Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Merkez Bankası 30 milyar TL bağışladı, ekonomistler şaşkın; kimin parası kime veriliyor?

Merkez Bankası çok fena bozdu, öyle böyle değil yani; inanılmaz bozdu!


YUSUF DERELİ | HABER İNCELEME 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın deprem bölgesi için hazırlanan ‘Türkiye Tek Yürek” bağış kampanyasına 30 milyar TL bağışlaması ekonomistleri şaşkına çevirdi. Zira MB’nın karı zaten Hazine’ye aktarılıyordu. Peki Merkez Bankası bu bağışı nasıl yaptı? MB, taahhüt ettiği ‘bağışı’ para basarak mı karşılayacak? Bu bağışın muhasebeleştirilmesi nasıl olacak?

Türkiye’nin 8 ulusal televizyon kanalı ATV, FOX, Kanal D, Kanal 7, Show TV, Star TV, TRT 1 ve TV8 depremzedeler için yardım yayını yaptı. Kampanyada 115 milyar 146 milyon 528 bin lira bağış toplandı.

Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında ayni ve nakdi bağışların tamamı vergi matrah indirimi olarak sayılacak. Dolayısıyla özel şirketlerin yaptıkları ‘nakdi ya da ayni’ yardımların bedeli vergilerinden düşülecek. Dolayısıyla deprem bölgesi için yardım yapan ve bunu vergiden düşen şirketler aslında ‘yardım’ yapmış bile olmayacak.

Bağış kampanyasına kamu bankalarının yanı sıra Merkez Bankası da katıldı. Canlı yayına bağlanan MB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 30 milyar TL bağışla kampanyaya destek vereceklerini söyledi.

İyi ama bu nasıl olacak? Merkez Bankası bu ‘bağışı’ nasıl muhasebeleştirecek?

Merkez Bankası’nda çalışanların tamamının kişisel birikimleriyle bu kadar parayı bir araya getirmesinin imkanı yok! MB eğer bunu ‘karından’ verecekse; bu durumda Hazine’ye aktarılması gereken para AFAD ve Kızılay’a gönderilmiş olacak. Dolayısıyla devlet parayı sağ cebinden alıp, sol cebine koymuş olacak.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, konuyla ilgili şöyle bir paylaşımda bulundu: “MB (Merkez Bankası) depreme 30 milyar TL bağışta bulundu. Kardan mı, para basarak mı, nasıl muhasebeleştirildiğini görünce anlayacağız. Kardan ise bu zaten kurumlar vergisi ödendikten sonra Hazineye transfer edilecek bir tutar.”

İktisatçı Prof. Dr. Refet Gürkaynak ise şunları yazdı: “Ciddiyetle: MB “bağışının” ne olduğunu muhasebeleştirmesini görünce, gösterirlerse anlayacağız. Ya MB’de gerçekten bağış karşılığı azaltılabilecek bir varlık var, fiilen yedek akçe ya da sermaye olacak yerden veriyor ki bizim paramızdır; ya da bilanço büyüyecek, uydurma kaynak. PPK üyelerinin maaşlarını kesmiş olsanız isabet olur ama 30 milyar etmez (umarım). MB varlığından veriyorsanız zaten halkın olanı veriyorsunuz, övünmekten utanın. Karşılığında varlık uydurup yeni yükümlülük yaratıyorsanız iyice yatacak yeriniz yok.”

Ekonomist Prof. Dr. Selva Demiralp de söz konusu yardımı anlayamadığını yazdı: “ECB (Avrupa Merkez Bankası) 2012 yılında bir “bağış” yapmış. Ancak bağışın kaynağının Banka Yönetim Kurulu ve çalışanların kazançlarıdan geldiği belirtmiş. Çünkü bir merkez bankasının kardan aktararak ya da para basarak yaptığı “bağış” genişlemeci para politikasıdır. Adı “bağış” değildir. Bağış yapmak güzel, örnek olmak da güzel. Ama para politikası araçları ile de, devlet kaynakları ile de bağış yapılmaz. Politika desteği sağlanır.”

Ekonomist Uğur Gürses, “Kamu kurum ve bankalarının Hazine kesesinden bağış yapmaları tuhaf değil mi? Aralık ayında Hazine’den 20’şer milyar, toplam 60 milyar TL sermaye konan kamu bankaları, 7, 12 ve 20 milyar TL, toplam 39 milyar TL bağış yapıyor. Bütçeden yapılmasının ne sakıncası var? Merkez Bankası da 30 milyar TL’yi karşılıksız basacak. TBMM’de ek bütçe çıkararak yapılacak işler yan yollarla yapılıyor, usulsüz yapılıyor.” ifadelerini kullandı.

PARASAL GENİŞLEME KAÇINILMAZ

Finans piyasaları uzmanı İris Cibre,  de konuyla ilgili yaptığı paylaşımda MB’nın 30 milyar TL’lik devasa bağışının yaratacağı ‘parasallaşma’ sorununa dikkat çekti. Ardından şunları yazdı: “Merkez Bankası bağışının vergilerimizle alakası yok Merkez Bankası para yaratır. Yaratacağı parayı “bağışlıyor”

Bütün bu paylaşım ve tepkilerden şunu anlıyoruz; canlı yayınlarda ‘gövde gösterisi’ yapmak için ‘parasal genişleme’ sorununa neden olacaklar. Enflasyon yukarı yönlü artmaya devam edecek, yoksulluk daha da artacak. Özel şirketler de yaptıkları ayni ya da nakdi yardımları ‘kurumlar vergisinden’ düşecek. Dolasıyla vergi tahsilatı azalacak. Bu da yine milletin sırtına yeni yükler anlamına geliyor!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version