Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Erdoğan da bu sonu bekliyormuş galiba, senaryo var da onu okumuş gibi hem de’

‘Erdoğan belki aday olmaz, başka bir şey olur’, nedir o başka şey?


Deneyimli gazeteci Fehmi Koru, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Altılı Masa çıkışının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklediği bir senaryo gibi olduğunu ve son zamanlardaki kendinden emin tavrının arkasında da bunun yattığını öne sürdü.

Koru ‘Cumhur İttifakı’nın, ekonomi, dış politika ve deprem yüzünden adayını seçtirmede olağanüstü büyük zorluk yaşayacağı belliyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son zamanlardaki kendinden emin tavrı dikkat çekiyordu. Erdoğan da, benim gibi -hatta benden de daha isabetle- bu sonu bekliyormuş galiba. Senaryo var da onu okumuş gibi hem de.’ ifadelerini kullandı.

Fehmi Koru şunları yazdı:

Bilen biliyor, yazılarımı okuyanlar ise mutlaka haberdardır: Sürecin başından itibaren, 6’lı masada liderleri buluşan partiler arasında İYİ Parti’nin bulunmasını anlamakla birlikte, Meral Akşener’in varlığının bir risk taşıdığını hep kayda geçirdim.

Çok yakından izlediğim 2018 yılında yapılan son cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun benimsediği, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’na ait ‘çatı aday’ projesini, önce kabul eder göründüğü halde son dakikada “Ben de aday olacağım” çıkışıyla, vefa borcu olduğu için CHP ile birlikte hareket etmesi beklenen Akşener işlemez hale getirmişti.

O öyle davranmasaydı, ülke siyasetinin son beş yılda farklı gelişeceğine hep inandım.

Yine bir seçime gidilirken, onun bir kez daha benzer bir davranış göstereceğinden hep kuşku duydum.

Ne yalan söyleyeyim, dünkü çıkışı kadar acıtıcısına tevessül edeceğini ise hiç beklemiyordum.

Bir gün önce yapılan son Millet İttifakı toplantısına katılmış, her toplantı sonrasında olduğu gibi bu sonuncusunda da altı liderin imzaladığı açıklamaya kendisi de imza koyarak aday belirlemede nihai aşamaya gelindiğini duyurmuş birinin, bir sonraki gün, hem de diğer liderleri en ağır ifadelerle suçlayan bir çıkış yapabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti.

Kimileri yaptığına ‘siyasi intihar’ sıfatını yakıştırıyorlar Akşener’in.

Yaptığını o sıfatın tam karşıladığından emin değilim.

Çıkışı bireysel bir kararın sonucu olsaydı o sıfat kullanılabilirdi; ancak çıkışın İYİ Parti’nin yetkili kurullarında kotarılmış olduğu anlaşılıyor.

Dostumun hatırlatmasından hareketle, Akşener’in dillendirdiği İYİ parti çıkışı, Güney Amerika ülkesi Guyana’da kurduğu komünde yüzlerce bağlısı topluca intihara yönlendirilen ‘Peoples Temple’ grubunun (1978) veya İsviçre’de kurduğu komünde 48 üyesini intihara sürükleyen ‘Solar Temple’ kültünün (1994) başına gelenleri düşündürdü.

‘Siyasi intihar’ sıfatı bizde olanı yeterince yansıtmıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Erdoğan’ın çok daha kolay kazanmasını sağlayan 2018 yılındaki davranışı için ‘siyasi intihar’ belki denebilir; ama bu defa Akşener tarafından okunan zehir zemberek konuşma metni olayı örgütsel bir zemine oturtuyor.

Hele o davranış bu defa da benzer bir sonuç doğuracaksa…

Öyle bir ihtimal -yani Cumhur İttifakı adayının kazanması ihtimali- bu defa da mümkün çünkü.

Arayan bir başka dost, “Kılıçdaroğlu’nun cevabındaki Akşener tarafından okunan metnin ‘Erdoğan dili’ olarak tanımlanması sana ne düşündürdü?” sorusunu yöneltti.

Soru üzerine düşündüm. Ne yani, metin AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubuna benziyor diye, onun konuşma metinlerini yazanla Akşener’in okuduğu metnin yazarı arasında ayniyet ilişkisi mi kurulmak isteniyor?

Kılıçdaroğlu mu bunu yapıyor, yoksa benzerliğe dikkat çekmek için arayan dost mu?

Bilemeyeceğim.

Herkesin merakı, bundan sonra neler yaşanacağı konusu…

Cumhur İttifakı’nın, ekonomi, dış politika ve deprem yüzünden adayını seçtirmede olağanüstü büyük zorluk yaşayacağı belliyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son zamanlardaki kendinden emin tavrı dikkat çekiyordu.

Erdoğan da, benim gibi -hatta benden de daha isabetle- bu sonu bekliyormuş galiba.

Senaryo var da onu okumuş gibi hem de.

Millet İttifakı bu gelişmeyi öngörememiş, yaşanana hazırlıksız yakalanmış olabilir. Değişim bekleyenler hayal kırıklığına sürüklenebilir. Bu gelişmenin, öncesindeki şartları radikal biçimde farklılaştırdığı belli.

Eğer şimdi meydana gelen farklı dengeyi hesaba katan yeni bir senaryo Millet İttifakı tarafından yazılamazsa, 70 gün sonra yapılması beklenen seçimin sonucunu, beş yıl önce olduğu gibi bir kez daha, Meral Akşener belirleyecektir.

O zaman, yeniden aday olmaya hazırlanan Muharrem İnce, seçim akşamı paylaşacağı “Adam kazandı” mesajını, yeniden yazmak yerine, kopyalayıp yapıştırmak üzere, WhatsApp arşivinden bulup şimdiden hazırlasın.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version