Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Binalardan çığlık sesi geliyor, ne gelen var ne soran’

‘Binalardan çığlık sesi geliyor, ne gelen var ne soran’


Seda TAŞKIN


MARAŞ – Artı Gerçek ve ARTI TV olarak Ankara’dan 7,7 şiddetinde depremin yaşandığı Maraş’a yola bölgesine yola çıkıyoruz. Normalde Ankara’dan Maraş’a 7 saat sürürken yollarda yaşanan trafik kazaları ve hava şartlarından kaynaklı yolculuğumuz 10 saate çıkıyor. Yolculuk esnasında Ankara-Niğde Karayolu üzerinde onlarca kazaya tanıklık ediyoruz. Hatta deprem bölgesine giden AKUT, AFAD araçlarının kaza geçirenlere yardım ettiğini görüyoruz. Neredeyse 1 kilometrelik yol boyunca yaşanan zincirleme kazalar nedeniyle yolumuz daha da uzuyor.

BENZİN İSTASYONLARI ÖNÜNDE UZUN KUYRUK

Yaklaşık 10 saat süren yolculuğundan ardından Maraş’a doğru yaklaştığımızda afet bölgesinde olduğunuzu hemen anlıyorsunuz. Kentin birçok yerinde yaşanan elektrik kesintisinden dolayı yıkılan binaların görülmesi zor olsa da binaların yanında yakılan ateşlerin etrafında insanların toplandığını görebiliyorsunuz. İnsanlar özellikle market ve benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşturmuş, alabildiği kadar erzak almaya çalışıyor. Çünkü Maraş’ın merkezinde olsak da henüz buraya AFAD ya da arama kurtarma ekipleri gelmemiş.

‘ONLARCA İNSAN ENKAZ ALTINDA’

Yol kenarında kriz koordinasyon merkezini sormak için bir yurttaşın yanında duruyoruz ve adresi soruyoruz. Yönümüzü Maraş’ın Pınarbaşı ilçesine çeviriyoruz. Elektriklerin kesik olduğu ilçede, insanlar yol kenarlarında, okul bahçelerinde yaktıkları ateş etrafında ısınmaya çalıştıklarını görüyoruz. Okul bahçesinde bulunan çardağın altında bir araya gelen insanlar basın olduğumuz duyduğumuzda bir öfke ile yaşadıklarını anlatmaya başlıyor. 35 yaşındaki Sadık Dörtgöz isimli yurttaş depremin üzerinden 18 saat geçmesine rağmen yalnız bırakıldıklarını söyleyerek, hala bulundukları mahallede enkaz altında kalan insanların olduğunu anlatıyor:

‘BİNALARIN İÇİNDEN ÇIĞLIK SESLERİ GELİYOR’

“Enkaz altında onlarca insan var ama insanları çıkaracak bir tane iş makinası yok. Saatlerdir burada açız, ekmek yok, su yok. Isınmak için odunları yakmaya çalışıyoruz ama yağmur ıslattığı için bu da çok zor. Binaların içinden insanların çığlık sesi geliyor ama müdahale edemiyoruz. Acilen yetkililerin gelmesi gerekiyor. Seçim zamanı geldiğinde şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz diyorlar ya hadi şimdi yapsınlar. Koskoca Maraş üç kere sallandı ama bir tane çadır gönderilmedi. Bu mu şimdi adalet? Çoluk çocuklarımızın hepsi perişan, insanlar enkazın içinde bağırıp ağlıyor, biz ne yapalım nasıl kurtaralım. Bir tane çekiç bile yok elimizde, nasıl yapalım?”

‘CUMHURBAŞKANI HER ŞEYİMİZ VAR DİYORDU YOKMUŞ’

Sabah saatlerinden bu yana bin bir ‘minnetle’ bir tane kepçe getirebildiklerini söyleyen Dörtgöz, gerekli iş makinası ve tıbbi yardımın kendilerini ulaştırılmasını isteyerek, kendilerinin enkaz çalışması yapacaklarını söyledi. Dörtgöz, sabahtan bu yana çok sayıda ceset çıkarttıklarını belirterek, “Eğer devlet olarak oraya 5 bin çadır dikemiyorsak, biz adam değilmişiz. Bu adama oy vermekle de adam değilmişiz. Cumhurbaşkanı her şeyimiz var diyordu, hiçbir şeyimiz yokmuş” diyerek sözlerini noktalıyor…

‘BİZ İNSAN DEĞİL MİYİZ BİZ VATANDAŞ DEĞİL MİYİZ?”

Dün annesinin cenazesi için Adana’dan Maraş’a gelen Fatma Çubuk ise yaşadıklarının acısından annesinin acısını unuttuğunu belirterek, “Dün annemi kaybettim onun acısını unuttum. Saatlerdir hiçbir yerden yardım gelmiyor bittik, bittik. Su yok, çorba yok, çadır, battaniye hiçbir şey yok. Bu nasıl devlet, bu nasıl millet. İnsan milletine yardım etmez mi? Biz vatandaş değil miyiz?” diye sordu.

Bulundukları mahalleden birçok insanın enkaz altında kaldığını söyleyen Çubuk, AFAD yerine mahallelerine askerlerin geldiğini söyledi. Çubuk yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘OYA GELİNCE BANA VER, BİZE GELİNCE DESTEK YOK’

“Askerlere niye geldiniz diyorum, sizi korumak için geldik diyorlar. Bizim korunmaya ihtiyacımız yok, yardıma ihtiyacımız var. Bu binaların içinde insanlar feryat etti ve enkaz altında öldüler. Biz annemizin acısını unuttuk, dün annemizi kaybettik bugün başka insanların acısıyla kendi acımızı unuttuk. Yağmurdan dolayı ıslandık artık bir an önce bize yardım gelmesi gerekiyor. Oya gelince bana ver, bize gelince bir Allah’ın kulundan destek yok.”

‘YAVRUM ÇADIR VERİN’

Ateş başında ısınmaya çalışan 75 yaşındaki bir teyze ise gözyaşlarıyla “yavrum çadır verin” diye feryat etti. Sabah saatlerinden bu yana aç kaldıklarını bekleyerek, “Binanın içinde tanıdıklarımız var, burada oturup izlemekten başka elimizden bir şey gelmiyor” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

‘İNSANLAR KENDİ İMKANLARIYLA ENKAZ ALTINDAKİLERİ ÇIKARIYOR’

Maraş’ın merkezin işlek caddelerinden Trabzon Caddesi’nde çok sayıda bina yıkılmış durumda. Maraş’ın en merkez yerlerinden biri olan caddeye henüz arama kurtar ekibi ulaşmadı. İnsanlar kendi imkanlarıyla enkaz altındakileri çıkarmaya çalışıyor. Yıkılan bir binanın etrafında yaktığı ateşin etrafında ısınmaya çalışan Yasin Taşdemir’in tüm ailesi enkaz altında. Sabahtan bu yana onlarca telefon açmasına rağmen kimsenin yardıma gelmediğini söyleyen Taşdemir, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Deprem olduktan sonra onlardan haber alamadım ve buraya geldim. Kendi imkanlarımızla binadan bir ceset çıkardık, onu da battaniyenin içine sardık ama saatlerdir ne gelen var ne giden. Ne AFAD’ı var ne itfaiyesi… Hiçbir şey yok. Sabah dörtten bu yana ne gelen var ne giden, açız daha boğazımızdan bir lokma geçmedi. Koskoca hükümet bir şey yapamıyor, uçakla asker sevk edilmez mi ya, ben anlamadım. Bir seçim olsa gelirler ama seçim olmazsa yok”

Maraş’ın en merkezi yerlerinden biri olan bölgede depremin üzerinden 18 saati aşkın bir süre geçmiş olsa da henüz bu bölgeye arama kurtarma ve AFAD ekipleri gelmedi. Yurttaşların tek istediği ise daha fazla insan hayatını kaybetmeden yetkililerin buraya ulaşması.

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version