Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Seçimin ertelenmesi tartışmaları; yeni bir sivil darbenin ayak sesleri

Türkiye’nin ‘muhalefet(sizlik)’ sorunu; Erdoğan bir konuda haklı!


İLKER DOĞAN | HABER YORUM

Seçim tarihinin erteleneceği yönündeki tartışmalar alevlendi. Hukukçulara göre Anayasa’nın 78. maddesi açık ve ‘savaş hali’ dışında ve Meclis’in kararı olmadan seçimlerin ertelenmesi mümkün değil. Ancak rejim temsilcileri öyle düşünmüyor. AKP’nin kurucularından Bülent Arınç, Anayasa’nın ilgili hükmünün ilga edilmesini bile salık verdi! Hükümetin böyle bir adım atması 15 Temmuz’dan sonra yaşanan ‘sivil darbenin’, 6,5 yıl sonra bir daha ve bu kez açıktan tekrarlanması anlamına geliyor.

AKP rejimi demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere darbe yapmayı alışkanlık haline getirdi… Ve artık bunu gizleme ihtiyacı bile hissetmiyor. Anayasa’nın açık hükümleri bile ‘tek adam’ için ‘yok’ sayılıyor. İktidar temsilcileri için asıl ve tek önemli olan ‘tek adam’ın iktidarının sürmesi. Bunun için gerekirse Anayasa’nın ilgili hükümleri bile ‘ilga’ edilebilir, yerlerine yeni hükümler konulabilir…

Habertürk Yazarı Fatih Altaylı, seçim ‘erteleme’ tartışmalarıyla ilgili dün önemli bir yazı kaleme aldı. YSK’nın seçimi 6 ay ya da 1 yıl erteleyeceğini öne sürdü. Altaylı, “İktidar kanadı, seçimleri erteletme işini YSK’ya paslayacak. Önce bir seçim kararı alınacak. Sonra YSK, 4 ilde tamamen 6 ilde ise kısmen seçim sürecini yürütmesinin fiilen imkansız hale geldiğini bildirecek ve seçimlerin ertelenmesini isteyecek. Böylelikle seçimler en az 6 ay, muhtemelen bir yıl ertelenecek.” ifadelerini kullandı.

Dün akşam saatlerinde ise AKP’nin kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş depremlerini gerekçe göstererek seçimlerin ‘ivedilikle’ ertelenmesi gerektiği savunu. Arınç, “Ne Mayısta ne Haziranda seçim olmaz, olamaz.” diyen Arıç, “Bu bir tercih değil zarurettir. Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir.” açıklamasında bulundu.

Kendisi de hukukçu olan Bülent Arınç, Anayasa’nın ilgili madesinin yürürlükten kaldırılmasını, Anayasa’nın ‘ihlal edilmesini’ salık veriyor…

Ardından iktidara yakın isimlerden TCK’nın mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç, yur genelinde OHAL ilan edilmesi gerektiğine dair paylaşımlarda bulundu: “Yaşanan felaket, her geçen gün toplumu daha fazla etkileyecektir ve yeni sorunlara yol açacaktır. Ülke genelinde, doğal afet sebebiyle OHAL ilanından çekinmemek gerekir. Her yetkinin, kötüye kullanılabilir yönü mevcuttur. Ancak, Hukukta bunun da tedbir olarak çareleri mevcuttur.”

Prof. Dr. İzzet Özgenç, toplumsal her sorun sonrası ‘OHAL’ çağrısında bulunuyor.

REJİMj, OHAL’İN KONFORUNDAN VAZGEÇEMİYOR

AKP rejimi, ülkeyi OHAL konforuyla yönetmeye fena alıştı. Ülke bir türlü normalleşemiyor.

En küçük bir sorunda OHAL tartışmaları başlıyor. 10 ilde OHAL ilan edildi zaten; bu olağanüstülüğün ülke geneline yayılmasının manası ne? OHAL çıkararak ülke genelinde yapamadığın neyi yapacaksın?

Bu arada OHAL, maksadına uygun da kullanılmıyor. Son olarak 10 ilde hissedilen Kahramanmaraş merkezli iki ayrı deprem sonrası OHAL çıkarıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgedeki yağmacılar ve fitne çıkaran muhalefetle OHAL kapsamında daha kolay mücadele edeceklerini söyledi.

OHAL, 3-5 yağmacı ve ‘fitneci’ ile mücadele etmek için mi çıkarıldı? Bunun için OHAL’e gerek var mı? Mesela depremin vurmadığı İzmir’de, Antalya’da yağmacılarla mücadele edilemiyor mu? Kanunlar bunun için yeterli değil mi?

ANAYASA HUKUKÇUSU DİDEM YILMAZ: ERTELEME MÜMKÜN DEĞİL

Anayasa’nın ‘seçimlerin geriye bırakılması’nı düzenleyen 78. maddesi çok açık: “Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.”

Söz konusu maddeye göre seçimin ertelenmesinin iki şartı bulunuyor; ilki savaş hali… Bu da yeterli görülmüyor, Meclis’in karar alması gerekiyor.

Hukukçulara göre Bülent Arınç’ın açıklaması ‘Anayasa’ya, demokrasiye, millet iradesine’ darbe anlamına geliyor. Arınç, açık açık Anayasa’nın yok sayılmasını, seçimlere ilişkin hükmünün ‘tek adam’ için değiştirilmesini istiyor.

Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Didem Yılmaz da bu konuda net konuşuyor:

Hiçbir hal, hiçbir kurum için Anayasayı ve yasaları ihlal etme gerekçesi olamaz. “derse ne yapılabilir ki” demek böyle bir yolun bir şekilde mümkün olduğunu kabul etmek sonucunu doğurur. Biz AY ve yasalara uyuyorsak, Devletin tüm organları da aynı yükümlülük altındadır.

— Didem (@ddmksylmz) February 13, 2023

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version