Merkezi New York’ta bulunan yatırım bankası Morgan Stanley Türkiye’de 10 ili etkileyen depremlerin olası makroekonomik maliyetine ilişkin rapor yayınladı. Raporu hazırlayan uzmanlar yeniden inşa sürecinin finansmanının yönetilebilir göründüğünü; ancak para politikasında bir değişiklik olmadıkça enflasyon riskinin artacağı uyarısında bulundu.
Yatırım bankası doğrudan konut hasarına ilişkin maliyetin 24 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ettiklerini; ancak bu rakamın ilave birtakım maliyetler hesaba katıldığında 38 milyar dolara kadar çıkabileceğini belirtti.
Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk tarafından hazırlanan raporda, depremden en çok etkilenen bölgelerin Türkiye sanayisindeki payının yüzde 5 civarında olduğu kaydedildi.
Üretim kaybıyla bağlantılı dolaylı maliyetin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 0,5’i kadar olacağı öngörüsü paylaşıldı.
Morgan Stanley raporunda yeniden inşa sürecinin finansmanının ve makroekonomik etkisinin yönetilebilir göründüğünü; ancak yeniden yapılanma ve afet yardımı maliyetlerinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 3,6’sı gibi ciddi bir mali yük getireceğini belirtti.
Cari açığın artması bekleniyor
Depremin ardından yeniden inşa sürecinin ithalat bileşeni sebebiyle mevcut cari açığın 9 milyar dolar artmasının beklendiği kaydedildi.
Enflasyonist risklerin artmasını öngören Morgan Stanley uzmanları, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın politika faizini 23 Şubat’ta yapacağı Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 9’dan yüzde 8’e düşürmesini bekliyor.
Seçim tarihi
Raporda 14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlerin anayasaya göre en geç yapılabileceği tarihte yani 18 Haziran’da yapılmasının beklendiği belirtildi.
Bazı muhalefet liderlerinin de yaşanan afet sonrası seçim tarihi olarak 18 Haziran’ı işaret ettiği kaydedildi.
Ana muhalefet ittifakının ortak adayını açıklayacağı tarihi de afet sonrası yardım çalışmalarına odaklanılması sebebiyle ertelediği, tarihin henüz belirlenmediği ifade edildi.