Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Sinan Ateş cinayeti ülkücü tabanı nasıl etkiledi, seçimde tavırları ne olacak?


Ankara’da motosikletli bir kişinin silahlı saldırısı sonucunda öldürülen Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş ile ilgili soruşturma sürüyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan açıklamaya göre şimdiye kadar 13 şüphelinin tutuklandığı ve 4 şüpheli hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulandığı ifade edildi.

Ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ikinci bir cumhuriyet savcısı daha görevlendirirken, soruşturmanın başına Başsavcıvekili Durdu Özer getirildi.

Tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği soruşturma ile ilgili süreç devam ederken, ülkücü camia bu cinayetin aydınlatılması ve Ateş’in katilinin bulunması için eylem halinde.

Peki Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in ölümü ülkücü hareketin seçim tavrını nasıl etkiler? Bu cinayet MHP’ye oy kaybettirir mi?

Yaşar Okuyan: ‘Sinan Ateş cinayeti MHP’ye en az yüzde iki oy kaybettirir’

Ülkücü hareketin önemli isimlerinden eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan bu cinayetin MHP’ye en az yüzde iki oy kaybettireceği görüşünde.

Sinan Ateş’in ölümünün ülkücü harekette korkunç bir infial yarattığını ifade eden Yaşar Okuyan, seçim günü protesto oylarının olacağının dillendirildiğini söylüyor.

‘’Bu cinayet MHP’ye en az iki puan kaybettirecek. Hatta daha fazla gideceğini iddia eden ülkücüler de var. Bunlar MHP’ye vermeyip ne yapacak? Konuşulan şu; ülkücüler seçime katılacak ama MHP amblemine geçersiz oy basacak… Ama bu kesin bir durum değil, konuşulanları aktarıyorum. Ama bu mesele sadece seçime verilecek tepki ile geçiştirilemez. AK Partililer de, bu işi ülkücülerin protesto edebileceğini ve bu nedenle Bahçeli mitinglerinde koruma sayısı arttırılabileceğini ifade ediyor…Bunların hepsi genel duyumlar, net bilgiler değil…’’

Sinan Ateş cinayeti ile ilgili MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamaları yetersiz bulduğunu belirten eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, ‘’Süleyman Soylu, Devlet Bahçeli neden konuşmuyor? Bu adam senin ülkü ocakları başkanlığını yapmış ve alçakça bir suikaste uğruyor, bir rahmet okunmaz mı?’’ sorularını yöneltiyor.

‘’Bursa’daki mezarında bir nöbet söz konusu. Rahmetli Türkeş’in ölümünden sonra bu ilk defa oluyor. Türkeş dışında cinayete kurban giden bu kardeşimizin mezarı başında nöbet tutuyorlar. Bu nöbet söz konusuysa geçiştirilecek bir durum yok. Ben Sinan Ateş’i tanımam ama yakınlarıyla olan sohbetimde aklı başında, eğitimli ve ülkücü gençlik üzerinde de etkili olduğu dillendirildi.’’

Sinan Ateş’in MHP Genel Başkanlığı için isminin geçtiğine dair iddiaların olduğunu dile getiren Okuyan, bazı iddiaları şu sözlerle ifade ediyor:

‘’Son dönemde de Bahçeli’nin iktidara biat etmesi ülkücü kesimde ciddi rahatsızlık yaratmış durumdaydı, Sinan Ateş de adeta bu kesimin sözcülüğünü yapıyordu. Bu ortaklığın yanlış olduğunu dillendiren biriydi. Bir başka kesin olmayan bilgi ise Bahçeli’nin yerine yani genel başkan yapılmak istenmesine dair. Esas filmin ince noktası bu… Bu ülkücü harekete ciddi zarar verdi, benim en net bildiğim bu.’’

“MHP içerisinde büyük bir hareketlilik yaratmasını bekleyemeyiz”

‘’Seçim sathına girilmişken MHP içerisinde bu durumun büyük bir hareketlilik yaratmasını bekleyemeyiz. Şuanda Bahçeli seçime dönük olarak çok katı bir birlik tutumunu tüm teşkilata dayatmış durumda, hatta milli beka davası şeklinde sunuyor.’’

Milliyetçi Hareket Partisi’ni yakından takip eden ve bu konuda çalışmaları bulunan gazeteci – yazar Kemal Can ise uzunca bir süredir MHP-AK Parti ittifakından rahatsız olan bir ülkücü tabandan söz ediyor.

Fakat seçim sathına girilmişken bu cinayetin MHP içerisinde büyük bir hareketlilik yaşatacağını düşünmüyor.

Hatta Sinan Ateş cinayetinin MHP’ye oy kaybettirmeyeceği kanaatinde.

‘’Bir kaç tane faktör var. Zaten geleneksel ülkücü tabanın AKP iktidarı ile fazla içi içe geçmesinden kaynaklanan ciddi bir rahatsızlık var. Bu rahatsızlık bir bölünme ile sonuçlandı. İYİ Parti’nin ayrılmasıyla MHP’nin önemli kadroları ve tabanı buraya geçti. Ondan sonraki süreçlerde de yine İYİ Parti’ye geçmeyen ama MHP ile mesafeli olmaya başlayan hatta bu konuda çıkışlar yapan isimleri gördük. Pek çok Ülkü Ocakları başkanı MHP’ye muhalefet etti. Partiden rahatsız olanlar, ayrılanlar, ihraç edilenler yani MHP’nin dışına itilmiş ülkücü tabanın varlığı Sinan Ateş gibi bir olayla MHP tabanı üzerindeki etkisini artırabilir. Yani daha önce bir tür ihanet ile suçlanıp uzaklaştırılmış tabanın MHP içinde kalanlara erişimi zorlaşmıştı. Ama bu tür gelişmeler MHP’nin kendi tabanındaki unsurlara karşı son derece sert tutumlar almasını tetikleyebilir. İkincisi genel kamuoyu nezdinde MHP’nin negatif etkileyeceği için daha önceki hareketin ‘bozulması, mafyalaşması’ tartışmalarını canlandırabilir. Bir de özellikle, Bahçeli’nin çok küçük bir ekip ile çalışması ve kendi tabanını da dikkate almayan dar ekip ile olması açısından da parti içinde de bir tür gerilimi yükseltir. Fakat hem işin adli tarafının çok fazla üzerine gidilmeden kapatılacağını kesinlikle düşünüyorum. Şimdiki son tablo bu, savcı değişikliği bunun işareti… İkinci seçim sathına girilmişken MHP içerisinde bu durumun büyük bir hareketlilik yaratmasını bekleyemeyiz. Şuanda Bahçeli seçime dönük olarak çok katı bir birlik tutumunu tüm teşkilata dayatmış durumda, hatta milli beka davası şeklinde sunuyor.’’

İYİ Parti’nin olaya mesafesini ise CHP’ye ve daha bağımsız davranan ülkücü çevrelere göre daha ihtiyatlı buluyor.

‘’Bu konuya değindiler fakat bunun çok özel bir kampanya motifine çevirmediler. Konuya en ihtiyatlı yaklaşan parti. Bunu köpürtmenin başka rahatsızlıkları olacağı için çok bu konuya hamle etmediler.’’

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version