Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Dostları Gezi Davası Tutuklusu Can Atalay’ı Unutmadı


İSTANBUL – Türkiye’deki hak ihlali temelli yargılamaların bilinen avukatlarından Can Atalay 11 aydır cezaevinde. Atalay, neredeyse 2000 gündür Silivri cezaevinde olan Osman Kavala’nın müebbet hapis cezasına çarptırıldığı üçüncü Gezi davasında Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Hakan Altınay ve Mine Özerden ile birlikte 18 yıl hapse mahkum edildi.

Yalnız Gezi davasında değil, 10 çocuğun öldüğü Aladağ’daki cemaat yurdu yangını davasından, Çorlu tren kazası davasına, 301 madencinin öldüğü Soma davasından 7 işçinin öldüğü 127’sinin yaralandığı Hendek gaz fişeği patlaması davasına kadar birçok hak temelli yargılamanın en öndeki avukatlardandı.

“Her felaketin haklı çıkardığı doğayı savunan Gezi tutsaklarına selam olsun” pankartı

Ailesi, hukukçular, gazeteciler, birçok hak temelli davada birlikte mücadele ettiği sivil toplum gönüllüsü arkadaşı cezaevindeki Can Atalay’a sürpriz bir doğum günü kutlaması yapmak için haftasonu Maçka Parkı’nda biraraya gelerek fotoğraf çektirdi.

Ellerinde “Sen bizim Can’ımızsın, iyi ki doğdun” pankartı taşıyan kalabalık Gezi davasında cezalandırılan dostlarını da unutmayarak, “Her felaketin haklı çıkardığı doğayı, bilimi, meslek etiğini savunan Gezi tutsaklarına selam olsun” pankartı da açtılar.

Yağmura ve soğuk havaya rağmen parkta toplanan yaklaşık 150 kişi, “Her yer Taksim her yer direniş” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganıyla cezaevindeki tüm Gezi tutuklarına mesaj gönderdi.

Soykan: “Depremde onların neden hapiste olduklarını bir kez daha görmüş olduk”

Can Atalay’ın doğum günü nedeniyle parka gelen gazetecilerden Timur Soykan, 6 Şubat’ta meydana gelen depremin Gezi davası tutuklularının kent mücadelesinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Soykan, “Depremde onların neden hapiste olduklarını bir kez daha görmüş olduk. Depremde on binlerce canımız neden gitti? Bu betonlaşma, bu çürümüş düzen devam etsin diye bütün acıları yaşıyoruz. Can, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, diğer arkadaşlarımız ne yapıyordu? Kentler güvenli olsun, doğayla kültürle barışık olsun, betonlaşma olmasın diye mücadele ediyorlardı. Rant çeteleri veya müteahhit düzenine karşı kentlerimizi korumaya çalışıyorlardı. Ama onların bu mücadeleyi dışarıda vermeleri engellendi” dedi.

Gezi dosyası Yargıtay’da

Can Atalay, Mücella Yapıcı ve Tayfun Kahraman adına Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itirazın reddedilmesi sonrası avukatlar “haksız tutuklama” iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdular.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25 Nisan 2022’de verdiği karar hakkındaki iç hukuk süreci ise henüz tamamlanmadı. Avukatların birinci derece mahkemenin verdiği karara itirazları bölge idare mahkemesi tarafından kabul edilmedi. Gezi davası dosyası bu hafta başında Yargıtay’a ulaştı. Şimdi Yargıtay’ın kararı bekleniyor.

Soykan: “Gezi davasında skandalların sonu gelmedi”

Soykan, 25 Nisan 2022’de karar verilen Gezi davasının unutulmaması gerektiğinin de altını çizdi:

“Bu dava artık Türkiye’ye şunu gösteren bir davadır. ‘Hiçbir kanıt olmadan hiçbir suç olmadan biz bu insanları haksız hukuksuz dava edip siyasetin talimatıyla hapis edebiliriz’ davasıdır. Bu davada AKP’den milletvekili aday adayı olmuş bir hakimin verdiği hükümle insanlar hapsedildi. Bu davada skandalların sonu gelmedi. Karar davasında bir tanesi ‘beraat’ diğer ikisi Osman Kavala için ‘ağırlaştırılmış müebbet’ diğerleri için 18 yıl hapis cezasına hükmetti. ‘Şiddet ve cebir ile hükümeti yıkmaya teşebbüs’ dendi. Cebir ve şiddete dair hiçbir delil yok. Üstelik arkadaşlarımıza, ‘siz nasıl şiddet uyguladınız’ diye bir soru da sorulmadı.”

Avukat Aytaç: “Seçimden sonra özgürlüklerine kavuşacaklarına inanıyoruz”

Cumhuriyet davasından sonra avukatların başlattığı “Adalet Nöbeti”nin kurucularından olan Kemal Aytaç da Atalay’ın ailesi gibi 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerden sonra Gezi davasında Yargıtay’ın yerel mahkemenin kararını bozma yönünde bir karar vermesi umudunu taşıyor.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Atalay, “Bugün burada Can’ın doğum günü için biraraya geldik ama Gezi davası tutuklularına selam gönderiyoruz. Onların tutuklanmasının tek amacı vardı; toplumu susturmak. İktidar kendisine aykırı davrananları terbiye etmek istiyor. Biz de bugün burada terbiye olmayacağımızı bunun karşısında duracağımızı söylüyoruz. Önümüzdeki günlere umutla bakıyoruz. Seçimden sonra arkadaşlarımızla elini tutacağımızı, demokratik bir Türkiye için insan hakları konusunda mücadele vermeye devam edeceğimizi düşünüyoruz. Seçimden sonra özgürlüklerine kavuşacaklarına inanıyoruz” dedi.

Can Atalay’ın amcası Abdurrahman Atalay da en başından beri gösterilen dayanışmaya teşekkür ederek, Türkiye’nin seçim sonrasında feraha çıkacağını inandığını dile getirdi.

Exit mobile version