İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı, Fenerbahçe ve Beşiktaş tribünlerinden yükselen “Hükûmet istifa” tezahüratlarının ardından yaşananlarla ilgili, “Mesaimizi bölmek isterlerse rahat böleriz, hodri meydan” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘ya tepki gösterdi. İyi Parti, Soylu’ya anayasa hatırlatmasında bulunarak, Yaptığı açıklama vatandaşlarımızı alenen tehdit etmesi ve Türk Ceza Kanunu’na göre açıkça suç işlemesidir” ifadesini kullandı. Öte yandan bazı futbol kulüpleri, tribünlerdeki istifa seslerine karşı art arda “kınama” bidirileri yayımladı, birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde 44 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesi sonrası hafta sonu oynanan Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında tribünlerden yükselen, “Hükûmet istifa” sloganlarıyla başlayan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin de taraftarları hedef göstererek siyah beyazlı ekibin üyeliğinden istifa etmesinin ardından büyüyen tartışma devam ediyor.
İçişleri Bakanı Soylu, Fenerbahçe’nin ardından Beşiktaş tribünlerinden de yükselen, “Hükûmet istifa” sloganına, “Deprem meselesine gömüldüğümüzü zannedenler, güvenlik meselesinde kalkanlarımızı kaldırmayacağımızı zannetmesinler. Mesaimizi bölmek isterlerse rahat böleriz. Hodri meydan” diyerek tepki gösterdi. Soylu, “Dertleri başka olanlar, siyaset yapmak isteyen varsa önümüzdeki günlerde seçim var. Herkes meydana çıksın siyasetini yapsın” dedi.
Kulüplerden art arda “kınama” mesajları
Süper Lig takımları Kayserispor, Konyaspor, Alanyaspor, Ümraniyespor, Başakşehir ve Sivasspor ile Spor Toto 1. Lig takımı Çaykur Rizespor da Beşiktaş ve Fenerbahçe tribünlerine tepki göstererek, kınadı. Çaykur Rizespor’dan yapılan sert açıklamada, “Milyonlarca futbolseverin gol sevincini yaşamaktan imtina ettiği bir ortamda yapılan provokatif girişimler foseptik farelerinin çığlıkları olarak tarihe not düşülecektir” ifadeleri kullanıldı.
İyi Parti’den anayasa vurgusu ve ifade özgürlüğü açıklaması
Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarının “Hükûmet istifa” tezahüratlarının ardından Bahçeli’nin siyah-beyazlı kulübün üyeliğinden çıkması, Soylu’nun açıklamaları ve futbol kulüplerinin art arda paylaştıkları “kınama mesajlarının” ardından İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanlığı da bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Geçtiğimiz hafta sonu Fenerbahçe–Konyaspor ve Beşiktaş–Antalyaspor müsabakalarında taraftarların göstermiş oldukları tepki; demokrasilerin temel taşı olan ifade özgürlüğünün en saf halidir. Demokratik toplumlarda bireyler, kendi düşüncelerini bireysel veya toplu şekilde açıklamakta serbest olup bu hak ayrıca anayasamızın 26.maddesinde düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır” denildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin asırlık çınarları Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüpleri özelinde başlatılan ve anlaşıldığı kadarıyla daha da yaygınlaştırılıp toplumun geneline yayılmaya çalışılacağı düşünülen korku ve baskı iklimini İYİ Parti olarak reddediyoruz. Demokratik protesto haklarını kullanan taraftarlarımızın yanında durduğumuzu bu vesileyle ilan ediyoruz.
Hükümet, deprem öncesinde başlayıp sonrasında da devam eden başarısız süreç yönetiminden ders almamış olacak ki, bu sefer tribünlerde yeni fay hatları oluşturup toplumun meşru eleştiri hakkını engellemek, taraftarın sesini kısmak istemektedir.
Spor hukuku açısından da tüm taraftarların bilmesi gerekir ki, seyircisiz oynama cezası ancak müsabakanın seyrine engel olacak nitelikte saha olayları ile ırkçılık ve etnik köken ayrımcılığı barındıran tezahürat hallerinde, ilgili federasyonlar tarafından işletilecek disiplin süreçleri neticesinde verilebilmektedir. Hukuk dışı talep ve isteklerin bu çerçevede değerlendirildiğinde herhangi bir karşılığı yoktur.
Milletimizin feraseti devlet ile hükümet arasındaki ayrımı bilecek ve ona göre tavır alacak seviyededir. Asırlık çınarlarımız Kurtuluş Savaşımızdan bu yana her dönem devletinin yanında yer almış, milletiyle birlikte saf tutmuştur. Beşiktaş’ın Çanakkale Savaşı’nda ilk futbol takımından verdiği 8 şehit, Fenerbahçe’nin Fikirtepe Bataryasında ve Bor Ovasında verdiği şehitlerin aziz hatıraları göz önünde bulundurulduğunda, bu camialara parmak sallarken çok daha iyi düşünülmesi gerektiği ortadadır.
Maçların seyircisiz oynanmasını talep etmek bir akıl tutulmasıdır. Nasıl ki seçimler seçmensiz olmazsa, tribünler de taraftarsız olmaz. Eleştiri ve protesto bir haktır. Siyaset, toplumdan korkarak ve topluma rağmen değil toplumu dinleyerek ve onlarla birlikte yapılır. İnsanların gösteri ve yürüyüş hakkını kısıtlamak, Twitter’a erişim engeli getirmek veya statlara seyirci almamak ancak istibdat anlayışının eseridir.
Kimse asırlık çınarlarımız olan göz bebeğimiz kulüplerimize bedel ödetmeye kalkmasın, altında kalırlar. Bir kez daha önemle tekrar ediyoruz ki, müsabakaların seyircisiz oynanması mümkün değildir. Hatırlatmak gerekir ki, 3 Temmuz sürecinde de FETÖ’cü yargıçlar, emniyet mensupları ve dönemin hükümet yetkilileri spor kulüplerini hedef alarak kitleleri baskılamaya çalışılmışlar ve fakat hezimeti yaşamışlardır.
Hükümete tavsiyemiz mesailerini asıl odaklanmaları gereken ve bir türlü layıkıyla yerine getiremedikleri ödevlerinden ayırmadan milletin yaralarını sarmalarıdır. Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarının, Kızılay gibi bir kurumu deprem sonrası çadır ve yemek “satan” bir şirket haline dönüştürenlerden alacak aklı olmadığı gibi bunlardan gelecek tepkiden de endişesi yoktur. Zira, Türk milletinin doğruyu dile getirirken korkusu yoktur.
Bu çerçevede vurgulamak istediğimiz bir diğer konu da İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamayla vatandaşlarımızı alenen tehdit etmesi ve Türk Ceza Kanunu’na göre açıkça suç işlemesidir.
Sn. Soylu’ya hatırlatmak isteriz ki, kendisinin görevi Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı olarak milletimizi korkutmak değil, deprem öncesinde yerine getirmeyi beceremediği, milletinizin canını ve malını koruma görevini hiç olmazsa şimdi layıkıyla yerine getirmesidir.
Tribünler milletin gür sesidir, haksızlığa gelmez. Çocuklar hep gülsün diye çabalayan kulüplerimizi selamlıyoruz.
Yaşasın Hürriyet, Kahrolsun İstibdat!
Saygılarımızla…”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***