Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Pazarcık’ta çocukların yüzünün güldüğü tek yere polis engeli

Pazarcık’ta çocukların yüzünün güldüğü tek yere polis engeli


Osman ÇAKLI


MARAŞ- Depremin 12’inci gününde Pazarcık’ta incin top oynuyor. Cenazelerini defnedenler yahut artık kalacak bir evi olmayanlar yıllarını geçirdiği kenti terk etmek üzere sırasını bekliyor. Kalanlar ise AFAD çadırlarında barınmaya çalışıyor. Kentte sivilinden resmisine kadar emniyet güçleri artık daha kalabalık görünür oldu. Devlet, kendi dışındaki organizasyonların alternatif olmasına mahal vermeyecek bir baskıyı hissettirmeye başladı. Öyle ki görüntülerini çekip, ses kayıtlarını almak istediğimiz depremzedeler “bilmem muhtar izin verir mi?” diyor. Muhtar gelince, yalnızca bilgi vermekle yetiniyor. Polislerin “gazetecilerle konuşmayın, OHAL var” telkini karşılık bulmuş olacak ki insanlar aleni diyalog kuramıyoruz.

EN BÜYÜK SORUN HİJYEN

Afet bölgesine büyük oranda gıda temini sağlanmış görünüyor. İnsanlar, ‘sağlıksız’ da olsa yiyecek ve içecek bulabiliyorlar. Fakat 12 gün geçmesine rağmen hâlâ musluktan akmayan su, sokağı aydınlatmayan elektrik büyük sorun. Çocuklar hasta, yaşlılar ilaçlarını kullanamıyor. Lavabo bulmanın hele ki temiz lavabo bulmanın paha biçilemediği afet bölgesindeki en büyük yakınma hijyenle ilgili. Kimle konuşsak, kime dokunsak artık kurdukları ilk cümle “temizlik” oluyor.

‘HDP YARDIM İÇİN BURADAYDI’

Lavabo kullanılabilen yerleri kapısındaki askerle artık kayyım yönetiyor. HDP’nin Hasankoca Köyü’ndeki yardım merkezinde askerler kapıda nöbet tutuyor. Tuvaleti kullanmak için izin istediğimiz yardım merkezine sivil girişler kapalı olduğu için giremedik. Zaten, bizim dışımızda da sivil başka kimse yoktu. Ne bir TIR geliyordu, ne bir yardım depremzedeler için yola çıkıyordu! Memiş Özdal Mahallesi’nde konuştuğumuz depremzedeler, HDP’nin siyasi şov yapmadığını yardım amacıyla burada olduğunu ve onlardan rahatsız olmadıklarını söyledi.

‘HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI EKSİK GEDİK’

Pazarcık Memiş Özdal Mahallesi’ne geri dönüyoruz, AFAD çadırlarının önünde bavullarıyla yolculuğa çıkacak olan insanlar bekliyor. Mahallede insan sayısı epeyce azalmış. Her gün onlarca kişi başka şehirdeki yakınlarının yolunu tutuyor. Gözle görülür biçimde artan çadırlarda yaşam düşünüldüğü kadar kolay değil. Geceleri eksinin altına düşen sıcaklık yaşamı oldukça zorlaştırıyor. Hele ki bu duruma sağlık sorunları eklenince. Hasta olan sadece yaşlılar değil, çocuklar da benzer riskleri taşıyor. Bütün bunlar olup biterken, hasar tespit çalışmaları bir yandan devam ediyor. Memiş Özdal Mahallesi’nde 26 ev için acil yıkım kararı verilmiş. Ancak çalışmaların çok sağlıklı ilerlediği söylenemez. Etrafta, evlere dahi girilmeden raporlar tutulduğunu, yan yatmış evlerde hasar olmadığı yönünde raporlar tutulduğu iddiaları da konuşuluyor. Benzer durum Nurhak’ta da vardı. Yetkililerin evlerin içine girmeden hasar tespit çalışması yapması insanların eleştirilerine neden olsa da şu an için bunu düşünüp konuşacak vakitleri yok.

KESK’E ENGELLEME

Başka bir mahalleye KESK Koordinasyon Merkezi’ne devam ediyoruz. Sağlıkçılardan, öğretmenlere ve gönüllülere kadar pek çok insan dayanışma göstermek için Maraş’ta. Fakat devletin ‘katı yüzü’ burada da kendini göstermiş. Maraş KESK Koordinatörü Mehmet Şirin Bulga, insanların kendilerine “iyi ki burada bizimlesiniz” dediğini aktarıyor. Ardından, depremzedeler için getirdikleri konteynere el koyulduğunu ve koordinasyonun AFAD rızasıyla yapılacağını kaydediyor. KESK’in koordine ettiği alanda, niyetlerinin insanların yaralarını sarmak ve onlarla beraber olmak olduğunu kaydeden Bulga, devletin kendine paralel bir sistem istememesi yüzünden baskı yapıldığını belirtiyor. Bulga, kendi amaçlarının da paralel bir sistem örmek değil varolanın üzerine kendi güçlerini ekleyerek daha faydalı olabilmek olduğunu vurguluyor.

ÇOCUKLAR AKRANLARIYLA MUTLU

Aynı merkezde, ayakta tedavi edilebilecek hastalar için sağlıkçılar hazır bekliyor. Çocuklar için öğretmenler bulunuyor. Yaklaşık 25 kadar çocukla, boyama, spor etkinliği düzenleyen gönüllü öğretmenlerden Leyla Akyürek de hijyen sorununun çocuklar açısından tehlikeli olduğunu söylüyor. Akyürek, çocukların akranlarıyla bir arada bulunmasının rehabilitasyon açısından daha verimli olduğunu belirterek, çalışmaların daha sistemli yapılmasının elzem olduğunu kaydediyor. Afet bölgesinde tanık olduğumuz kadarıyla yüzü gülen, oyun oynayan çocuklarla ilk kez karşılaştık. AFAD çadırlarına çizdikleri resimleri asan çocuklar, “bir, iki, üç, dört, beş…” diye numaralandırılmış çadırlarını artık resimleriyle akıllarında tutuyor. Pazarcık’ın ardından Maraş merkeze devam ediyoruz…

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version