Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Hiranur Vakfı Davası: Bakanlığın kapalı duruşma ve yayın yasağı talebine tepki: Dosyanın üstü kapatılmak isteniyor

Hiranur Vakfı Davası: Bakanlığın kapalı duruşma ve yayın yasağı talebine tepki: Dosyanın üstü kapatılmak isteniyor


Yağmur KAYA


Artı Gerçek- İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.G.K’nin altı yaşından itibaren ‘evlilik’ adı altında cinsel köleleştirilmesiyle ilgili açılan davanın ilk duruşması bugun Kartal Anadolu Adliyesi 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlıyor. Saat 10:00’daki duruşmada mağdurenin babası İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, annesi Fatma Gümüşel ve tarikat üyesi Kadir İstekli sanık olarak hâkim karşısına çıkacak. Duruşmada üç sanığın savunması alınacak.

Kamuoyunda büyük tepki toplayan “evlilik” adı altında cinsel köleleştirmeye ilişkin davanın ilk duruşmasına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yanı sıra çok sayıda baro, kadın ve çocuk hakları örgütü, siyasi parti yetkilisi ve çok sayıda avukatın katılması bekleniyor. Ancak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın duruşmanın kapalı yapılması ve yayın yasağı kararı alınması talebi tekrar tartışmalara sebep oldu..

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi üyesi Avukat Kardelen Yarlı ve Mor Çatı adına duruşmaya katılma talebinde bulunacak olan avukatlardan Selin Nakıpoğlu, Bakanlığın duruşma öncesinde mahkemeden davanın kapalı yapılması ve olaya ilişkin yayın yasağı konulması talebini Artı Gerçek’e değerlendirdi.

YARLI: AMAÇ DOSYANIN BİR NOKTADA ÜSTÜNÜ KAPATMAK

Bakanlığın talebini değerlendiren İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi Avukat Kardelen Yarlı, “Teoride baktığımızda ilk başta mantıklı bir karar gibi görünecek olsa da biz aslında buradaki amacın dosyanın bir noktada üstünü kapatmak, medyanın ve halkın ilgisini geri çekmek, bu işin haber olmasını, kamuoyu oluşmasını önlemek ve unutturulmak olduğunu biliyoruz” dedi.

Duruşmaya katılmak isteyen baroların, STK’ların, vatandaşların ve avukatların duruşmada bulunmasını engellemenin bir noktada halkın haber alma özgürlüğünün ve adil yargılanma hakkının da engellenmesi olduğunun da altını çizen Yarlı sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bunun tamamen kamuoyundaki algının değiştirilmesi, dosyanın unutturulması, duruşmada verilen ifadelerle ilgili detaylı bilgi verilmemesi ve özellikle tarikat- cemaatlere karşı oluşan kötü algının kırılması amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Burada çok mağdur odaklı düşünüldüğü konusunda hemfikir değiliz. Öyle olsa en başından itibaren çok farklı bir politika güdülmesi gerekiyordu. O yüzden dosya artık bu aşamaya geldikten ve ne yazık ki birçok şey çoktan ifşa olduktan sonra artık bu kadar gözüken bir haberle ilgili yayın yasağı kararının alınması istenmesi bizce iyi niyetli değil. Zaten kamunun yararına olan bir durum da değil.”

NAKİPOĞLU: TÜM SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASI GEREKİYOR

H.G.K’nin sistematik bir şiddete maruz kaldığını belirten Avukat Selin Nakıoğlu, “H.K.G.’nin daha önceki şikayetini ört bas edenlerin , sahte rapor düzenleyen sağlık görevlilerinin, takipsizlik veren savcının da soruşturulması gerekiyor. Tüm sorumluların en üst sınırdan cezalandırılması gerekmektedir. Kamuoyunun davayı takibi çok önemli. Bu sistematik şiddeti konuşmaktan bile korkuyor insanlar. Konuşmaktan korktuğunuz ülkede yaşamayı nasıl başaracaksınız? Susmayın” ifadelerini kullandı.

“BAKANLIK ŞİDDETİN SORUMLULARINDAN BİR HALKA”

“Çocuklara cinsel şiddet uygulayanlara hem de erken evlilik kılıfıyla göz yumulduğu bir ülkede hiç bir çocuk güvende değildir. Olamaz da” diye konuşan Nakıpoğlu, Bakanlığın, duruşmanın kapalı yapılmasını ve yayın yasağı kararı alınmasını talep etmesini “Sorunlu” bulduğunu belirtti.

Nakıpoğlu, “Bakanlığın katılan olarak kabulü bile sorunludur. Bakanlık, H.G.K ilk şikayette bulunduğunda resen şikayetçi olabilirdi. H.G.K için takipsizlik verilen ilk süreçte Bakanlığın haberi vardı. Bu yüzden Bakanlık, H.K.G’nin başına gelen cinsel şiddettin sorumlularından bir halkadır” dedi.

NE OLMUŞTU?

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G’nin, babasının kendisini altı yaşındayken, o dönem 29 yaşında olan Kadir İstekli ile imam nikahıyla ‘evlendirdiğini’ ve çocukluğu boyunca cinsel istismara uğradığını anlatarak şikâyetçi olması üzerine yaşananlar ortaya çıkmıştı.

İddianamede H.K.G.’nin ifadeleri de yer aldı. H.K.G. imam nikahı kıyıldıktan bir gün sonra, Kadir İstekli’nin cinsel istismarına maruz kaldığını anlatarak 13 yaşındayken nişan, 14 yaşına geldiğinde ise düğün yapıldığını ve düğünden sonra Kadir İstekli ile aynı evde yaşamak zorunda kaldığını belirtmişti.

Düğünden dört ay sonra, 17 Ağustos 2012’de H. K. G. adetlerinde düzensizlik olduğu için annesi tarafından doktora götürüldü. Çocuğa istismarı anlayan doktor polise haber verdi. Savcılık soruşturma başlattı. Soruşturmada ilk olarak H.K.G.’nin doğum raporunun istenmesi gerekiyordu ama savcılık bunu talep etmedi. H.K.G.’yi kemik yaşının tespiti için Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sevk ettiler. İddiaya göre, hastanede tarikat tarafından yapılan hazırlıkla H. K. G.’nn yerine 21 yaşındaki bir kadın kemik testine sokuldu. Ardından da dosyada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

H.K.G. 18 yaşına geldiğinde resmi nikah kıyıldı. Bu dönemde tanıştığı bir kadın doktor, çocukluğundan itibaren yaşadıklarının tecavüz olduğunu kendisine anlattı. Bu yıllarda gizlice kullandığı sosyal medyada tanıştığı bir kadın da H. K. G’ye dava açması ve Kadir İstekli ile konuşmalarının ses kaydını almasını önerdi.

Ses kaydını almasına rağmen hemen dava açmayan H. K. G. 30 Kasım 2020’de İstanbul Anadolu Savcılığı’na gitti ve şikayetçi oldu. Kaydettiği konuşmanın yanı sıra fotoğraflar savcılığa sundu. Altı yaşında, üzerinde gelinlik ve yanında 29 yaşındaki Kadir İstekli’nin de olduğu fotoğraf dahil İstekli ile çekilen fotoğraflar, kaydettiği ses kaydını dosyaya ekledi.

Kadir İstekli ile H.G.K’nin anne ve babası ifadelerinde H.K.G.’nin 16 yaşında nişanlandığını ve 17 yaşında evlendiğini savundular. Altı yaşında evlendirilmediğini ve tecavüze uğramadığını öne sürdüler. Bu kez savcılık H.K.G.’nin doğum kaydını Sapanca Nüfus Müdürlüğü’nden istedi. O soruşturma kapsamında kemik yaşı ile ilgili sahtecilikle ilgili de savcılık tarafında suç duyurusunda bulunuldu.

H.K.G. ailesinden de şikayetçi olarak evi terk etti ve Kadir İstekli’den boşandı ancak iki yıl boyunca şikayetiyle ilgili dava açılmadı.

İddianame 30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı tarafından tamamlandı. İddianamede Kadir İstekli, tarikat lideri baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediklerini belirtildi. Üç sanığın en az 27’şer yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ayrıca savcı, Kadir İstekli için cinsel saldırı suçundan da ceza talep etti.

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version