Avrupa Birliği, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerden etkilenen Türkiye ve Suriye halkına yardım etmek, kaynakları seferber etmek ve yıkılan kentlerin yeniden inşasını koordine etmek amacıyla Brüksel’de bugün “Türk ve Suriye halkı için birlikte” adıyla bir bağış konferansı düzenliyor.
Avrupa Birliği, Türkiye’de ve Suriye’nin kuzeyinde birbiri ardına yaşanan binlerce kişinin yaşamını yitirdiği, onlarca kentin yerle bir olduğu deprem sonrasında, bölgenin yeniden ayağa kalkması için planlanan çalışmalara destek vermek amacıyla, bugün Brüksel’de uluslararası bir bağış konferansı düzenliyor.
Konferansa genişlemeden sorumlu Komiser Oliver Varhelyi ve İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell eş başkanlık edecek. Türkiye hükümetiyle koordinasyon içinde yapılacak konferansta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da video mesajının yayınlanması bekleniyor. Türkiye adına toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katılacak.
Ancak Suriye’ye yapılacak yardımlar için Esad Hükümeti ile koordinasyon oluşturulmayacak. AB’nin aleyhinde yaptırım uyguladığı Rusya da konferansa davet edilen G20 ülkeleri arasında yer almayacak.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB dönem Başkanı İsveç’in Başbakanı Ulf Kristersson, yıkıcı sonuçlarla başa çıkmak ve uluslararası toplumun desteğini seferber etmeye yardımcı olmak için konferansı düzenleme kararı aldıklarını açıkladı. Von der Leyen ve Kristersson, Konferans’ın amacını, “İki ülkede depremden etkilenen bölgelere gitmesi için fon toplamak ve yardımları koordine etmek” cümlesiyle açıkladı.
Von der Leyen AB Komisyonu’nun resmi sitesinde yer alan konferans çağrısında, “Türkiye ve Suriye’yi sarsan yıkıcı depremlerden altı hafta sonra, bu trajediden kurtulanlara yardım etmek için biraraya geliyoruz. Dayanışmamız depremin ardından ilk saatlerde olduğu gibi güçlü bir şekilde devam edecek. Türk ve Suriye halkı, uzun vadede onların yanında olduğumuzu bilmeli. Tüm ulusları ve kamu ve özel tüm bağışçıları, kaybedilen hayatların ve ilk müdahale ekiplerinin kahramanlıklarının anısına katkıda bulunmaya ve onurlandırmaya ve her şeyden önce, hayatta kalanlar için birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmeye davet ediyorum” dedi.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da “Türkiye ve Suriye’yi vuran depremler tarihi boyutlarda bir felakettir. İnsan hayatının, evlerinin kaybı ve insanların çektiği acılar bizi üzüyor. Sonuçlar kesinlikle dehşet verici. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı olarak İsveç, AB ve uluslararası ortaklarıyla birlikte, depremden etkilenenlere yardımcı olmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır” mesajını paylaştı.
“Depremin maddi hasarı 100 milyar doları geçiyor”
Bağış Konferansı, yardım operasyonlarına katkıda bulunmak ve desteklemek isteyen tüm AB Üye Devletlerine, komşu ülkelere, G-20 ülkelerine, Birleşmiş Milletler’e (BM), uluslararası finans kuruluşlarına ve diğer ilgili aktörlere açık olacak.
Bugün öğleden sonra yapılacak konferans öncesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), bağışçıları yeniden inşa ve rehabilitasyon ihtiyaçları konusunda bilgilendirmek için bir afet sonrası ihtiyaç değerlendirmesi hazırladı.
BM tarafından hazırlanan ve yıkımın boyutlarını gözler önüne seren ön tahmin raporlarında, sadece Türkiye’de 50 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiği, 214 bin binanın ise yerle bir olduğu belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye sorumlusu Louisa Vinton, depremin birinci ayında, Gaziantep’ten Cenevre’ye, video konferans aracılığıyla yaptığı bilgilendirme toplantısında, “tek başına maddi hasarın 100 milyar doları aşacağı şimdiden belli. Yeniden inşa etme maliyetleri, özellikle daha iyi ve daha ekolojik bir şekilde yeniden inşa etme planıyla bu miktarı da aşacaktır” dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), iki hafta önce, BM’nin Türkiye için 1 milyar ve Suriye için yaklaşık 400 milyon dolar toplanması amacıyla Şubat ortasında başlattığı acil durum çağrısına verilen zayıf yanıttan dolayı üzüntü duyduklarını açıklamıştı.
Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC), bağışçıları bu başvuruların tamamen karşılanmasını ve fonların “gecikmeden” sahadaki yardım kuruluşlarına ulaşmasını sağlamaya çağırdı.