Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Nüfusları yaşlanan ülkeler doğum oranını artırmak için ne yapıyor?

Nüfusları yaşlanan ülkeler doğum oranını artırmak için ne yapıyor?

Çin’in nüfusunun 62 yıldır ilk kez azaldığını açıklamasından kısa süre sonra Japonya Başbakanı Fumio Kişida da ülkesindeki düşük doğum oranlarının ve nüfusun yaşlanmasının “acil bir risk” teşkil ettiği konusunda uyarılarda bulundu.

Kişida, Japonya toplumunun işlevini sürdürememenin eşiğinde olduğunu söyledi.

Japonya’da doğum oranının rekor seviyede azalmasının ardından yetkililer, halkı daha fazla çocuk sahibi olmaya teşvik etmek için çocuklarla ilgili programlara yapılan harcamaları iki katına çıkaracaklarını duyurdu.

Ancak bu sorunlar karşısında Japonya ve Çin yalnız değil. Ülkelerin doğum oranlarını nasıl artırmaya çalıştığını derledik.

Uzun doğum izni

Boryana Andreeva Gramatikova, Bulgaristan’ın doğum izni ödeneğinden yararlanan vatandaşlarından biri

Bulgaristan’da 33 yaşındaki Boryana Andreeva Gramatikova, oğlunun doğumunun ardından 12 ay boyunca her ay neredeyse maaşının tamamını almaya devam etti. 

BBC’ye konuşan Gramatikova, “Doğum izninin ilk yılında maaşının yüzde 90’ını alıyorsun. İkinci yılda ise asgari ücret alıyorsun” dedi.

Dünya Bankası verilerine göre Bulgaristan, yüzde 22 ile Avrupa Birliği’nde 65 yaş üstü nüfusun en yüksek oranlarından birine sahip.

Bu nedenle de ülke, tabloyu tersine çevirmek adına dünyanın en uzun ücretli doğum izni uygulamasına sahip.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun (UNICEF) gelişmiş ülkelerle ilgili hazırladığı rapora göre ülkelerin yalnızca yarısı annelere en az altı aylık ücretli doğum izni hakkı sunuyor. Estonya, 85 hafta ile annelere en uzun ücretli izin süresi sunarken, Amerika Birleşik Devletleri’nin ise ücretli izin politikası yok.

Gramatikova, “Çocuğunuzu büyütmek için neredeyse iki yıl işten ayrılmış olmanın getirdiği bir güvenlik var” derken sözlerine şu şekilde devam etti:

“Çocuğunuzla bağ kurma şansına sahipsiniz. Bir de eğer (benim olduğum gibi) hasta bir çocuğunuz varsa ve onun yanında olmanız gerekiyorsa, onunla kalabileceğinizi bilmek size gönül rahatlığı veriyor. Hâlâ geri dönecek bir işim var.”

Birleşmiş Milletler’e göre Bulgaristan’ın 2050 yılına gelindiğinde yüzde 20 ya da daha fazla bir nüfus kaybı yaşaması bekleniyor.

Bulgaristan’da doğum izni yüksek olsa da, başka açılardan da ebeveynlere çok iyi davrandığını söylemek güç.

Gramatikova, bu durumları şöyle açıkladı:

“Profesyonel çocuk bakım desteği konusunda eksiklik, düşük maaşlar, süper enflasyon, konut fiyatlarındaki yükseklik, kadın-erkek maaşları arasındaki uçurum gibi daha pek çok problem var.”

Genç annelere yapılan büyük ödemeler

Bulgaristan, annelik izniyle birlikte doğum oranını yükseltmeye çalışırken Güney Kore ise başka bir yönteme başvuruyor: Nakit para.

Bu yıl başlayan uygulama ile birlikte ülkede yeni doğan çocuk için her aile 745 dolarlık nakdi yardım almaya hak kazanıyor.

Bu cömertçe yapılan ödemenin nedeni ise çok basit.

Güney Kore İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkede iki yıl içerisinde her beş kişide birinin 65 yaşın üzerinde olması tahmin ediliyor.

Diğer pek çok ülke gibi Güney Kore de sağlık ve sosyal sisteminin yaşlanan nüfus karşısında hazır olması için çaba sarf ediyor. Gelelim Güney Kore, 2022’de dünyanın en düşük doğurganlık oranına sahip oldu ve sorunlar biraz daha fazla büyüdü.

Hükümetin buna karşı tavrı ise bebek ödemelerini üçe katlamak oldu.

Bu nedenle hükümet de bebek ödemelerini üç misline çıkararak yanıt verdi.

Milletvekilleri, ödemelerle ülkenin demografisinde gözle görülür bir değişim umudu içerisinde.

Güney Kore Sağlık ve Sosyal İşler Enstitüsü’nden araştırmacı Lee Sang-rim, BBC Korece Servisi’ne 2022’de yaptığı değerlendirmede, “Güney Kore’nin Japonya’yı sadece 20 yıl içinde geçmesi ve dünyanın en yaşlı ülkesi haline gelmesi bekleniyor” dedi.

Robot bakıcılar

Robot Hug, yaşlılıkta hareket sorunu yaşayan kişiler için tasarlandı

Teknolojiye dair tutkusuyla bilinen Japonya’nın, yaşlanan nüfusuyla başa çıkmak için robotlara yönelmesi de şaşırtıcı değil.

Dünya Bankası verilerine göre, ülkenin yaşlanan iş gücü şimdiden Japonya ekonomisini zayıflatmaya başladı.

Japon hükümeti, çocuklarla ilgili politikalara ayrılan bütçeyi iki katına çıkartıp yaşlanan nüfus sorununu çözmek için yeni bir devlet kurumu kurma planları yapsa da, yaşlılıkta insanların hayatını kolaylaştırmaya yardımcı olmak için robotlara da yatırım yapıyor.

Japon firmaları, kamu finansmanıyla, hasta bakıcılara yardımcı olmak için bakım robotlarının tasarımı yapıyor.

Robotlar, kullanıldığı kişiyi izleyebilecek, konuşabilecek ve hareketlerine yardımcı olacak şekilde tasarlandı.

Tek çocuk politikasından vazgeçme


Çin’in nüfusu, altmış yıldan sonra ilk kez düştü.

Çin hükümeti kamuoyunda tartışma yaratmış tek çocuk politikasını 2016’da rafa kaldırdı. Ülke, bunun ardından vergi indirimleri ve daha etkili anne sağlığı hizmetleri sunuyor, evli çiftlerin iki çocuk sahibi olmasına da izin veriyor.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kasım 2022’de doğum oranlarını artırmayı bir öncelik haline getirdi. Ancak bu oranı artırmanın düşüşten daha zor olduğu da kanıtlandı.                 

Çin nüfusu, bin kişi başına yalnızca 6,77 doğumla 2023 yılı itibarıyla son 60 yıldır ilk kez düştü.

Şi Cinping, yaşlanan nüfus probleminin ulusal bir stratejiyle üstesinden geleceğini taahhüt ediyor.

Ancak Birleşmiş Milletler projeksiyonlarına göre, ülkenin bu konudaki geleceği parlak görünmüyor. Bu yüzyıl içerisinde 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 60’tan fazla azalması bekleniyor.

Yaşlanan iş gücü probleminin Çin’in dev ekonomisini ve bunun da tüm dünyayı etkilemesinden korkuluyor.

Ömür boyu eğitim

Singapur, dünyada hızla yaşlanan toplumlardan bir diğeri.

Hükümet, yaşlanan nüfusun iş gücünde yarattığı zorluklarla başa çıkmak üzere ömür boyu eğitim girişimlerine yatırım yaptı.

Dünya Bankası’nın aktardığına göre, bazı üniversiteler mezunlarına mezuniyetlerinden sonra 20 yıla kadar sektörle ilgili seçtikleri dersleri sunarken, diğer bazı üniversiteler de mezunlarına ortaya çıkardıkları yetenekleriyle ilgili derslerin ücretlerini telafi etmek için kredi veriyor.

Ayrıca Singapurlular, yaşamlarının sonuna kadar kendilerine aylık ödemeler sağlayan ve emeklilik kaynaklarını tüketme risklerini azaltmayı hedefleyen, uzun yaşam sigortasını da kullanabiliyor.

Yani hükümet, “Ne kadar uzun yaşarsanız yaşayın endişeye mahal yok” diyor.

Bu sigorta, zorunlu aylık katkı paylarıyla finanse edilirken, kişiye sigortalı bir biçimde yaşadığı sürece yaşlılık dönemi boyunca aylık ödemeler sağlanıyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version