Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Pervin Buldan: İstanbul’u nasıl kazandıysak, İstanbul Sözleşmesi’ni de bir kez daha kazanacağız

Pervin Buldan: İstanbul'u nasıl kazandıysak, İstanbul Sözleşmesi'ni de bir kez daha kazanacağız


– HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına ilişkin Danıştay’ın verdiği karara tepki gösterdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın HDP’nin Hazine yardımına tedbiren bloke konulması başvurusunun hukuka aykırı olduğunu ve Anayasa Mahkemesi’ne baskı olduğunu söyleyen Buldan, HDP Hukuk Komisyonu’nun da başvuru yapacağını açıkladı. Seçime hazır olduklarını söyleyen Buldan, “Ant olsun ki sizi göndereceğiz” dedi.

‘İSTANBUL’U NASIL KAZANDIYSAK, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ DE KAZANACAĞIZ’

Partisinin Meclis grubu toplantısında konuşan Buldan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Danıştay dün bir karar alarak tek adamın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını hukuka uygun buldu. Bu hukuksuzluğu biz kadınlar iyi biliyoruz. Bu kadınların değil erkek düzenin hukukudur. Bu karar kadınlar nezdinde yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz.

İstanbul’u nasıl kazandıysak, İstanbul Sözleşmesi’ni de bir kez daha kazanacağız.

Tutum Belgemiz önemini korumaya devam ediyor. İktidarın tüm sıkıştırmasına karşın muhalefet alanını büyüttük ve toplumsallaştırdık. Barıştan, özgürlükten yana bir yol inşa etmeyi başardı. Aday tartışmalarını kişiden çok demokratik zemine çekmeyi kendisine bir yol edindi. Emek ve Özgürlük İttifakı tam da bu aralıkta bir kez daha halklara umut oldu.

‘BU SALDIRILAR AKP-MHP İKİLİSİNİN SEÇİM ÇALIŞMALARIDIR’

HDP bu ülkenin iki egemen kutup arasına sıkışan tüm kesimlerine umut olmayı bir kez daha başardı. HDP her gün yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyadır. HDP’nin bileşeni olan DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır İl Başkanı tutuklandı. Buradan kucak dolusu selamlarımızı gönderiyorum.

Bu saldırılar aynı zamanda AKP-MHP ikilisinin seçim çalışmasıdır. Tarihten ders çıkaramayanlara bir kez daha hatırlatmak isterim. Kürtlerin dahil olmadığı bir denklemi asla hayata geçiremeyeceksiniz. Bu iktidarın Kürt düşmanlığını küresel bir siyaset haline dönüştürmeye çalıştığını da biliyor ve görüyoruz.

‘KÜRTLERİN İRADESİNİ ASLA TASFİYE EDEMEYECEKSİNİZ’

En son Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yapılan saldırı da bu iklimin bir devamıdır. Tıpkı 9 Ocak Paris katliamı gibi. Yaşamını yitirenleri bir kez daha sevgiyle ve saygıyla anmak istiyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun Kürtlerini iradesini teslim alamayacaksınız, asla tasfiye edemeyeceksiniz. Kürtlerin iradesi, Ankara’da da Amed’de de, Paris’te de Rojava’da da birdir.

Bu katliamı tüm boyutlarıyla ortaya çıkarmak Fransız devletinin sorumluluğundadır. Kürt düşmanlığıyla, siyasi operasyonlarla, darbe politikasıyla siyaseti ve geleceği şekillendiremeyecekler.

‘BAŞSAVCININ BAŞVURUSU KAMPANYANIN DEVAMI’

Bir hususun altını çizmek istiyorum. Yargıtay Başsavcılığı HDP’ye yapılacak Hazine yardımına tedbir konulması için başvuru yaptı. Partimiz hakkındaki kapatma davası da aynı siyasi kampanyayla açılmıştı. Yargıtay Başsavcısının hesaplarının bloke edilmesi başvurusu da aynı kampanyanın bir devamı olup AYM’yi baskı altında tutmaya yönelik bir girişimdir. AYM’nin hukuki temeli olan bu başvuruyu bir an önce reddetmesi gerektiğin ide ifade etmek istiyorum. Hukuk komisyonumuz da bugün AYM’ye gerekli başvuruda bulunacak ve kamuoyuna gerekli açıklamaları yapacaktır.

‘NE BU DÜZENE NE RESTORASYONCULARA MECBURUZ’

Seçimlere hazır olduğumuzu da buradan bir kez daha belirtmek istiyorum. Tarih ne olursa olsun, nisan olsun, mayıs olsun, haziran olsun, Türkiye halkları seçime hazırdır, HDP seçime hazırdır ve o günün gelmesini iple çekiyor. Çünkü sizin miadınız çoktan doldu. Gideceksiniz. Ant olsun ki sizi biz göndereceğiz. HDP gönderecek. Sizin bıraktığınız enkazı da kötünün iyisine bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığını ve olmayacağını da özellikle ifade etmek isterim. Toplum ne bu adaletsizlik düzenine ne de restorasyonculara mecbur ve mahkumdur. Üçüncü yolu temsil eden partimiz alternatifin adıdır, umudun adıdır. Bu umudu bundan sonra da Emek ve Demokrasi İttifakı ile Türk ve Kürtlerin kardeşliği üzerinden ama aynı zamanda Kürt ittifakıyla büyütmeye, halklara, kadınlara, gençlere, inanç gruplarına, işçilere, emekçilere, her kesimden ötekileştirilenlere ses olmaya, mücadele çatısı olmaya devam edeceğiz.”

Ayrıntılar geliyor…

Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version