Artı Gerçek – Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi, Maraş merkezli 11 kenti etkileyen depremlere dair rapor yayınladı. Deprem bölgesindeki tüm kentlerde arama kurtarma faaliyetlerinin geç başlandığı belirtilen raporda, bölgedeki bazı köylere halen ulaşılamadığına işaret edildi.
Köylerdeki arama kurtarma çalışmalarının gecikmesindeki nedenin 2012’de çıkartılan “Büyükşehir Yasası” olduğunu ifade edilen raporda, bu yasanın büyükşehirlerdeki köylerin mahalleye dönüştürdüğü hatırlatıldı.
Raporda, “Oysa köyler bağımsız, özerk yerleşim birimleri olarak yeniden inşa edilmiş olsalardı, kendi iş makineleri ve deprem için önceden oluşturulmuş arama kurtarma ekipleri ve komünal-özyönetimci perspektifle hareket edebilselerdi çok daha fazla sayıda can kurtarılabileceği de not edilmelidir” denildi.
‘HIZLA HAFRİYAT ÇALIŞMALARINA BAŞLAMIŞTIR’
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığı haberde AFAD’ın yetersiz olduğu ifade edilen raporda, “Tek adam rejimi”nin çoklu müdahale olanaklarını engellediği belirtildi. Devletin yurttaşları kurtarmada yetersiz kaldığını belirtilen raporda, “Devlet ne yazık ki hızla yandaş çeteleri ile hafriyat çalışmalarına başlamıştır. Artık yıkılan kentler devlet ve sermaye için inşaata dayalı sermaye birikimi için fırsata çevrilecek bir olanaktan başka bir şey değildir” ifadeleri kullanıldı.
‘GÖNÜLLÜ VE GÖREVLENDİRME İLE GELENLERİN DÖNÜŞÜMÜNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR BELİRSİZ’
“Depremzede sağlık çalışanları hala idari izinli sayılabilmiş değil. Hekimlerden idari izin kullananlar olsa da diğer sağlık çalışanları çalışmaya devam ediyor” denilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Bir aylık idari izin talebi en önceliklidir. Yine birçok sağlık çalışanı ailesini il dışında güvenli bir ortam sağlayarak işe dönmüş durumda. Depremzede olmak yetmiyor gibi üstüne ailenin parçalanması da eklenmiş durumda. Bu bağlamda Haziran sonuna kadar il dışı geçici görevlendirme talepleri de dile getiriliyor. Gönüllü ve görevlendirme ile gelenlerin dönüşümüne yönelik çalışmalar belirsiz.
Çok sayıda görevlendirme bekleyen başvuru yapılmış durumda. Bu konuda Sağlık Bakanlığı merkezi faaliyet gösteriyor. Yerele devredilmiş bir planlama söz konusu değil. Başlama ve dönüş sürecinde uzun bekleme süreleri ve gidilecek yerin belirsizliği gönüllülerin en fazla dile getirdiği şikayetler arasında.”
‘HİJYEN ÜRÜNLERİNDE CİDDİ EKSİKLİK VAR’
Çevre sağlığına da dikkat çekilen raporda, kullanma suyunun olmadığı vurgulanarak, “Kadın ve çocuklar için tuvalet ihtiyacı özgün bir şekilde giderilmesine yönelik herhangi bir adım atılmıyor. Aynı şeyi yaşlılar ve engelliler için de geçerli. Hijyen ürünlerinde ciddi eksiklik var” denildi.
Giyinmenin de önemli bir sorun olduğunun altı çizilen raporda, hijyen olanaksızlığı nedeniyle sık sık iç çamaşır değiştirmenin önem kazandığı ifade edildi.
Depremin göçe neden olacağı vurgulanan raporda, Maraş Katliamı sonrası devletin zorla göç etme politikasına vurgu yapılarak, aynı durumun tekrardan yaşanabileceğine dair bulguların olduğu belirtildi. Ayrıca raporda, mültecilere yönelik ayrımcılıklara da dikkat çekildi.
MECLİS’İN ÖNERİLERİ
Meclis’in raporda yer alan deprem bölgesi için önerileri şöyle:
*Depremin ilk anından itibaren alanda bulunan ve ilk müdahale süreçlerinde yer alan HDK Sağlık Meclisi aktivistlerine, ortak bir değerlendirme ve yeni planlamalara ihtiyaç bulunmaktadır.
*Alanda bulunan tüm sağlık muhalefeti bileşenleri ile benzer içerikte dönem dönem ortak buluşmalar yapılmalıdır.
*Deprem bölgesinden zorunlu göçün yaşandığı illere (Mersin, Adana, Urfa, Batman, İzmir, İstanbul, Ankara gibi) yönelik özgün çalışmaların başlatılması
*Deprem öncesi başlatmış olduğumuz ekolojik, sağlık, tartışma ve faaliyetleri depremin güncelliğini görerek daha yaygın yürütülmelidir.
*Kent rantı ile işgal edilen tarım alanlarında yaşanan yıkımlar göz önünde bulundurularak tarım alanlarının korunması ve tarıma dayalı yeni yaşam inşasına yönelik çalışmalar yürütülmelidir.
*Yeninin inşasında HDK ve perspektifi önemli bir çerçeve sunmaktadır. Bundan dolayı HDK tariflediği forumlarla, yaşamı yeniden örgütlendirilmesi gerekmektedir.
*Geniş bir coğrafyaya yayılmış ancak yaşanmayan ve ertelenen bir yas süreci bulunmaktadır. Ortak yas süreci için çalışmalar programlanmalıdır. Aynı zamanda dayanışmayı sürekliliğinin sağlanması gerekir.
*Kobanê sürecinde örülen enternasyonal dayanışmanın olanaklarını geliştirmeliyiz.(HABER MERKEZİ)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***