aile buradayız şimdilik” dedi.

Kooperatifte gördüğü kadın dayanışmasından çok memnun olduğunu belirten Koyuncu, “Bir avukat hanım arkadaşımız vardı. O beni buraya getirdi, tanıştırdı. Hemen, hiç tereddüt etmeden işe aldılar, çok teşekkür ediyorum. Mutfaktayım, pasta börek, bazlama, onları yapıyoruz. Daha önce kooperatifi hiç bilmiyordum ama çok teşekkür ederim. Her şeye faydaları oluyormuş meğer. Çok güzel çalışıyorlar” diye konuştu.

“Dünyadaki bütün afetlerden en çok etkilenenler kadınlar ve çocuklar”

Urla Kadın Kooperatifi Başkanı Sibel Uyar, depremzedelerle dayanışmaya Türkiye’deki diğer kadın kooperatifleriyle birlikte başladıklarını anlattı. Uyar, “Dünyadaki bütün afetlerden en çok etkilenenler kadınlar ve çocuklar. Deprem olduğu andan itibaren bütün kadın kooperatifleri bizim üst kuruluşumuz Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı ile beraber bir organizasyona girdi. Bölgeye arkadaşlarımız gittiler. Öncelikle yerinde, doğru ihtiyaç tespiti yapmak bizim için çok önemliydi. İhtiyaç tespiti yapıldıktan sonra bize bildirildi. Bizler hep beraber toplandık burada. Sonra kooperatif olarak bir çağrıya çıktık, ‘bizim burada üretim gücümüz var. Elinizde kullanmadığınız kumaşınız ya da herhangi bir atıl duran malzemeleri getirin’ dedik. Atılmış olan küçük parçaları biraraya getirerek bereler yapmakla başladık. Depreme çok soğuk bir havada yakalandılar. Bereyle başladığımız yolculuğumuzda sonra çarşaflar diktik, ceketler diktik, kazaklar diktik, onları gönderdik” dedi.

Kooperatiflerin gücü

Her hafta depremzedelerin ihtiyaçlarını öğrenip hazırladıkları yardımları bölgeye göndermeye devam ettiklerini dile getiren Uyar, “Şu an gelen kumaşları, katma değerli olarak üretiyoruz. Çarşaf yapıyoruz, kıyafet yapıyoruz, eşofman yapıyoruz. Polar battaniyeler yapıyoruz. Gönderebildiklerimizi gönderiyoruz. Dikilenleri sonra biz kendimiz de alıyoruz. Onun parasıyla da tekrar ihtiyaçları alıp oraya gönderiyoruz. Yani katma değerli ürün üretiyoruz ve onu tekrar ekonomiye kazandırıp bununla beraber kendi üretim gücümüzle onlara yardımcı oluyoruz” diye konuştu.

Uyar, bölgede ayakta kalan kooperatiflerle de dayanışma gösterdiklerini vurguladı: “Bölgede zarar görmüş yaklaşık 80’i aşkın kooperatif var. Fakat ayakta kalan birkaç kooperatifimiz vardı, onların depoları vardı, onların depolarına indi buradan giden malzemelerimiz. Sonra onlar ihtiyaç doğrultusunda kendileri koordine oldular. Yani kooperatifin gücünün ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu gördük” şeklinde konuştu.

“Ekmeğimizi bölüşüyoruz”

VOA Türkçe’ye konuşan Uyar, bölgeden göç eden depremzede kadınlara da kapılarını açtıklarını kaydetti: “Sonrasında yavaş yavaş bölgeden buraya gelen arkadaşlarımız olmaya başladı. Bu sefer onlar için ‘ne yapabiliriz’ diye düşündük. Elinizi oraya uzattınız ama bir de buraya gelen insanlar var. İlk başta özellikle hijyen malzemeleri çok önemliydi, mesela hiç yıkanamamışlardı. Özellikle barınma koşullarını ayarlamak o kadar zordu ki. Yine gönlü güzel insanlar çoktu burada. Evlerini açtılar ya da başka otellere yerleştirdik. Bütün bu acil ihtiyaçları sağladıktan sonra ‘biz daha ne yapabiliriz’ dedik. O zaman da bir çağrıya daha çıktık, Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı olarak dedik ki, ‘bizim kapılarımız herkese açık.”

Kooperatifte depremzede kadınlara iş olanakları sağladıklarını söyleyen Uyar, “Gelin beraber çalışalım, sizin üretim gücünüz bizim üretim gücümüz olsun’ dedik. O günden sonra da buraya gelen arkadaşlarımız oldu, sağ olsunlar. Kucak açtık, beraber çalışıyoruz artık. Ekmeğimizi bölüşüyoruz. Eksiklerimiz varsa tamamlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla kooperatifin ve örgütlü kadının gücü o kadar önemli ve kıymetli olduğu ortaya çıktı. Onlar da çok güzel uyum sağladılar açıkçası. Tüm samimiyetimle söylüyorum bunu. Kadın kadına yapıyoruz bu işleri” dedi.

Exit mobile version