Süper Lig 14. hafta erteleme maçında Antalyaspor ile 0-0 berabere kalan Beşiktaş’ta teknik direktör Şenol Güneş, maçın ardından yaptığı değerlendirmede MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin ‘hükümet istifa’ sloganları nedeniyle takımı hedef alarak istifa etmesine cevap verdi.
“Yakınınızı kaybetmeseniz bile başka yakınları kaybediyorsunuz. İnsan kayboluyor. Önce ona üzgünüz. İnsan olmak önemli. Türkiye; din, dil, ırk ayrımı olmadan kaybedilen her insan için üzüldü. Yerine bakmadan, şehrine, ülkesine bakmadan üzüldü” diyen Güneş, şöyle devam etti:
“Acı bir olayı paylaştık. Bunun üzerinden başka bir şey aramayı doğru bulmuyorum, kavgayı hiç bulmuyorum. Daha fazla ele ele vermek, daha çok paylaşıp konuşmak gerekir. İçine kapanmak da yeni bir sağlıksız durum ortaya çıkarır, insanların ve ülkelerin psikolojik dengelerini bozabilir. Bunun etkisi olacak. Daha yeni yeni oluyor.
Arkadaşlarımızı kaybettiğimiz cenazelere gittiğimizde ölümler rutinleşti sanki. Cenazeye gittik geldik. O kadar büyük rakamlarla, o kadar talihsiz ölümler oldu ki bu ara… Yaşı gelmiş bir insan zaten ölmeliydi, ölebilirdi denir. Yeni doğmuş veya doğmamış çocuklar, küçük çocuklar, gençler öldü. Hayat önce dersini verdi, şimdi sınava çalışın diyor. Bunun cevabı yok. O cevabı birlikte bulmalıyız.
‘KORKUYLA ŞİDDET GELİR’
Oradan maçlara gelince… Oynamak, oynamamak, seyircisiz oynamak, bunların hepsi tartışılmalıydı. Çarşamba ne fikriniz varsa konuşabiliriz. Bunları söyleyerek gündemi değiştirmek istemiyorum. Konuşulacak konulardır. Karşılıklı fikir alışverişine herkesin ihtiyacı var. Her görüşümüzde, fikrimizde bir suçlama, yok etme, aşağılama… Bunlardan sıyrılmamız lazım. Sevgi, saygı, güven kaybolduğu zaman işin gittiği yol doğru değildir. Korkuyla şiddet gelir. Onun için bir araya gelmek lazım. Bir görüntü vermek için değil, samimi olarak karşılıklı diyalog için. Bazı kelimelerin anlamlarını kaybettik. Umarım ki buna dönüş olur. Kolay olmayacaktır. Sportif bir yarış yapıyoruz. Takımlar bir araya geliyor, ne kadar samimiyiz, ne kadar değiliz. Sevgi, saygı, güvenimiz var mı? Bir başka duygular var mı? Konuşulması lazım.
‘YETKİLİLERİN MESAJLARINI DİKKATLİ VERMESİ, BUNUN DA İYİ ALGILANMASI GEREKİYOR’
Gelecek, bizi bugünden daha kötü hale götürebilir. Türkiye’nin her yerinde deprem bölgesi görüyorsunuz. İstanbul’da bizim de başımıza gelebilir, yakınlarımızı kaybedebiliriz. Buna nasıl çare bulacağız birlikte bakacağız. Ölenlerin böyle bir şey yapma şansı yok. Yetkililer, karar vericilerin, aydın kesimde olanların mesajlarının iyi ve dikkatli verilmesi, bunun da iyi algılanması gerekiyor. Aksi halde kısır çekişme olur. Bazen bir şey konuşulurken o kadar çirkin ifadelerle tartışılıyor ki, konuşacak bir şey kalmıyor. O taraflara çok kaymak istemiyorum. Başka kulüp şöyle yaptı, biz böyle yaptık, siyaset öyle yaptı, iş adamı şöyle yaptı. Bu bir yarışma işi değil, bu yardım destek, duyguyu paylaşma işi.
‘KENDİ DÜŞMANIMIZI YARATMADAN BUNLARI BERTARAF ETMEMİZ LAZIM’
Pandemi geçirdik, yine ölenlerimiz fazla oldu. Etkisi hala var. Bir araya gelip el sıkma alışkanlığı ben hala sağlamış değilim. Sadece ben değil, nice insanlar aynı şekilde. Hala korkuları var. Unutur gibi görünüyoruz. Şimdi deprem, bir ara sel, yangın. Hepsi oluyor. Bunlar hayatımızın içerisinde var. Yaşayanlar hayatını devam ettiriyor, kaybettiklerimiz etmiyor. Orada yaralanan insanlar var, onların bize yansımaları var. Ekonomik, sosyal, her alanda dalgalanma olabilir. Ülkenin düşmanı belli olduğu zaman savaş yapar ama kendi düşmanımızı biz yaratmadan bunları bertaraf etmemiz lazım, edebiliriz. Diyeceklerim bu kadardır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***