Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Demirtaş gençlere seslendi: Dijital parti kurmaya ne dersin?

Selahattin Demirtaş: Coşkuyla kazanacağız, el ele kazanacağız, mutlaka kazanacağız


Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçime yönelik fikirlerini sosyal medya hesabının yanı sıra yazdığı yazılarla da paylaşmaya devam ediyor.

Gazete Duvar’da yayımlanan yazısında Demirtaş, gençler için siyasete dair önerilerini kaleme aldı. Yazısında gençlere, Telefona indirilebilecek bir uygulamayla oy kullanarak tüm karar alma aşamalarına katılabilen bir parti önerisinde bulunan Demirtaş, “Ama AKP-MHP tek adam rejiminde dijital bir parti mümkün değil, kesin engel olurlar. Ayrıca, baskı ve korku ortamı da var. Yani önce Mayıs’taki seçimde bu engeli kaldırmak gerekiyor” dedi.

Gençleri sandığa çağıran Demirtaş, “Dijital Partiyi kurarak ve iktidara gelecek partiler dahil, mevcut partileri dijital alanı daha fazla kullanmaya mecbur bırakarak ülke yönetimine doğrudan katılabilmek için çalışmaya, bunun için de sandığa gidip oy vermeye, oyları korumaya değmez mi?” diye sordu.

Demirtaş’ın yazısı şöyle:

“Bu mesajım özellikle sana, genç arkadaşım. Sonuna kadar okumanı rica edebilir miyim?

Bu iktidarın yarattığı yıkımın fazlasıyla tanığı ve mağdurusun, sana senin yaşadıklarını anlatacak değilim.

Öncelikli olarak bu iktidarın önümüzdeki seçimde değişmesi gerektiğinde aynı düşünüyorsak hızlıca devam ediyorum.

SENCE VAATLER YETERLİ Mİ?

Muhalefetin vaatleri, sende umut ya da heyecan yaratmıyor mu? Bence hiç de haksız değilsin. Ama bir de beni dinle lütfen.

– Daha demokratik bir sistem

– Ekonomide iyileşme

– Özgürlüklerin genişlemesi

– Bağımsız yargı ve adalet

– Özgür medya

– Kamu görevlerinde yeterlilik yani liyakat

ve daha fazlası.

Aslında bu vaatler hiç de fena sayılmaz, değil mi? Seçimin hemen ertesi günü bunları ve daha fazlasını kazanmış olacaksın. Bunlar cepte, tamam. Bunlar hemen o gün hayatını değiştirmeye, güzelleştirmeye başlayacak. Her şeyden önce umudun var artık ve küçümsenecek bir şey değil bu.

Yeterli mi, hayır. Çünkü senin, benim, bizim istediğimiz başka bir şey var.

Kazanmak istediğimiz yepyeni bir şey.

Muhalefetin hiçbir siyasi aktörünü elbette küçümsemiyorum, hepsi de iyi niyetle güzel şeyler yapmaya çalışıyor. Emeklerine, mücadelelerine büyük saygı duyuyorum.

Ancak ne yazık ki anlamadıkları, bir türlü kabullenemedikleri önemli bir şey var: Bugünkü siyaset tarzı da siyasi partilerin örgütlenme modeli de eskidi, zamana yenildi artık.

Bize yeni, yepyeni bir şey lazım.

DİJİTAL PARTİ KURMAYA NE DERSİN?

Evet genç arkadaşım, bu seçimle beraber tüm özgürlüklerin yanında, en iyi bildiğin şeyi birlikte yaratma fırsatı kazanacağız. Dijital partilerin siyaset sahnesine çıkışı için kapıyı aralayacağız.

Böyle büyük bir dönüşüm için bile bu seçimde oy kullanmaya değer. Göreceksin, klasik partiler arasında tercihe zorlandığın son seçim olacak bu seçim. Kiminiz içinse ilk ve son seçim ????

Ama AKP-MHP tek adam rejiminde dijital bir parti mümkün değil, kesin engel olurlar. Ayrıca, baskı ve korku ortamı da var. Yani önce Mayıs’taki seçimde bu engeli kaldırmak gerekiyor.

NEDİR BU DİJİTAL PARTİ?

Telefonuna indireceğin bir uygulamayla oy kullanarak tüm karar alma aşamalarına katılabileceğin bir parti. Tüm görevlilerini ve her adayı o uygulamadan vereceğin oylarla belirleyeceğin bir parti.

Dijital Parti uygulamasıyla evden, okuldan, tarladan, fabrikadan, kafeden siyasi çalışmalara katılabileceğin bir parti.

Her birimindeki göreve aday olabileceğin bir parti. Aynı şekilde belediye başkanlığına, milletvekilliğine aday olabileceğin bir parti.

Apaçık, şeffaf bir şekilde her şeyini denetleyebileceğin, her şeyini görebileceğin bir parti.

Doğrudan demokrasinin uygulanacağı bir model.

BU PARTİDE NELER OLACAK NELER OLMAYACAK?

Lider sultasının olmadığı, lidere yakın kişilerin parti yönetimini kuşatmadığı; devasa genel merkezlerin, makam araçlarının olmadığı bir parti modelinden söz ediyorum.

Dikey hiyerarşinin, emir komuta zincirinin olmadığı, yepyeni bir parti modelinden söz ediyorum.

Kimliklere sıkışıp kalmayan, bireyi önceleyen, bununla birlikte toplumsal sorunlara çağdaş, evrensel, demokratik çözümler üretmekte hiçbir takıntısı olmayan, kolektif hakları tanıyan özgür bir siyaset modelinden söz ediyorum.

SİYASETİN YÖNÜNÜ SEN BELİRLEYECEKSİN

Yani sevgili arkadaşım, artık “Siyasetçiler beni ciddiye alsın, dinlesin” diye çırpınıp durmayacaksın. Siyaseti sadece beş yılda bir oy vermekmiş gibi yutturmaya çalışanlara mecbur kalmayacaksın.

Siyaseti elitlerin elindeki bir meslek olmaktan çıkarıp tüm kalıpları, şablonları, ezberleri yıkacaksın.

Siyaset yapmak için bol paraya, bol zamana ve dayıya ihtiyacın olmayacak. Her gün, her saat, istediğin her an, siyasetin yönünü direkt sen belirleyeceksin. Olduğun yerden yapabileceksin bunu.

Hem de hemen seçimden sonra. Siyasette yüzyılın bu en büyük değişimine imza atacaksın.

Kısa sürede öylesine güçlü bir dijital partiye dönüşeceksin ki belediye başkanlarını da hükümeti de milletvekillerini de sen belirleyeceksin. Üstelik her an da denetleyebileceksin.

Sokağı, meydanı bu partiyle çok daha aktif kullanabileceksin. Yürüyüş, gösteri, grev örgütleyebileceksin. Bu şekilde örgütlenme, ifade hakkını çok daha etkili şekilde, özgürce kullanabileceksin.

AMA KÜÇÜCÜK BİR ENGEL VAR

Sadece küçücük, minnacık bir engel kaldı önümüzde ???? Onu da Mayıs’ta engel olmaktan çıkaracağız.

İşte o zaman kendi yolunda istediğin gibi özgürce yürüyeceksin. Bütün sorunlarını kendi özgücünle nasıl da çatır çatır çözdüğünü tüm dünyaya göstereceksin.

“Dijital Partiyi kurarak ve iktidara gelecek partiler dahil, mevcut partileri dijital alanı daha fazla kullanmaya mecbur bırakarak ülke yönetimine doğrudan katılabilmek için çalışmaya, bunun için de sandığa gidip oy vermeye, oyları korumaya değmez mi?

Dört ay kaldı hayallerimizin gerçek olmasına. Sadece dört ay.

Şimdi seçime odaklanalım ve de kazanmaya. Sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Başka bir dünyanın mümkün olduğu zamanlar başlayacak.

Sen yürü, biz sana yetişiriz, az kaldı ????

Yürürken şarkı söylemeyi unutma

ve de haykırmayı:

Şakamız yok, geliyoruz!

Not: Gereksiz tartışmaların önüne geçmek için şimdiden söyleyeyim, ben yeni bir parti kurmuyorum, siyasete ve özellikle gençlere bir yenilik öneriyorum ve elbette bu yeniliği destekliyorum.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version