Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kerem Altıparmak AYM’nin OHAL kararını değerlendirdi: Amaç AİHM’deki olası ihlal kararlarının önünü almak

Kerem Altıparmak AYM'nin OHAL kararını değerlendirdi:  Amaç AİHM’deki olası ihlal kararlarının önünü almak


Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ


ANKARA – AYM, CHP’nin iptal istemini değerlendiren Anayasa mahkemesi (AYM) OHAL’i kalıcı hale getiren 2018’de çıkan torba kanundaki birçok düzenlemeyi iptal etti. Yüksek mahkeme, ihraç edilenlerin isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasını ve görev iadesinde İstanbul, Ankara ve İzmir illeri dışına atanmasını anayasaya aykırı buldu. Mahkeme ayrıca, tahliye taleplerinin 30 günde bir dosya üzerinden karara bağlanabileceğini düzenleyen kanun hükmünü de iptal ederken, 12 günlük gözaltı süresinde hak ihlali bulmadı.

Kararları Artı Gerçek’e değerlendiren Hukukçu Dr. Kerem Altıparmak, AYM’nin OHAL’in uzatıldığı dört yılın içerisinde karar vermeyip sonrasında bu adımı atmasını, olumlu ya da olumsuz sonucundan bağımsız olarak sorunlu bir durum olarak nitelendirdi; “Yapılan düzenlemelerin OHAL önlemlerini olağan zamana sarkıtan bir düzenlemelerdi. Verilen iptal kararlar gecikmiş kararlardır” dedi.

‘GEÇİÇİ HÜKÜMLERİ AYIRIP İNCELEYEBİLİRDİ’

Anayasa Mahkemesi, torba kanunda geçirilen, mahkemenin tahliye talebine yönelik cevap vermesi süresini üç günden 30 güne çıkarılması düzenlemesini, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkında ölçüsüz bir sınırlama getirildiği gerekçesiyle reddetti. İnsanların yıllarca AYM’nin tutukluluk süresini inceleme başvurusunu zamanında ele almadığı için anayasaya aykırı şekilde tutuklu kaldığını hatırlatan Altıparmak, yüksek mahkemenin, doğrudan karara bağlanması gereken geçici hükümleri ayırıp incelemesi gerektiğini söyledi:

“Yıllarca insanlar tutukluluk incelemesini AYM incelemediği için anayasaya aykırı bir şekilde bu süreci yaşamış oldu. AYM en azından zararın giderilebileceği durumlarda diğerlerini bırakıp böyle bir filtreden geçirebilirdi. Bunun dışında tek sonuç doğuracak karar, tutukluluk incelemesinin dosya üzerinden yapılmaması ve duruşma açılarak yapılmasına ilişkin bir karar. Bu da hukuk devletinde olağan zamanda kabul edilmesi mümkün olmayan bir durumdu.”

‘İPTAL KARARLARI GECİKMİŞ KARARLAR’

AYM, 12 Ocak’ta yayımladığı kararda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edilenlerin isimlerinin Resmi Gazete’de yayımlanmasının Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. Yüksek mahkeme ayrıca kamu görevine iade edilen öğretim görevlilerinin daha önce çalıştıkları yere dönmelerine engel olan madde ile iade kararına rağmen göreve başlamayanların mali haklardan faydalanmasının önüne geçen ve dava açma yolunu da kapatan düzenleme hakkında da iptal kararı verdi.

OHAL’in iki yıldan altı yıla uzatıldığını ve aradaki dört yıllık süreçte AYM’nin düzenlemelere bakıp karar almamasının sorgulanması gereken bir tercih olduğunu belirten Altıparmak göre bu kararla AİHM’deki olası ihlal kararlarının önüne geçilmesinin amaçlanmış olabileceği yorumunu yaptı:

“Bu kararların iptal olan kısmının getirisi neden olsun? Mesela Resmi Gazete’de isimlerin yayılmasını anayasaya aykırı bulmasına gelecek olursak bu süreç yaşandı ve bitti. Şimdi bu kararın ardından kişisel hakların ihlal edildiğine ilişkin bireysel başvuru yapabilirler. Bunun dışında gerçekten sonuç doğurabilecek hususlar, eski işyerlerine dönebilecek olmaları ve tazminat konusunda verilen karar. Ancak verilen bu kararlarla beraber AİHM’deki olası ihlal kararlarının önünü aldıklarını düşünüyorum.”

‘HAKKIN ÖZÜNE DOKUNAN MUAMELE HALİNE GELDİ’

AYM’nin anayasaya aykırı bularak iptal ettiği kararların yanı sıra dikkat çeken konulardan biri de anayasaya aykırı bulmayarak iptal etmediği kararlar. Valilikler, il ve ilçelerdeki eylem ve etkinlikleri yasaklama yetkisine sahip. AYM, buna yönelik iptal talebini, “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile seyahat özgürlüğüne ölçüsüz sınırlama getirilmediği gerekçesiyle” reddetti.

Altıparmak, Van’da 2016 yılından itibaren devam eden eylem ve etkinlik yasakları hatırlattı. Yetkinin peş peşe kullanılarak tamamen hakkın özüne dokunan bir muamele haline gelmiş olmasına rağmen AYM’nin ihlal bulmadığını söyleyen Altıparmak, ayrıca olumlu gibi görünen kararların da çok kısıtlı olduğu görüşünde:

“Mesela şimdi akademisyenlerle dönmeleri ile ilgili kimi kararlar verdiler ancak onlar da dönemiyorlar. İdare Mahkemeleri AYM’nin ihlal kararlarını hiçe sayarak ret kararları verdi. Dönüşü sağlayan bir durum yaratılmadığı taktirde bunun da etkisi sınırlı olacak. İrtibat ve iltisaka ilişkin bir şey demiyor. Hatta AYM, OHAL bitmesine rağmen burada sorun görmüyor. Disiplin sürecinin dışında bir süreç yürütülmesini, yetkin bir savunma süresi verilmemesini anayasaya aykırı bulmuyor. O nedenle olumlu olarak gözüken şeylerin çok kısıtlı olduğu kanaatindeyim. Bu düzenlemelerin başladığı altı yılı aşkın sürenin ardından bu kararlara da çok sevinmemek gerekiyor.”

‘İLERİDE BU TARZ KARARLARI GÖRMEK HAYAL OLABİLİR’

Altıparmak’ın dikkat çektiği konulardan bir diğeri ise, kararlarda verilen muhalefet oyları. Altıparmak’a göre, AYM’de ikili bir blok olduğu söylenmesine rağmen verilen oylarla daha fazla blok olduğunu görülüyor. Altıparmak, ileride böyle kararların bile verilmesinin zor olduğunu söyledi:

“Hükümete açık çek veren ve özellikle son dönem atanan üyelerin çok güçlü bir şekilde her türlü icraata yeşil ışık yaktığı, görev süresinin bitmesine yakın olan isimlerin daha demokrat ve daha özgürlüklerden yana oy kullandığını görüyoruz. Özgürlüklere daha kısıtlı bakan isimler daha uzun süre görevde kalacaklar. Bir de ekstra olarak onlarla aynı düşünen isimler de atanınca bu tarz kararları bile görmek hayal olabilir.”

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version