Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bahçeli: Ne sandıktan kaçarız ne demokrasiyi yok sayarız

Bahçeli: İYİ Parti CHP'ye kazan kaldırdı, adayları hala yok


Deprem bölgesine, tam 15 gün sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte giden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dönüşte yaptığı grup toplantısında, seçimlerin ertelenmesi gerektiğine yönelik başlayan tartışmalar üzerine “Ne sandıktan kaçar ne demokrasiyi yok sayarız” dedi.

Bahçeli, cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar sözcülerinin gelen eleştiriler karşısında kullandığı “tek tek not alıyoruz” söylemini de bu kez grup toplantısında yineledi.

MHP Genel Başkanı ayrıca, Bahçeli ayrıca Cumhuriyet’in ‘Milletin parası ile millete bağış’, Sözcü’nün, ’40 bin ölü var, tek bir istifa yok’ ile BirGün’ün ‘Suçlu olay yerine döndü’ manşetlerini hedef aldı; “Acımızı, anımızı, adımızı ve ağıdımızı bilmeyenlerle ortak bir geleceği nasıl paylaşacağız” dedi.

Seçimlerin ertelenmesi gerektiğine yönelik başlayan tartışmalar üzerine de konuşan Bahçeli, “Ne sandıktan kaçar ne demokrasiyi yok sayarız” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘TEK TEK NOT ALIYORUZ’

“Yalan haber yayan, dedikodu çıkaran, malumat kirliliğine umut bağlayan siyasi yamyamlığa heves eden kim varsa insanlığı kuşkulu ve tartışmaya açıktır. Fırsatçılığın karanlığından istifade ede etiketleri arttıranlar, kiraları artıranlar, kasasını doldurmak için hareket edenler bu milletin bir ferdi olamayacağı gibi şerefli de sayılamazlar Depremden Menfaat devşirmenin arayışında olanlar ahlaksızlığın markalarıdır. Bunları tek tek not aldığımız da bilinmelidir.”

“İşin özü depreme ve ilgili yönetmeliklere uygun dayanıklı bina yapmaktan başka ikinci bir seçenek yoktur. Etkin bir denetim mekanizmasıyla hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. İnsan mekân, insan çevre, insan insan ilişkisini elbette yeni baştan kurgulamak zorundayız.”

İSTANBUL DEPREMİ

“İstanbul’da 1 milyon 528 bin 782 binanın olduğu, kilometrekareye 3 bin 49 kişinin düştüğü kentimizde mevcut yapı stoğunun yüzde 70’nin 1999 öncesi yapıldığı dikkate alındığında derhal harekete geçmemiz ertelenemez bir mecburiyettir. İstanbul için dillendirilen felaket senaryolarının bütün ihtimallerini değerlendirip muhtemel depremlere hazır olmalıyız. Kaybedecek zamanımız yoktur. Cumhur İttifakı olarak biz bu ağır yükü her şart altında kaldırırız. Bedeli ne olursa olsun Türkiyemize sahip çıkarız. Hükümet verimli ve etkin afet yönetimiyle Kahramanmaraş depremindeki yaraları sarmaktadır. Devlet her şeye hakimdir. İftiralar ise beyhudedir.”

“Acımız büyüktür ancak hayatta zamanın hafifletemediği hiçbir acı da yoktur. Her yıkımdan sonra yeniden yükselmeyi bilmiş, her yenilgiden sonra yeniden zafere kilitlenmeyi başarmış milletler tarih defterine isimlerini altın harflerle yazdırmıştır. Kahramanmaraş merkezli deprem karşısında devlet ve millet emsalsiz bir şekilde yekvücut olmuştur. Elbette depremde hayatını kaybetmiş insanlarımızı geri getiremeyiz.”

“Hiçbir insamızı aç ve açıkta bırakmayacağız.”

“Üzerimize çöken 6 Şubat göçüğünden çok daha diri, çok daha güçlü bir şekilden çıkacağız, ağırdan almayacağız, sorumluluktan kaçmayacağız, ihmallere müsaade etmeyeceğiz.”

GAZETELERİ HEDEF ALDI

“Bir kısım medya organları, niyeti makus STK’lar, yarım aydınlar, kiralık kalemler, kötürüm yorumcular, felaketten nemalanma kuyruğuna giren siyasi bozguncular maalesef böylesi bir dönemde bile insani ve vicdani duyarlılık göstermemişlerdir.”

“Bir gazetenin şu nifaklı içerikli şu manşetine bakar mısınız… ‘Milletin parasıyla millete bağış’ Diğer bir gazetenin manşeti de şudur; ‘Suçlu olay yerine döndü’ Bir başka gazetenin manşeti ise ’40 bin ölü var tek bir istifa yok’… Acımızı, anımızı, adımızı ve ağıdımızı bilmeyenlerle ortak bir geleceği nasıl paylaşacağız.”

SEÇİM TARİHİ TARIŞMALARI

“Seçim tarihiyle ilgili spekülasyon üretmek vebaldir, bu vebal zillet ittifakını teşkil eden her partinin hissesine eşit olarak düşmüştür. Bir yanda arama kurtarma faaliyetleri devam ediyorken devleti ve hükümeti sistematik şekilde suçlamak en hafif tabirle terbiyesizliktir.”

“Altılı Masa muhalefeti kontrolsüz aç gözlülük hastalığına tutulmuştur. Siyasetlerinde tutarlılık yoktur. 18 Şubat’ta zillet ittifakının paylaştığı ortak açıklamanın her satırına devlet ve millet karşıtlığı nüfus etmiştir. Diyorlar ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yüzünden acılar artmış, arama ve kurtarma çalışmalarında geç kalınmış. Asıl meramlarını da açıklamanın sonuna iliştirerek be hey gafiller, sizde hiç mi Allah korkusu kalmadı, hiç mi depremzede insanlarımızdan utanmıyorsunuz? 10 il yıkılmışken hala cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini karalamanız hangi siyasete sığmaktadır. Kahrolsun sizin siyasetiniz. Rahat olun, biraz sabredin. Ne sandıktan kaçarız ne demokrasiyi yok sayarız. Zillet ittifakı paranoyaktır, hayalperesttir. Yalan söylediler, algı operasyonlarına heveslendiler.”

NE OLMUŞTU?

Depremden sonra Bahçeli’nin sesi ilk defa, depremden bir gün sonra 7 Şubat’ta Twitter’dan duyulmuştu.

Bahçeli, olağanüstü hal (OHAL) ilanını savunarak depremzedeler içi başsağlığı ve geçmiş olsun mesajları yayınlamıştı.

Bahçeli, depremden sonra bölgeye gitmemesi ve suskunluğu nedeniyle yoğun biçimde eleştirilmiş, 14 Şubat’ta yaptığı Meclis grup toplantısında, “MHP Genel Başkanı olarak depremden zarar görmüş illerimizi, vatandaşlarımızı ziyaret etmek amacıyla, kararı tatbik etmek için makul bir zaman kollamıştım. O zaman gelmiştir” demişti.

Bahçeli, depremin üzerinden 15 gün, ziyaret açıklamasının üzerinden ise 7 gün sonra bölgeye ilk ziyaretini dün gerçekleştirdi. (HABER MERKEZİ)

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version