HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Merak Akşener’e hitaben Edirne Cezaevi’den bir mektup kaleme aldı. Demirtaş, “İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’e açık mektubum” başlığıyla ve HDP seçmeni kimliğiyle yazdığı mektubu, Akşener’in dün akşam Habertürk televizyonunda gazeteci Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katılmasından bir gün sonra yayınladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, dün akşam Teke Tek programında, HDP’yle Millet İttifakı’nın görüşmesi olasılığıyla ilgili olarak, CHP’nin HDP’yle diyalog kurabileceğini kaydederek, ”CHP, HDP ile görüşebilir bu net. Ama bize asla getiremez” şeklinde konuşmuş ve HDP’ye “Bakanlık gibi alışveriş olması mümkün değil” demişti.
Demirtaş, Akşener’e mektubunda, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve masadaki diğer partilerin genel başkanlarının ”HDP seçmeni dahil tüm seçmenleri demokratik dönüşüm umudu etrafında buluşturmak istediklerini” kaydederek, “Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü ‘birleşe birleşe kazanacağız’ sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP’ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum” dedi.
HDP’nin Kılıçdaroğlu’na destek verme kararı alması durumunda Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu’nun büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı seçileceğini, Akşener’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağını, İYİ Parti’ninse birkaç bakanlık görevi üstleneceğini vurgulayan Demirtaş, HDP seçmeni kimliğiyle Akşener’e dört soru yöneltti. Demirtaş, sorularında şu ifadeleri kullandı:
“1- HDP’li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, yerel seçimlerde Millet İttifakının belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için ‘istemem’ demediğinizi de hatırlatırım.
2- HDP’nin bakanlık isteği olmamasına rağmen bazı arkadaşlarınız, ‘HDP’ye bakanlık vermeyiz’ diyerek biz HDP’li seçmenleri incitmiş, ötekileştirmişti. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını açıklamasına rağmen, ‘HDP ile diyaloğu CHP kurabilir ama taviz verilemez, talepleri de bu masaya getirilemez’ dediniz. Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz?
Eğer iktidar olursanız ve HDP’nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? Elli yıldır yapıldığı gibi bizi yine ‘terörle mücadele masasına’ mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4- HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?”
Selahattin Demirtaş, hem İYİ Parti hem de HDP seçmenlerinin yan yana yaşadıklarını vurgulayarak, “Seçmenler arasında birarada durmakla ilgili hiçbir sorun yokken siyasi öncülerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum” dedi.
“Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun birarada eşit, özgür ve refah içinde yaşayan Türkiye’yi var etmek zorundayız” ifadesini kullanan Demirtaş, Akşener’in de bu çabaya katkı sunacağına inandığını kaydederek başarı dileklerini sundu.
Demirtaş, mektubunu Kürtçe olarak “Peyva dawî, birêz Akşener bila tu zanibe ku em Kurd in. Em gelê Kurd xwedî nasname, ziman, çand, hûner û dîrok in. Em di doza xwe de jî mafdarin. Bila qet neyê ji bîr kirin!” ifadeleriyle tamamladı. Demirtaş’ın bu ifadeleri, Türkçe olarak, “Son olarak Sayın Akşener bilesin ki biz Kürt’üz. Biz Kürt halkı kimlik, dik, kültür, sanat ve tarih sahibiyiz. Biz davamız da haklıyız. Bu hiç unutulmasın” anlamına geliyor.