Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İmralı’dan haber alamama hali 22’nci ayını geride bıraktı


İSTANBUL – İmralı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 22 aydır haber alınamıyor. BM İnsan Hakları Komitesi, avukatların başvurusu üzerine Türkiye’den iletişimsizlik haline son verilmesini istedi.  

 

Uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat 1999’dan bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve aynı cezaevindeki Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’dan haber alamama hali 22 ayını geride bıraktı. Öcalan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 8 Kasım 2018’de başlayan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleri ile oluşan kamuoyu baskısı sonucu 2019’da avukatları ile 5 “istisnai” görüşme gerçekleştirdi. Söz konusu görüşmelerin sonuncusunun yapıldığı 27 Temmuz 2011’den bu yana Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine izin verilmiyor. Öcalan’ın ailesiyle temas kurduğu son tarih ise, 25 Mart 2021. Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile 4 buçuk dakikalık kesintili telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu görüşmenin ardından Öcalan’ın sesinin dışarıya yansıması engelleniyor. 

 

‘ASLA KABUL EDİLEMEZ’

 

Abdullah Öcalan, kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı kesintili telefon görüşmesinde, kendisine uygulanan tecride dair tepkisini şu sözlerle dile getirmişti: “Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum. Bu hukuki bir şeydir. 22 yıldır buradayım. Bu sorun gelecekte nasıl olacak? Bu sorun ancak hukukla çözüme kavuşturulabilir. Neden buraya gelmiyorlar? Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır. Çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir.”

 

BAŞVURULAR YANITSIZ

 

Abdullah Öcalan’ın ve diğer tutukluların görüştürülmeme haline ilişkin Asrın Hukuk Bürosu’nun aynı yıl içinde aile görüşüne dair Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İmarlı Cezaevi’ne yaptığı 71 başvuruya herhangi bir yanıt verilmedi. Ayrıca avukat görüşmesine dair yıl boyunca yapılan 202 başvuru da yanıtsız bırakıldı.

 

DİSİPLİN CEZALARI

 

Avukatlar, bu iki kuruma yapılan başvuruların yanıtsız bırakılması üzerine 30 Mart 2021’de, Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Avukatların talebi aynı gün hızlıca reddedildi. Bu başvuru sonrası 29 Ocak 2021’de, avukat ve aile görüşüne engelleyen bir disiplin cezası olduğu ortaya çıktı. Haber alamama hali nedeniyle avukatlar 22 Kasım 2021’de tekrardan hakimliğe başvuru yaptı. Başvuruda, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’ne (İHK) ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) tarafından yapılan tespitlere dikkat çekilerek, “İncommunicado (Alı koyma)” haline dikkat çekildi. Bu başvuru da reddedildi. Bu başvuru ile birlikte İmralı Disiplin Kurulu tarafından aile ziyaretini 3 ay engelleyen disiplin cezası verildiği, 12 Ekim 2021’de de hakimlik tarafından 6 aylık avukat yasağı kararının verildiği öğrenildi.

 

GÜNDEMİNE ALDI

 

Yıl içinde meydana gelen bir diğer gelişme, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı’nın (TOHAV), 26 Temmuz’da AİHM’in 18 Mart 2014’de Abdullah Öcalan için verdiği işkence yasağına dair kararın yerine getirilmesi için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AK BK) başvurması oldu.

 

Komite, sivil toplum örgütlerinin girişimiyle 7 yıl sonra konuyu gündemine alarak, 30 Kasım-2 Aralık arasında yapacağı toplantı öncesi Türkiye’den STÖ’lerin bildirimine ve kararların yerine getirilmesi sürecine dair bilgi istedi. Komite, 3 Aralık 2021’de kararını açıkladı. Komite, “Öcalan-2” kararında halihazırda indirilemez ve inceleme imkanı olmayan müebbet hapis cezasına çarptırılmış olup, tutuklu bulunan kişilerin sayısı hakkında bilgi istedi. Komite, Türkiye’yi genel tedbirlerin uygulanmasında kaydedilen ilerleme hakkında en geç 2022’nin Eylül ayı sonuna kadar bilgi sunmaya davet etti.

 

SUÇ DUYURUSU

 

Avukatlar, 1 Ekim 2021’de Bursa İnfaz Hakimliği’ne bu kapsamda başvuru yaptı. Hakimlik, AİHM’in kararını görmezden gelerek, AYM’yi işaret etti. Avukatlar aynı taleple 3 Aralık 2021’de AYM’ye başvurdu. Ayrıca avukatlar, bütün hakim ve savcılar hakkında 22 Aralık 2021’de Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

 

AYM’NIN YANITI

 

Avukatlar, idare ve yargı mercilerinin bu işlem ve uygulamalarının durdurulması ve son bulması için 24 Aralık 2021’de AYM’ye tedbir kararı alması için başvuruda bulundu. AYM, 12 Ocak 2022’de bu talebi reddederek, başvurunun acil ve tedbir içerikli olmasına rağmen kararı 31 Ocak 2022’de avukatlara tebliğ etti.

 

BAŞVURULAR BEKLETİLİYOR

 

2021 yılında yerel düzeyde yapılan başvurular dışında yüksek mahkeme niteliğinde olan AYM’ye 19 adet, AİHM’e de 5 adet başvuruda bulunuldu. Bu başvurularla birlikte AYM 79 bireysel başvuru, AİHM’e de 12 başvuru derdest durumda oldu.  

 

SİVİL TOPLUMA BAŞVURU

 

2021 yılı boyunca avukatlar, Türkiye Barolar Birliği (TBB), barolara, Meclis’e, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerine tecridi takip etme ve ziyaret gerçekleştirme talepleriyle birçok başvuruda bulundu. Aynı zamanda Adalet Bakanlığı’na da randevu talebiyle başvuru yapıldı. Bakanlık, randevu talebine geri dönüş yapmadı. Bunun yanı sıra Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulardan haber alamama durumu hukuk örgütlerini harekete geçirdi. Aralarında Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) de olduğu hukuk örgütleri, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza kampanyası başlattı. 29 baroya kayıtlı 775 hukukçu, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza vererek, 10-17 Haziran 2021’de tarihinde Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Bakanlık, bu başvurulara da yanıt vermedi.  

 

22 ÜLKEDEN 350 AVUKAT

 

Avrupa ve Ortadoğu’da bulunan avukatlar, Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Dünya genelinde 22 ülkeden 350 avukat, İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle 14 Eylül 2022’de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İmralı’da bir yılı aşkın bir süredir sürdürülen haber alınamama haliyle derinleştirilen tecrit halinin işkencenin önlenmesi konusunda uluslararası ihlal teşkil ettiğini belirten avukatlar, aynı başvuruyu Avrupa Barolar Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve uluslararası insan hakları örgütlerine de yaptı. Avukatlar, yaptıkları başvuruyu Belçika’nın başkenti Brüksel Avrupa Basın Kulübü’nde yaptıkları basın toplantısıyla duyurdu.  

 

MÜCADELE VURGUSU 

 

Sonrasında Fas, Filistin, Federe Kürdistan Bölgesi, Kuzey ve Doğu Suriye, Irak, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün’de bulunan 756 avukat Öcalan ile görüşmek için harekete geçti. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların ağır tecrit koşullarında tutulduğunu belirten avukatlar, “Sayın Öcalan’ı ve İmralı’da bulunan diğer tutukluların haklarını savunmak için harekete geçiyoruz” diyerek, bu durumun Kürt-Arap birliğinin tarihi adımı olarak yorumladıklarını kamuoyuna duyurdu. Avukatlar, ayrıca Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların fiziki özgürlüğü için mücadele edeceklerini vurguladı.

 

SURİYE’DEN 691 AVUKAT

 

Kuzey ve Doğu Suriye ile Tartus, Halep, Humus ve Lazkiye’den 691 avukat ise, 19 Eylül tarihinde Qamişlo’da bulunan Toplumsal Adalet Meclisi önünde bir araya gelerek, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Avukatlar, Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdiklerini ve tecridin sonlandırılması istedi.  

 

CPT İMRALI’YA GİTTİ

 

Türkiye’deki hukuk örgütlerinin yanı sıra Ortadoğu ve Avrupa olmak üzere yüzlerce avukatın görüş başvurularının ardından Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 20-29 Eylül tarihlerinde İmralı’yı ziyaret ettiğini açıkladı.  

 

CPT, ziyaretin içeriğine dair herhangi bir bilgilendirme yapmadı. CPT 2. Başkan Yardımcısı Therese Rytter, yaptıkları ziyarete ilişkin “Türkiye’deki tüm mahkumları ziyaret ettiğimizi söyleyebilirim ama bulgularımızı açıklayamam. Bunlar, raporun kamuoyuna açıklanması durumunda açıklanacak” ifadelerini kullandı. Rytter, ziyarete ilişkin hazırladıkları raporu onaylayıp 2023 yılının Mart ayında Türkiye’ye göndereceklerini ifade ederek, “Türkiye’nin yanıt vermesi için 6 ay süresi olacak ve ardından CPT raporunu yayınlamak isteyip istemediğine karar verecek. Özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese engelsiz erişime sahibiz” dedi.

 

AVUKATLARDAN AÇIKLAMA

 

Yapılan bu ziyaret ve açıklamalar Abdullah Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutuklulara dair kaygıları daha da arttırdı. Asrın Hukuk Bürosu, CPT’nin ziyareti sonrasında açıklama yaparak, CPT’nin bir an önce kamuoyuna bir açıklama yapmasını ve işkence koşullarının ortadan kaldırılması için gerekli prosedürleri işletmesi talebinde bulundu. 

 

Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 29 Kasım’da ise, “Sayın Öcalan’ın görüşmeye çıkmadığı duyumuna sahibiz” açıklaması yaptı. Avukatlar, söz konusu durumun Abdullah Öcalan’ın ve diğer tutukluların hukuksuzluklara karşı sergilenmiş olan bir protesto olabileceğini belirtti. 

 

ZİYARET ÖNCESİ DİSİPLİN CEZASI

 

Asrın Hukuk Bürosu ayrıca, CPT’nin İmralı ziyaretinden hemen önce Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular hakkında İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın 9 Eylül’de 3 aylık “disiplin” cezası verdiği ve bunun 28 Eylül’de kesinleştiğini açıkladı. 

 

SİYASİ BAŞVURULAR BAŞLADI

 

Tecrit ve görüşme engellerinin devam ettiği ve kaygıların derinleştiği dönemde siyasi partilerin başvuruları başladı. Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ile HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Daha sonraki süreçlerde DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile birçok HDP milletvekili de Abdullah Öcalan’la görüşmek için başvuruda bulundu. 

 

AVUKATLARLA GÖRÜŞME ENGELLİ

 

12 Ekim 2021’de hakimlik tarafından verilen 6 aylık avukat yasağı kararı, 22 Nisan 2022’de sona erdi. Yasak süresinin dolması üzerine avukatlar müvekkilleri ile görüşmek için yaptıkları başvurulara herhangi bir yanıt alamadı. Bunun üzerine avukatlar 29 Nisan günü bir kez daha Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Başvuru, 13 Nisan’da verilen 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağı nedeniyle reddedildi. Yasağın gerekçesi hakkında avukatlara herhangi bir bilgi verilmedi.

 

YENİ YASAK

 

Avukatlar, 9 Eylül 2022’de verilen disiplin cezasının 9 Aralık’ta sona ermesi sonrası 15 ve 23 Aralık 2022 ile 3 Ocak 2023’te hem cezaevi hem de savcılığa 3 ayrı başvuru yaptı. Ancak bu başvurular da sonuçsuz kaldı. Bursa İnfaz Hakimliği, 4 Ocak’ta Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara 3 aylık yeni bir aile görüş yasağı verildiğini avukatlara bildirdi. Yasak gerekçesi “disiplin cezası” olarak açıklanırken, cezanın neden verildiği ve ceza tarihine dair herhangi bir bilgi ise paylaşılmadı. Avukatlar, 10 Ocak’ta karara itiraz etti. Bursa Ağır Ceza Mahkemesi, aynı gün başvuruyu reddetti.  

 

BEDENLERİNİ ATEŞE VERDİLER

 

Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı 13 Ocak’ta Mêrdîn’de Bubo Taş, 16 Ocak’ta Amed’de ise Mehmet Akar bedenini ateşe verdi. Taş ve Akar, arkalarında bıraktıkları mesajlarda, tecride karşı bedenlerini ateşe verdiklerini ifade etti.  

 

BM SÜRECİ DEVAM EDİYOR

  

Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 2022’nin sonlarında Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’ne başvuruda bulundu. Komite, bu başvuruyu Türkiye’ye göndererek, mutlak iletişimsizlik hali olan “incommunicado” haline son verilmesi ve avukatların derhal kesintisiz bir şekilde müvekkilleri ile görüştürülmesini de içiren geçici tedbir talebinde bulundu.

 

MA / Mehmet Aslan 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version