Yağmur KAYA
İSTANBUL – Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim için 14 Mayıs’ı işaret etti; bir taraftan Erdoğan’ın aday olup olamayacağı konuşulurken, diğer taraftan da oy hesapları, ittifakların tutumu ve adaylık tartışmaları gündemde. Tüm kamuoyu yoklamaları HDP’nin tutumunun belirleyici olacağına işaret ediyor. HDP Eş Genel başkanı Pervin Buldan’ın aday çıkaracağını açıklaması sonrasında tartışmalar daha da büyüdü. HDP’nin seçimlerdeki yol haritasını ve Türkiye’nin seçim gündemini HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ‘e değerlendirdi.
HDP’nin tutumunun seçim sonuçları için belirleyici olacağını vurgulayan Piroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bunun farkında olduğunu belirtti ve kapatma davası ile parti üzerindeki baskıların da bu durumla ilgili olduğunun altını çizdi:
‘ERDOĞAN’IN TEK KAZANMA YOLU VAR; HDP’Yİ SEÇİM SÜRECİ DIŞINA DÜŞÜRMEK’
“Baştan beri bunu tartışıyoruz. HDP kritik bir yerde duruyor. AKP- Erdoğan, HDP’den oy alma potansiyelini bitirmiş durumda. Bu nedenle HDP’ye kapatma davasını gündeme getiriyor. Yani HDP artık kriminalize edilmekten öte bir yerde. HDP devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. Erdoğan’ın kazanmasının tek yolu var: HDP seçmenini bu seçim sürecinin dışına düşürmek.”
‘YA BUNU DURDURACAĞIZ BERABER YA DA BU YÜKÜN ALTINDA KALACAĞIZ’
İktidarın seçimleri kazanmak için HDP’yi kriminalize ettiğini belirten Piroğlu’na göre, Altılı Masa’nın yaklaşımı da sorunlar içeriyor. Özellikle İYİ Parti’den ‘HDP ile yan yana gelmeyecekleri’ yönündeki açıklamalara dikkat çeken Piroğlu şöyle konuştu:
“HDP’ye sürekli söven bir siyasetin HDP’nin tabanıyla kucaklaşması nasıl olacak? Ya da daha basit sorayım Kürt halkının birinci tercihi olan yüzde yetmişinin oy verdiği HDP’yle uzak durarak Kürt halkıyla nasıl kardeşleşeceksiniz? Kürtlerin sadece HDP’ye oy vermeyen tabanda bir kardeşlikten söz ediyorsunuz. Biz de kardeşleşmek, bizle kucaklaşmak istiyorlarsa bunu nasıl yapacaklarını söyleyecekler. Tabii doğal olarak da önce bir bizi kabul edecekler.”
“HDP kimliğiyle yan yana gelme konusunda acayip bir ürkeklik söz konusu. Neredeyse hiçbir yerde resmi olarak kurumsal bir diyaloga girmiyorlar. Bunu görmek gerekiyor. Bu herhangi bir seçim değil. Bu, başta söylediğim gibi bu ülkede bir rejimin oylanacağı bir seçim. Hiç kimsenin geleceği yok. Hiç kimsenin yaşam güvenliği yok. Ya bunu durduracağız beraber ya da bu yükün altında kalacağız.”
‘KÜRT HALKI MECBUR KALDIK, OY VERDİK’ SİYASETİYLE YÜRÜMEYECEK’
HDP seçmeninin politik bilincinin yüksek olduğunun altını çizen Piroğlu, oy verme davranışında da bu bilincin etkili olacağını vurguladı:
“Kürt halkı, Erdoğan’ın karşındaki isme ‘mecbur kaldık, oy verdik’ siyasetiyle yürümeyecek. Yani yeni bir Erdoğan’ın başına gelmesine yol vermeyecek. Sadece hamasetle, vicdan gösterileri ve kardeşlik
nutuklarıyla da bu desteği alamazsınız. HDP tabanı politik bir taban ve politik istekleri var. Dolasıyla siz bu politik talepleri tanıyacaksınız. Bizi kucaklamalarını istemiyoruz, bizle kucaklaşmalarını istiyoruz.”
‘KÜRT SORUNU DEMOKRATİK ÇÖZÜME KAVUŞMADAN TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ GELMEZ’
İktidar politikalarının en çok kendi tabanları üzerinde baskı kurduğuna dikkat çeken Piroğlu Altılı Masa’nın önerdiği politikalarında temelde mevcut iktidardan farklı olmadığını belirtti ve Kürt sorununa yaklaşımının değişmesi gerektiğini söyledi:
“Olağanüstü sürecin bedelini biz ödedik. Milletvekillerimiz tutuklandı, parti binalarımız basıldı, kentlerimiz yıkıldı. Sadece bu coğrafyada değil dünya çapındaki en ufak kazanımımız yok sayıldı. Rojava’da kazanımlarımızı yok etmek için üstümüze ordular yollandı. Devrimciler uyduruk gerekçelerle hapiste yatıyor. Tutsaklar ölüyor. Ve bu ölen siyasi tutsakların kimliklerine bakıldığında hepsi HDP ve bileşenlerinden oluşuyor. Ve ekonomik olarak HDP tabanı bu ülkenin yoksullarından oluşuyor. Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyasal rejim ve vaat ettiği toplumsal, ekonomik rejimin ne olduğuna bakıyoruz. Ve diyoruz ki bunu durdurmak zorundayız. Bizim kendi talebimiz kendi çıkarımız var; bu Altılı Masa’nın ne dediği ile alakalı değil.”
“Ve Altılı Masa iktidar ile aynı yerde durduğu müddetçe Türkiye halklarına herhangi bir umut vadetmiyorlar. HDP hep bir çizgide durdu ve bu çizgi dün neyse bugün de devam ediyor. Türkiye’deki demokrasi meselesini bütünsel olarak ele alıyoruz ve Kürt sorunu çözülmeden, Kürt sorunu demokratik bir çözüme kavuşmadan Türkiye’ye demokrasi gelmiyor, gelme şansı da yok.”
‘DİYARBAKIR’A GİDEN KÜRT’Ü TANIYOR’
Türkiye’de siyasetin sadece oy alma’ üzerine kurulu olduğunu belirten Piroğlu, İYİ Parti Genel başkanı meral Akşener’in geçtiğimiz haftaki Diyarbakır ziyaretini de bu bağlamda değerlendirdi:
“Diyarbakır’a giden Kürt’ü tanıyor ve Kürt’ü buluyor. Bu, ‘hasta ülkede siyaset yapma tarzı’dır. Çünkü bir bütün olarak siyaseti sadece oy alma ve oy verme gün bir daha halkı görmeme üzerinden kuruyorlar. Basit bir örneğini daha vereyim. 20 yıldır ülkede yoksulluk yok diyen AKP yoksulları keşfetti. EYT’yi sorununu ortaya çıkarıp insanları süründürüyor daha sonra da “EYT’yi biz çözeceğiz” diye konuşabiliyor. Ve aynı şey ısrarla Kürt sorununda da gündeme geliyor”
‘HALKIMIZI SANDIKTA SEÇENEKSİZ BIRAKMAYACAĞIZ, HER ÇEŞİT ALTERNAFİT ELİMİZDE’
Partileri hakkında devam eden kapatılma davasını da değer Piroğlu, alternatiflerinin olduğunu belirtti ve “HDP’nin bileşenleri ve HDP’nin ittifakları var. Öyle ya da böyle halkımızı bu sandıkta seçeneksiz bırakmayacağız. Bu konuda her çeşit alternatifimiz elimizde ve yürüyoruz.” dedi.
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***