Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Levent Göktaş: İddianamedeki suçlamalar tamamen uydurma, Enver Altaylı’yla 2015 yılında tanıştım

Hablemitoğlu davası sanığı, Levent Göktaş Türkiye’ye getirildi


Akademisyen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin davanın görülmesine Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Dün görülen 3. duruşmada davanın en önemli sanıklarından emekli Albay Levent Göktaş’ın savunması alındı, çapraz sorgusu yapıldı. Levent Göktaş, bir soru üzerine Hablemitoğlu cinayetinden önce eski MİT mensubu Enver Altaylı’yla görüştüğü iddialarını yalanladı. Göktaş, Altaylı’yla cinayetten 13 yıl sonra 2015 yılında tanıştığını söyledi. Hablemitoğlu’nu para karşılığında ve Altaylı’nın azmettirmesiyle işlediği iddiasının tamamen uydurma olduğunu belirtti.

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü celsesi, savunmasını önceki gün tamamlayan Fikret Emek’in çapraz sorgusuyla başladı. Ardından Levent Göktaş savunmasını yaptı. Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre kaçtığı için pişman olduğunu anlattı. Savunmasının başında en önemli delil olarak sunulan HTS kayıtlarının hatalı, uydurma ve nereden alındığı bilinmeyen kayıtlar olduğunu kaydeden Göktaş, “23 Ekim 2000’de vefat eden babamı 2 yıl sonra aramış gözüküyorum. Mezarlıkta konuşmuşum.” dedi.

“Bizi öldürseler dahi aklımızdan geçirtemeyecekleri bir cinayetle suçlanıyoruz. Bizler çete değiliz, katil hiç değiliz.” ifadelerini kullanan Levent Göktaş, “tetikçi” olmakla suçlanan Tarkan Mumcuoğlu’nu Kazakistan’a gönderme yetkisi olmadığını, bu seçimi Özel Kuvvetler Komutanı’nın yaptığını iddia etti.

İddianameye göre Hablemitoğlu, Mustafa Özcan ve Enver Altaylı’nın azmettirmesiyle Levent Göktaş ekibi tarafından öldürülmüştü. Tetiği çeken isim ise ÖKK’da görevil Tarkan Mumcuoğlu’ydu.

EROL OLÇOK’UN BÜROSUNDA TOPLANTI YAPTIK

Levet Göktaş, bu iddiayı yalanladı. Yine ‘azmettirici/aracı’ olmakla suçlanan Aydın Köstem’le 2004’ten sonra 3-4 kez görüştüğünü, Enver Altaylı’yı ise 2015’te tanıdığını anlattı: “Enver Altaylı, 1999-2005 arasında görev yaptığım ÖKK’ya benimle görüşmek için gelmedi. Velev ki, gelse ne fark eder; ama gelmedi. Tanışmış olsak en azından sosyal anlamda telefon görüşmemiz veya mesajlaşmamız olur. Cezaevinden çıktıktan sonra trafik denetleme sistemiyle ilgili bir şirket kurdum. Belediyelerle görüşmeye başladım. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin de bu sistemi kurmak istediğini öğrenince Başkan’a ulaşmak istedim, ama ulaşamadım. Merhum Erol Olçok belediyenin işlerini yapıyormuş; ona ulaşmaya çalıştım, ulaşamadım. Enver Altaylı ile samimi olduğu bilgisi gelince, Furkan Torlak’tan beni Enver Altaylı ile tanıştırmasını istedim. Nihayet 2015’te tanıştık, 30 dakika görüştük, konuyu söyleyip ricacı oldum. Birkaç ay sonra Olçok’un bürosunda birlikte toplantı yaptık. Projeyi anlattım, çok ilgilendi. Çerkezmiş, benim de Çerkez olduğumu öğrenince memnun oldu. Ama 15 Temmuz’da oğluyla birlikte şehit olunca iş kapandı.”

ENVER ALTALI’YLA ARAMIZDA PARAZAL BİR İLİŞKİ OLMADI

Levent Göktaş’ın açıklamalarının ardından Enver Altaylı, “Biri cinayetten sonra, ‘Ben ihaleye gireceğim, ihaleyi kazanırsam paranı vereceğim.’ der mi? (İddianamede cinayetin finansmanının Enver Altaylı tarafından karşılandığı savunuluyor) Hangi kiralık katil bunu kabul eder? Cinayet tarihinde böyle bir şey var mı? Sizinle aramızda para alışverişi oldu mu?” diye sordu. Göktaş, “Böyle bir şey olamaz. Aramızda herhangi parasal bir ilişki de olmadı.” karşılığını verdi.

Levent Göktaş’ın cevabı üzerine de Enver Altaylı, “Cinayeti Fetullah Gülen azmettirdiyse, bankası var, parasını da o versin. Enver Altaylı niye versin? Bu bir iddianame değil bir suç belgesidir. Bunu yazanlar da günü geldiğinde kanun önünde hesabını verecek.” dedi.

SORUŞTURMADA MİT’İN PARMAĞI VAR

Şengül Hablemitoğlu ve kızlarının avukatı Ersan Barkın, Göktaş’a, isminin Şubat ayında gündeme geldiğini hatırlattı ve şu soruyu sordu: “Ancak hakkınızda Haziran’a kadar gözaltı işlemi yapılmadı. Neden? O arada ne oldu? Bu dosyada başka bir el mi var? Bu soruya vereceğiniz cevap önemli.”

Göktaş, “Bilmiyorum.” demekle yetindi. Bunun üzerine Barkın, “Bu ele dair yapılacak tespit bu dosyada kumpas varsa, onun ortaya çıkarılması açısından önemli.” deyince Göktaş, “Bunda istihbarat parmağı olduğunu düşünüyorum. Kurumu kötülemek istemiyorum ama birkaç kişinin işi gibi.” yorumunu yaptı.

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version