Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Murat Sevinç: YSK’nin 2011 kararı yanlıştır

Murat Sevinç: YSK’nin 2011 kararı yanlıştır


– Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılması halinde seçim yasası değişikliklerinin uygulanıp uygulanamayacağı tartışması sürüyor. Bu konuda örnek gösterilen, YSK’nin 12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde verdiği ‘seçim tarihi oy verme günüdür’ yönündeki karar eleştiri konusu oldu.

Anayasa hukukçusu Doç. Dr. Murat Sevinç, Diken’deki yazısında, YSK’nın 2011’deki gibi karar verme ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Seçim hukuku ve uygulamaları oy verme günü başlamaz” dedi. Sevinç şunları yazdı:

“YSK, birkaç haftadır tartışma konusu olan her konuda iktidar lehine karar verebilir, takdir edersiniz ki bunu tahmin etmek için âlim olmaya gerek yok. Buna mukabil bizler doğru bildiğimizi savunmak, dile getirmek zorundayız.

Size, yıllardır ‘görmezden gelinen’, ‘iktidarı mağdur göstermemek’ için susulan ve hatta ‘destek olunan’ bazı hukuka aykırılıkların çokluğu ve sonuçları üzerine biraz olsun kafa yormayı öneriyorum. İfadesini ‘Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz‘ cümlesinde bulan dahiyane siyaset manevrası sonucunda cezaevine girenler, hâlâ orada. Yalnızca bir örnek.

‘Seçim’ ile kastedilen oy verme günü değildir, seçimin ilan edilip seçim hukukunun başladığı tarihtir. İktidar ve kimi muhalifler de diyor ki, ‘Hayır, seçim ile kastedilen oy verme günüdür.’ Neden? İki gündür, YSK’nın 2011 tarihli bir kararına (ki başka kararları da bu hatalı yoruma örnek gösterilebilir) atıf yapılıyor.

YSK 2011’de, seçimi ‘oy verilen gün’ şeklinde yorumlamış. Doğru, böyle yorumladı ve yorum yanlıştı. O kararda üç üye ‘karşıoy’ yazarak çoğunluk görüşüne itiraz etti ve o üç üye haklıydı. Bu kadar basit.

Ne demiş, karşıoy yazan üç üye: ‘Seçim hukukunda seçimin başlangıç tarihi, seçim işlemlerinin ve seçim sürecinin işlemeye başladığı tarih olması nedeniyle önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle, anayasamızın 67. maddesinin son fıkrasının bu yönde mütalaa edilmesi gerekmektedir.’

Muhalefet bu ‘doğru yorum’u benimsemeli. Yanlışı savunmak, o yanlışa tutunup, ‘Eh canım, böyle bir karar var işte, uzatmayalım artık’ demek neyin nesi? Aynı YSK, 2017 anayasa değişikliği halkoylamasının yapıldığı gün ‘Mühürsüz zarf ve pusulalar da geçerli’ demedi mi? Ardından, atı alan Üsküdar’ı geçmedi mi? Yanlış karar, yanlış karardır.

Seçim, oy verme gününden ibaret değildir. Seçim hukuku ve uygulamaları oy verme günü başlamaz. Zihnimizi ve eylemimizi YSK’nın hatalı kararlarıyla bağlamak durumunda değiliz. YSK’nın şimdi de aynı yönde (2011’deki gibi) karar verme ihtimalinin yüksek oluşu, bizlerin yanlışı kabullenmesi için gerekçe değil. Dolayısıyla, eğer 14 Mayıs’ta bir seçim yapılacaksa Anayasa’nın 67. maddesinin son fıkrası gereğince, Seçim Yasası’nda 2022’de yapılan değişiklikler uygulanamaz, yasanın değişiklikten önceki hali geçerlidir.”

Kaynak:

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version