– Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında, Kuzey Avrupa ülkeleri yine başı çekti. 137 ülkenin yer aldığı sıralamada Finlandiya’nın altıncı kez zirvede yer alması, İskandinav ülkelerinin genel olarak öne çıkması, bu coğrafyanın niçin hep daha mutlu olduğu sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Geçen hafta yayımlanan Dünya Mutluluk Raporu’nda Türkiye 112’nci sırada yer alırken, Finlandiya birinci, Danimarka ikinci, İzlanda üçüncü oldu. İsveç altıncı, Norveç de yedinci sırada yer aldı. Peki Kuzey ülkeleri niçin her sene “en mutlu” ülkeler arasında çıkmaya devam ediyor.
Bazıları bunun sebebini bu ülkelerin küçük, homojen ve zengin olmasına dayandırıyor. Birkaç sene önce yayımlanan bir makalede, Kuzey ülkelerinin “genetik olarak mutluluğa daha yatkın olduğu” bile iddia edilmişti. Ancak somut gerçeklikler kriterlerin bunlar olmadığına işaret ederken, 25 yıldır dünya çapında mutluluk araştırmaları üzerine çalışan Profesör John F. Helliwell de meselenin güven ve iyilikle ilgili olduğunu söyledi.
MUTLULUĞU PARA MI GETİRİYOR?
Kuzey ülkeleri birçok başka ülkeye kıyasla daha zengin olsa da, zengin ülkelerin hepsi mutluluk sıralamalarında yukarılarda yer almıyor. Sözgelimi, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Singapur, mutluluk endeksinde 25’inci sırada. Dünyanın yedinci en zengin ülkesi Suudi Arabistan da 26’ncı sırada yer alıyor.
Kuzey ülkelerinde parayla ilgili ele alınması gereken faktörlerden biri, bu coğrafyada gelir adaletinin büyük ölçüde sağlanması, yani gelir dağılımı eşitsizliğinin görece düşük oranda olması. Uzmanlar gelir adaletsizliğinin mutluluk oranlarıyla doğrudan ilişkisini saptamamış olsa da, eşitsizliğin güvensizliğe ve hayattan memnuniyetsizliğe yol açtığı araştırmalarla kanıtlanmış durumda.
GENETİK BİR SEBEBİ YOK
Son yıllarda yapılan bazı araştırmalar insanların hayatlarından ne kadar mutlu olduğu konusunda genlerin rol oynayabileceğini ortaya koysa da, bu durumun İskandinav ülkeleri için genellemeye götürebilecek bir kanıtı yok. Dahası, bir dizi araştırmaya göre insanların ne kadar mutlu hissettiğine dair farklılığın yüzde 60 ila 70’i çevresel faktörlerden kaynaklanıyor.
‘KÜÇÜK’ VE ‘HOMOJEN’ OLMAKLA İLGİSİ YOK
Dünya Mutluluk Raporu’nun yazarları, bir ülkenin nüfusunun büyüklüğü ile hayattan duyulan memnuniyet arasında bir ilişki tespit edemediklerini belirtti. Dahası, Kuzey ülkelerinin tam olarak ‘homojen’ olduğunu söylemek de mümkün değil. Zira Finlandiya nüfusunun yaklaşık yüzde 8’ini, başka ülkelerde doğmuş kişiler oluşturuyor. Bu oran Danimarka’da yüzde 7.5. Söz konusu listede ilk 10’a giremeyen Fransa’da ise yüzde 10. İsrail, Hollanda, İsviçre, Lükemburg ve Yeni Zelanda’nın da yer aldığı ilk 10’da ise ortalama yüzde 17.2, ki bu oran dünya ortalamasının yaklaşık iki katı. Birçok araştırma da, hükümet kurumlarının doğru işletildiği ortamlarda, etnik çeşitliliğin toplumsal güven üzerindeki etkisinin önemsiz hale geldiğini ortaya koyuyor.
‘EN YÜKSEK ÇIKTIKLARI ALAN, BAŞKALARINA DUYULAN GÜVEN’
Söz konusu mutluluk raporunun editörü de olan Profesör Helliwell ise Kuzey ülkeleri gibi mutlu olmanın, gelir, toplumsal destek, sağlıklı yaşam beklentisi, özgürlük, cömertlik ve yolsuzluk endeksleriyle ilgili olduğunu söyleyip, şöyle devam ediyor: “Fakat onların gerçekten en üst sırada olduğu nokta, güven ve iyilik. Hem resmi kurumlarında, hem özel yaşamlarında.”
Peki bu durum gerek hayatta ne anlama geliyor?
Helliwell, Kuzey ülkelerinde insanların ne kadar mutlu olduğu konusunda yaklaşık olarak eşitlik bulunduğunu, bu ülkelerde nüfusun büyük çoğunluğunun mutlu hissettiğini vurguluyor. Halk arasındaki mutluluk oranları arasında çok az fark bulunan bir diğer ülkenin Afganistan olduğunu belirten Helliwell, “Fakat bu, olabilecek en kötü sebepten kaynaklanıyordu: Kimse mutlu değil” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMET KURUMLARININ İŞLEYİŞİ VE REFAH DEVLETİNİN CÖMERTLİĞİ
Araştırmalara göre, hayatlarından en çok mutlu olan insanlar, kurumsal kalitenin öne çıktığı ülkelerde yaşıyor. Yolsuzluk Algısı Endeksi’ne göre, demokratik kalite ve ve hizmet kalitesi bulunan ülkelerde insanlar daha mutlu. Yüksek emekli maaşları, doğum sonrası cömert izin hakları, hastaların ve engellilerin bakımı, ücretsiz sağlık ve eğitim hizmetleri, işsizlik durumunda sağlanan haklar, insanların kamu kurumlarına güvenini de artırarak mutsuzluk oranlarını aşağı çekiyor.
CÜZDAN SORUSU İLE GÜVEN VE MUTLULUK ÖLÇÜLDÜ
euronews.com’a konuşan Helliwell, güvenin mutluluk oranlarındaki önemini ölçmek ve kanıtlamak için geliştirdikleri testlerden birini de anlattı. Buna göre araştırmacılar, deneklere cüzdanlarını kaybetmeleri halinde geri getirilip getirilmeyeceğini sordu. Buna göre, cüzdanlarının kendilerine geri getirileceğine güvenenler, aynı zamanda daha mutlu da olduklarını söyleyen kişilerdi.
Helliwell, bu ülkelerdeki yüksek intihar oranlarının mutluluk bulgularıyla çelişmediğini, soğuk veya karanlık havanın da mutluluk oranlarını olumsuz etkilemediğini söylerken, Kuzey ülkelerinin verimli be demokratik kurumlar inşa ederek vatandaşlarına güvenlik sağladığını, bunun sonucunda vatandaşların da birbirlerine ve kurumlara güven duyduğunu vurguladı. (DIŞ HABERLER)
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***