Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Sancar: Öncelikli hedefimiz otoriter rejimin inşa sürecini durdurmak

Sancar: Öncelikli hedefimiz otoriter rejimin inşa sürecini durdurmak


Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 12’nci Genel Kurulu’na katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) EŞ Genel Başkanı Mithat Sancar gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HDK’nin siyaseti toplumsallaştırmak, toplumu siyasallaştırmak amacıyla başladığı yolcuğun devam ettiğini belirterek, “Siyaseti toplumsallaştırmak gerekiyordu, çünkü sıkıştığı dar alanlarda sürekli çürüme üreten eski siyaset anlayışından, sistem içi siyaset zihniyetinden yeni yaşama yol açmak gerekiyordu. HDK bu inanç ve umutla bu hedef ve şiarla kuruldu HDP de onun içinden çıktı. Bu kongreyi oluşturmak için bir araya geldiklerinde, bütün mücadele birikimleri en güzel sermayelerini ve miraslarını birlikte getirdiler. Sermayemiz, mücadelemiz, birikimimizdi. Burada buluştu ve kongre bize bugüne gelen yolu açtı” dedi.

YENİDEN SEFERBERLİK ÇAĞRISI

HDK’ye borçlu olduklarını dile getiren Sancar, “Bu borucumuzu ne kadar ödediğimizi sorgulamak gibi bir görevimiz var. Kongrenin kuruluşu çok değerliydi, yürüyüşü çok önemliydi. Geldiğimiz yerde eleştiri, özeleştiri, sorgulama da bir sorumluluğun gereğidir, bu görevlere karşı sorumluluğun bir icabıdır” dedi.

Meclislerle örgütlenme konusunda eksiklerin olduğunu dile getiren Sancar, yeniden seferberlik çağrısında bulundu. Sancar, önümüzde çok önemli bir dönem ve eşik olduğunu belirterek bütün güçlerin en dinamik haliyle seferber etmenin de fazlası gerekecek diyerek şöyle konuştu:

“Meclislerle örgütlenelim şiarı kongrenin en temel sütunlarındandı. Mahallelerde, fabrikalarda, tarlalarda sömürünün, ezilmişliğin, zulmün, olduğu yerde meclisler oluşturalım, siyaseti tabanda kuralım, güvencemiz toplumsal zemin olsun, toplumsal meclisler olsun demiştik. Bunu bugüne kadar yeterince başardık mı? İki gündür süren tartışmalarda bunun da sorgulaması, değerlendirmesi yapıldı.”

‘ÖNÜMÜZDE KRİTİK BİR DÖNEMEÇ VAR’

Sancar, yaklaşan seçimlere değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü önümüzde cumhuriyetin yüzüncü yılına denk gelen kritik bir dönemeç ve eşik var. Seçimler var. Bu seçimler, seçimden öte anlam taşıyan seçimlerdir. Bugüne kadar yürüttüğümüz toplumsal mücadele ile seçim mücadelesini bu kadar iç içe geçiren hayati şartlar fazlaca ortaya çıkmaz, toplumların hayatında. Her seçim bu kadar kritik olmaz, bu kadar önem taşımaz. İşte şimdi bu seçime giderken, tam da hedeflerimizi belirlerken, HDK’nin kuruluş şiarını ve hedeflerini yeniden en güçlü şekilde hayata geçirme görevi ile karşı karşıyayız.

‘İKTİDARA KAYBETTİRECEĞİZ AMA KAYBETTİRİRKEN BÜTÜN TOPLUMA KAZANDIRACAĞIZ’

Seçimler bir seçimden öte anlam taşıyor dedik. Evet bir rejim inşası sürüyor. Otoriter rejimi kalıcı hale getirmek için mevcut iktidar bloku bütün imkanları kullanıyor kullanacak. Bu seçimde öncelikli hedefimiz bu rejimin inşa sürecini durdurmak olmalıdır. İnşa edilmek istenen rejimin yolunu öncelikle kapatmak zorundayız. Bir başka hedef bu iktidara kaybettirmek gibi hayati, stratejik hedefimiz var. Rejimin inşasını durduracağız, iktidara kaybettireceğiz ama kaybettirirken bütün topluma kazandıracağız. Hedefimiz rejimin inşasını durdurmak, iktidara kaybettirmek ve bütün topluma kazandırmaktır.

‘SİYASETİ TOPLUMSALLAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ’

Bu hedefe varabilmek için başka söylediğim şiar en önemli yol göstericimizdir. Siyaseti toplumsallaştırmak ve toplumu siyasallaştırmak. Bu hedefi gerçekleştirebilirsek, seçim sonrası üzerimize düşen görevleri de adım adım kararlılıkla yerine getirme imkanları da yerine getirmiş olacağız. Nedir seçim sonrası üzerimize düşen görev? Burada başarıyı elde edersek bütün toplumsal demokrasi güçleriyle rejim inşasını durdurup, iktidara kaybettirirsek, topluma kazandırabilmemiz için yeni bir başlangıç, yeni bir yaşam inşa etmenin yolunu açmak zorundayız. Bunu da ancak meclislerde örgütlenerek, ancak halkın bütün kesimlerini, bu toplumun en dışlanmış, en ezilmiş, en fazla sömürülen mazlum kesimlerini bir araya getirerek başarabiliriz. Bu yüzden diyoruz ki siyaseti toplumsallaştırmak zorundayız. Eğer yeni bir başlangıç kurma hedefinde gerçekten kararlıysak, yeni bir başlangıç, yeni yaşamı inşa etmenin yolunu açmak demektir.

‘DİRENMEYİ EN İYİ KÜRT HALKI BİLİR’

Yeni başlangıç Demokratik Cumhuriyete giden yolu açmak demektir. İşte bütün bunlar için tabandan yürümek mücadeleyi büyütmek ve toplumsal mücadele ağlarını sıkı bir şekilde örmek gerekiyor. Bizler HDP olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bunu her seferinde yineliyoruz. 27 Eylül 2021’de ilan ettiğimiz deklarasyondaki ilkeler ve yöntem bizim stratejimizin temelini oluşturuyor, oluşturmaya devam ediyor. Bu ışığın aydınlattığı yolda, bütün demokrasi güçlerini bir araya getirme çabamızda da en kararlı duruşu, en olgun yürüyüşü sergilemekten bir an bile geri durmuyoruz. Direnmek yaşamaktır, yaşamda kalmak için şarttır. Ama yaşamı dönüştürmek için inşa iradesini yaratmak gerekiyor. Direnmeye inşa iradesini eklemeden, yeniyi kurmak, yeni yaşamı inşa etmek mümkün olmaz. Direnmeyi en iyi biz biliriz. Direnmeyi en iyi bu salonlarda temsil edilen siyasal birikim bilir, direnmeyi en iyi Kürt halkı bilir. Özgürlük için, eşitlik için her türlü bedeli ödemeyi göze alarak, on yıllardır yürütülen mücadeleler var. Bunların hepsinde direnişin en görkemli şekillerini görebiliriz. Artık direnişi inşa iradesiyle iç içe geçirmek, tam anlamıyla bütünleştirme zamanındayız. Bu kritik eşik bize büyük bir sorumluluk yüklüyor.

‘MÜCADELE BİRİKİMİNİ DEMOKRATİK CUMHURİYETİN İNŞASI İÇİN KULLANACAĞIZ’

Bizler HDK’nin yeşerttiği zeminde büyüyen HDP ağacı olarak; bu sorumluluğun farkındayız. Bize geleceği inşa etme, yeni yaşamı kurma, demokratik cumhuriyete giden yolu açma sorumluluğu yükleyen, halkımızın bize verdiği görevlerdir. Bize kayıtsız şartsız sunduğu destektir, her anda ve her alanda iradesine sahip çıkma kararlılığıdır. Yolumuza çeşitli engeller çıkarılıyor, her türlü baskı yöntemi pervasızca devreye sokuluyor ama bu halk direnmekten vazgeçmiyor. Direnmekten vazgeçmediği gibi iradesini kuruculuğa yöneltmekten de vazgeçmiyor. Bizler bu görkemli mücadele birikimini, yeni yaşamı ve Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek için kullanacağız, buna gücümüz ve inancımız var. Mutlaka başaracağız.

‘MECBURİYET KENDİLİĞİNDEN YENİ YOLLAR AÇIYOR’

Kapatma davasıyla partimizi sindirmeye çalışıyorlar, Kobanî kumpas davasıyla mücadele birikiminin çok değerli temsilcilerini siyasetin dışına, yaşamın dışına sürmek istiyorlar, zindanlarda tutuyorlar, hergün yeni operasyonlar yapıyorlar ama hepsi nafile. Hiçbiri bizi yürüyüşümüzden alıkoymuyor, zindanlarda da direniş en onurlu biçimde sürüyor. Meydanlarda direniş, mücadele büyüyerek devam ediyor ve büyük yürüyüşün sonunda aydınlığı getirecek iradeyi herkes tarafından dikkate almak zorunda kalıyorlar. Partimizi kapatmaya çalışıyorlar ama biz büyüyoruz. Hazine yardımını, anayasal hakkımız onu yatıracakları hesaplara bir siyasi operasyonla AYM’yi alet ederek bloke koyuyorlar. Fakat halkımız ceketini bile bağışlamaya, elindeki bir kilo çayı, yarım kilo şekeri getirip partisine vermeye hazır. Her türlü zulmü, her türlü tezgahı, yeni bir mücadele biçimine dönüştürme birikimimizin farkında değiller, şimdi öğrenecekler. Her baskı, her zulüm, yeni bir yol yaratmanın da mecburiyetini önümüze koyuyor. Bu mecburiyet kendiliğinden yeni yollar açıyor, yeni ağaçlar, yeni dallar, yeni ışıklar yaratıyor.

‘GÜCÜMÜZE GÜVENİYORUZ, HALKIMIZA İNANIYORUZ’

Bu yol aydınlığa giden yoldur. İttifakımızla Emek ve Özgürlük İttifakı’yla oluşturduğumuz güçlü birliktelik, bu ülkenin geleceğini aydınlatacak güçlü bir meşaledir. O nedenle Emek ve Özgürlük İttifakı da büyüyerek genişleyecek ve ardından kocaman demokrasi birlikteliği de an kadar yakındır. Bu ittifakın başarısı da kaçınılmazdır.

Önümüzdeki dönem HDK, yine bu zemini güçlendirecek kuruluşumuz ve kurumumuzdur. Onun bu işlevini yerine getirmesini sağlamak için hepimize önemli görevler düşüyor. Bu görevleri hepimizin eksiksiz yerine getirmesi lazım. HDK, HDP ve Emek ve Özgürlük İttifakı olarak gücümüze güveniyoruz. Halkımıza inanıyoruz. Kazanacağız, kararlıyız, çünkü kazanmazsak kaybedecek çok şey var. Bu toplum bu kadar şeyi kaybetmeye izin vermeyecektir. Yeter ki demokratik birliktelik iradesini en ileri noktaya taşıyalım. Taşıyalım ki büyük kazanalım. Kazanacağız.” (MA)

Kaynak:

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version