Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Çadır kente geçmeyene çadır yok!


HATAY – Defne’de AFAD’ın kurduğu çadır kente geçmek istemeyen aileler çadıra ulaşamazken, sadece bir dayanışma merkezine çadır için 600’e yakın başvuru yapıldı.

 

Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde birçok yapının yerle bir olduğu Hatay’ın Defne ilçesi, 20 Şubat’ta 6,4 büyüklüğündeki yeni bir depremle sarsıldı. İlçede artçı depremler devam ederken, yurttaşların büyük bölümü kent dışındaki akrabalarının yanına yerleşti. Geride kalan ailelerin büyük bölümü, evlerine yakın bir noktada kurdukları derme çatma baraka, kendi imkanlarıyla temin ettikleri çadır ya da araçlarda yaşam mücadelesi veriyor. Bu imkanları olmayan aileler ise, AFAD’ın Aşağıokçular Mahallesi’nde kurduğu çadır kentte kalıyor. AFAD, çadır kente yerleşmek istemeyen ailelere çadır vermezken, bu ihtiyaç yaraları sarmak için çalışma yürütenler tarafından karşılanıyor. Ancak talebin fazla olması nedeniyle birçok aileye halen çadır ulaşmış değil. 

 

ÇADIR İHTİYACI ARTTI

 

Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Dersim Belediyesi, Pulur Doğal Kooperatifleri ve Dersim Dernekler Federasyonu (DEDEF) da depremin ilk günlerinden bu yana hem çadır ihtiyacını hem de gıda ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Çalışmalarına dair konuşan Devrim Şimşek, ilk günler gıda ve hijyen ürünleri ihtiyacını karşıladıklarını, şu an ise çadır teminine başladıklarını aktardı. Çadır satın almakta zorlandıklarını söyleyen Şimşek, “Bir ya da iki ay sonraya gün veriyorlar. Mersin’in bir köyünde çadır yapan birisiyle anlaşıp, 55 tane aldık. Keşke binlerce çadıra gücümüz yetseydi. İkinci depremden sonra çadır ihtiyacı daha da arttı. Ondan sonra insanlar evine girmek istemiyor. Sağlam olan evler de hasarlı duruma, hasarlı olanlar ise yıkıldı” şeklinde konuştu. 

 

‘HALK MAHALLESİNİ BIRAKMAK İSTEMİYOR’

 

Kendilerine 600’e yakın çadır başvuru yapıldığını aktaran Şimşek, “Antakya’daki en büyük ihtiyaç çadır ve su. Aynı zamanda ısınma ihtiyacı arttı, soba talebi artmaya başladı. Burada siyasi iktidarın hiçbir yönlü çalışması yok. Şehrin girişlerine binlerce çadır kent kurmaya çalışıyorlar ama halk burada, kendi mahallesini bırakmak istemiyor. Kendi mahallesinde kalmak istiyor. Şehrin girişindeki çadırlara yerleşme çok zor. Gitmek isteyen bile güçlükle gidebiliyor. Kimlerin kaldığını da bilmiyoruz. Mahalleliler, evlerinin önünde ya da evlerine yakın geniş alanlarda çadır kurmak istiyorlar” diye konuştu.

 

 

AĞIR HASARLI EVİN BİTİŞİNDE YAŞIYORLAR

 

Hürriyet Mahallesi’nde ağır hasar gören evlerinin bahçesindeki araç ile evin bahçeye açılan bölümünde kalan Paltacı ailesi de çadıra ulaşamayan ailelerden. İsa Paltacı, depremde kendi ailelerinden yaşamını yitirenlerin olmadığını belirterek, “Ben, eşim ve 2 oğlum kalıyorduk. Depremden sonra burada (ağır hasar gören evin hemen bitişiği) ve arabamızda yaşıyoruz. Çadır alamadık. Başvuru yaptık ama yine de çadır gelmedi. ‘Gelirse dağıtacağız’ dediler. Dağıtmışlar bir miktar ama biz almadık” diye anlattı. 

 

 

Paltacı, yaşadıkları araba ve yerlere işaret ederek, “Oğlan şoför koltuğunda uyuyor. Bir kişi de arka da kalıyor. Eve gelen ekipler ‘hafif hasarlı’ dedi. e-Devlet’te ‘hasarsız’ geçiyor. Bu durumu da anlamadık. Cesaret edemiyoruz ki kullanalım” diye konuştu. 

 

ÇADIR İÇİN BAŞVURDU

 

Evine yakın bir noktadaki boş arazide yaşayan Davut Dibioğlu, çadır için dayanışma merkezine başvuran yurttaşlardan. Ailesinin deprem sonrası Mersin’e gittiğini aktaran Dibioğlu, deprem sonrası boş bir araziye geçtiklerini ifade etti. Dibioğlu, “Eve girdiğimizin ikinci günü bir kez daha deprem oldu. Orada tam yıkıldık, duvarlar birbirine girdi. Su yoktu, elektrik yoktu. Şu an bir tarlada yaptığımız ufak çadırda kalıyoruz. Yanımızda bir tane eski soba var, gece onunla ısınıyoruz. Nasıl ısınma ama! Ne çadır var ne başka bir şey” dedi. 

 

Tuvalet ve duş gibi ihtiyaçlarını da karşılayamadıklarını söyleyen Dibioğlu, “Biz evimizi terk etmek istemiyoruz. Evimizi, ilimizi seviyoruz. 11 tane milletvekilimiz var, şimdiye kadar neredeler? Dersimli arkadaşlar depremin 2’nci gününden beri bizi bırakmadılar. Kızım 2 defa kalp krizi geçirdi, sağlıkçılar yetişti. Benim arabam depremin ikinci gününde bozuldu, arabada kalıyorum. Çadır aldım ama 2 bebeği olan kızıma verdim. Onları açıkta bırakamam. Şimdi de kendim için başvurdum” şeklinde konuştu. 

 

MA / Azad Altay – Müjdat Can

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version