Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

HDP Diyarbakır Kriz Koordinasyonu: ‘Muğla’ya gidin diyorlar, ne alakası var?’

HDP Diyarbakır Kriz Koordinasyonu: 'Muğla'ya gidin diyorlar, ne alakası var?'


– Maraş depremleri sonrası HDP’nin Diyarbakır’da kurduğu kriz koordinasyon merkezi, 14’üncü günde tespitlerini paylaştı.

Diyarbakır’ın Kayapınar ilçe binasında yapılan toplantıya, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hayrettin Altun ile Yeşil Sol Parti Amed İl Eş Sözcüsü Abbas Şahin katıldı.

Açıklama öncesi konuşan HDP İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, “Amed’te sadece altı enkaz olmasına rağmen eksiklikler 13 günde 409 cana mal oldu. HDP Kriz Koordinasyonu olarak ilk andan itibaren kayyumlara rağmen kurumlarımızla çalışmalar yürüttük. Olabildiğince halkımızın yanında olmaya çalıştık” dedi.

‘İKTİDAR ON BİNLERCE İNSANIN KATİLİ OLDU’

Yeşil Sol Parti İl Eş Sözcüsü Abbas Şahin de, “Günü birlik politikalarla miadını uzatmaya çalışan iktidar, on binlerce insanın katili oldu. Çıkarılan imar affıyla yapı denetimden uzak yüzbinlerce konuta ruhsat verip bunu da siyasi şova çevirdiğinde aslında bu günlerin planlaması yapılmıştı. Kısa süreli kar amacı güden politikalar bu toplum için felaket olmuş ve olmaya devam edecektir” diye konuştu.

Şahin, Diyarbakır’da bugüne kadar temel ihtiyaçlar, giyecek, gıda ısınma ve barınma ihtiyaçları temelinde dış illere 100 TIR temel yaşam malzemesi gönderildiğini açıkladı.

‘HALK ÇADIRLARA VE GÖÇE ZORLANIYOR’

Dün itibariyle şehrin yüzde 40’ında yapılan taramada 38 bin 226 binanın hasar tespiti yapıldığını belirten Şahin, şunları söyledi:

“Hasarlı olan 655 bina, 838 orta hasarlı bina, 8 bin 831 az hasarlı ve 27 bin 902 hasarsız bina kaydı sunulmuştur. Acil yıkılması gereken bina sayısı ise 50 olarak hesaplanmıştır. Bu veriler on binlerce nüfusa tekabül eden yurttaşın acil barınma sorunu ile karşı karşıya kalması anlamına gelmektedir. Bu durum karşısında iktidarın tavrı Amed için Antalya’yı adres göstermek olmuştur. Barınma sorununu Antalya’ya taşımak gibi göç politikasıyla çözmeye çalışmaları aslında cumhuriyetin kuruluşundan beri uygulanmak istenen iskan politikalarıyla ilintili olduğunu aklımıza getirmektedir. Devlet kalıcı çözümler yerine halkımızı çadırlara mahkum ederek bilinçli bir şekilde bıktırıp göç ettirme politikalarının bir parçası haline getirmeye çalışmaktadır

‘DAYANIŞMAYI DEVAM ETTİRMELİYİZ’

HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan ise, halkların acısını paylaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Depremin ilk gününden itibaren devlet yetkilileri yoktu, halkımız vardı. Halkımıza minnettarız. Kentteki sivil toplum örgütleri, demokrasi güçleri acil bir şekilde enkaz alanlarına ulaştı. Bu şekilde acil müdahale olsaydı, insanlarımız canlı kurtarılabilirdi. Şartlar çok ağır ve dayanışmayı en üst seviyede devam ettirmeliyiz.

‘MUĞLA’YA GİDİN DİYORLAR, NE ALAKASI VAR?’

Çok sayıda insanımız evsiz kaldı, evsiz kalan insanlarımıza elimizi uzatmalıyız. İnsanlarımızı göçe zorluyorlar. ‘Amed’ten Muğla’ya gidin’ diyorlar. Ne alakası var. Çağrımız vardır, coğrafyanın demografik yapısıyla oynamayın. Ne olursa olsun kendi topraklarımızda yaşamımızı sürdürmeliyiz. Önceden tespiti yapılmadığı için bu kadar mağduriyet yaşandı. Halkı savunmasız bıraktılar. Her zaman yerinde yaşamı savunacağız. Kayyumlar olmasaydı bu kadar eksiklikler olmazdı. Kayyumların elinde olan belediyeler yardımları ulaştıramadı. Halkın hepsi biliyor ki devlet rol ve misyonunu yerine getirmedi. Amed 50 yıllık mücadelenin getirdiğiyle bu dayanışmayı ördü. Dermanımız halkımızdır, halkımızın organize olmasıdır. Halen yüzlerce insanımız enkaz altında, dışarıda, evsizler, birbirimize sahip çıkalım. Dayanışma elimizi halkımıza uzatalım.” (MA)

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version