Maraş merkezli 11 ili vuran depremlerin ardından gözler Marmara’da beklenen büyük depreme çevrilmişken, Trabzon için de uyarılar geliyor.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, deniz tabanından geçen Karadeniz fayının deprem riski taşıdığına dikkati çekti ve “1996’da yayınlanan haritada Trabzon ve Rize’nin deprem tehlikesi göz ardı ediliyor. İstanbul’da beklerken, Trabzon’da her an bir deprem oluşabilir. Trabzon ‘deprem bölgesi değildir’ algısı, bugüne kadar herkesin de kabul ettiği sağlıksız yapılaşmaya neden oldu” dedi.
Bektaş, “Biz 1996 ile 2019 yıllarında yayınlanan deprem tehlike haritaları arasındaki farkı anlatmaya çalışıyoruz. Bu fark nedir derseniz, yeni haritada Trabzon’un deprem tehlikesi 2 kat artmış, Rize’nin de 3 kat artmıştır. Bu artış, 1996 yılında yapılan ve 23 yıl yenilenmeyen deprem tehlike haritasından kaynaklanmıştır.
23 yıl boyunca Trabzon ve Rize yöresinde inşa edilen yapılar bugünkü deprem yönetmeliğine aykırıdır ve deprem tehlikesine açıktır. Bu haritanın verdiği değerler sadece sağlam zemin içindir. Oysa bölgedeki zemin hem dolgu, hem heyelan hem de plaj kesimlerindedir. Bu binalarla yapılar eski deprem yönetmeliğine göre yapıldığı için Trabzon ve Rize’deki tüm yapılar deprem tehlikesi altındadır. Rize’nin 3’te 1’i zaten dolgu alanı üzerindedir” ifadelerini kullandı.
‘6,6 ŞİDDETİNDE OLABİLİR’
Karadeniz fay hattındaki olası depreme ilişkin uyarılarda bulunan Bektaş, şöyle devam etti:
“Deprem tehlike haritaları depremin ne zaman ve nerede olacağını göstermez. İstanbul’da deprem beklerken Trabzon’da her an bir deprem oluşabilir. Sonuç olarak depremin ne zaman ve nerede olacağını kimse bilmiyor. Tahmini zaman ve yer vermek gerekirse önümüzdeki 50 yıl içerisinde Trabzon’da olabilecek deprem yüzde 90 olasılıkla 6,6, yani Bartın depremine yakın bir deprem olur.
Serbest Görüş:
Yüzde 10 olasılıkla da bu depremden daha büyük olma olasılığı var. Ancak bu 6,6 deprem şiddeti ve yer sarsıntısı sağlam zemin için geçerlidir. AFAD der ki, bizim verdiğimiz bu değerlerin yanında mikro bölgelendirme çalışmaları yapmalısınız. Yani heyelan sahaları, olgu alanlar, dere yatakları ve zayıf zeminler için ayrı bir bölgelendirme yapmanız gerekir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***